Korkutanların korkusu olmak

Korkutanlar, korktuklarından dolayı korkuturlar. Onların hayatları, korkuyla korkutmak arasında bir gelgitten ibarettir. Bu gelgitler arasında korkutarak, korkuya tutunarak ayakta durur ve hayatta kalma savaşı verirler.

Korkutmak onların dünya görüşlerinin bir gereğidir. Korku içinde, korkudan korkarak yaşamak ise hayat tarzlarıdır.Onlar, korkuyla yaşayarak her gün bin defa ölürler.

Onlar için korkutmak bir davadır.Korkutmadan geçen vakitleri beyhude geçen anlardır. Korkmadığı anlar ise, yaşamadığı zamanlardır.

Onlar, güçlerine ve silahlarına güvenirler.Korkutur zannettikleri güç ve silahlarına yaslanarak, korkuyla yatar ve korkuyla kalkarlar. Hayatları korkmak ve korkutmaktan ibarettir

Muhakkak insan bir şeylerden korkar, mü’min yalnız Allahtan korkar, ama korkutanlar Allahtan hariç her şeyden korkarlar.

Korkutarak insana, eşyaya ve zamana hükmet isteyenler, her zulmü, her hileyi, her oyunu ve silahı kullanmayı tek çıkar yol olarak görürler.

Meşru saydıkları her şey hukuksuzluğun temellerinde, insanlık dışı zulümlerle insana ve insanlığın onuruna yakışmayan yüz kızartıcı eylemlerdir.

İnsanlığı korkutarak kendi süfli emellerine ulaşmak için, korku alıp korku satanlar, utanç pazarlarında zülmün bezirganlığını yapan kalpazanlardır.

Milletin kendisini, vatanını, namusunu, sınırlarını savunmak için eline silah verdiği, maaşını ödediği, can ciğer evlatlarını’’peygamber ocağı’’ diyerek seve seve emrine tahsis ettiği silahlı güçler, eğer bu silahla o milleti korkutuyor, tehdit ediyor ve her ne sebeple olursa olsun onlara zulmediyorsa, bunlar Allahtan başka her şeyde korkan korkaklardır. Bunlara vatan ve millet emanet edilemez ve bunlara güvenerek de rahat uyku uyunamaz.

Çünkü; Allahtan cc korkan hiçbir şeyden korkmaz, Allahtan cc korkmayan da her şeyden korkar.

Kendilerinden başka herkesi ve her dünya görüşünü düşman ve tehlike olarak gören, onlara hayat hakkı tanımak istemeyen zorbalar kendi gölgelerinden bile korkan korku tüccarlarıdır.

Onlar; korkuturken korkarlar, korktukça korkutmaktan geri kalmazlar.

Kendi ürettikleri korkulardan bile ürkerler. Ürktüklerinden bile korkarlar.

Hayatları, korkuyla korkutmak arasında geçen hırçın, dalgalı, azgın bir denize benzer.

Korkutanlar, korkuya teslim olmuş korkaklardır. Korku atına binerler, korku atından inerler.Bunlar, her girdiği savaşı kaybeden sahte kahramanlardır. Zaferleri, madde ve mana aleminde eşi benzeri görülmemiş hezimetlerdir.

Başardık dedikleri yenilgileri, kazandık dedikleri kaybettikleridir.

Ülkemiz, korkutan korkakların elinde yıllardır her türlü zulüm, işgence, baskı ve devlet terörüne tanık olan mazlum bir ülkedir.

Korku tüccarlarından korkmayanlar; yalnız Allahta cc korkan, bu korkuyla her şeyi içlerinde korkutan kahramanlardır.

Korkutanların elinde güç ve silah bir tehdit unsuru olarak, her zaman olacaktır.

İnsan, ölümden korkmadığı sürece korkuyla korkutanların silahı, korkutulanları korkutamaz. Bu silahlar ancak kendileri gibi korkakları korkutur.

İnanmış bir Müslüman korkakların tehdit ve saldırılarından korkmayan, öldürülmek için öldürmüş bir diriliş eridir.

Korkutanların korkusu; ‘’Ölüm bize ne yakın bize ne uzak ölüm, Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm’’ diyen, gerçekten buna yürekten inanarak yaşayanlardır.