Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

GENÇ KARDEŞLERİME MESAJIM VAR

GENÇ KARDEŞLERİME MESAJIM VAR

Bugün, benim gibi genç arkadaşlarıma bir mesajım var. Son zamanlarda çok sık duymaya başladığım bir konu üzerine paylaşmak, içimi dökmek, genç arkadaşlarımın, kardeşlerimin idrak etmesini istediğim birkaç sözüm var.

Öncelikle şöyle başlayayım söze, Türkiye Anadolu’nun vazgeçilemez, başka milletlere devredilemez, haczedilemez bir milletidir, devletidir, medeniyetidir. Zaman içerisinde bu topraklar nice saldırılar altında kalmış ancak hiçbir dönemde kendine saldıranları kabullenememiştir. Bu Anadolu’nun içselleştirme özelliği ile ilgilidir. Anadolu yani bu topraklar başka hiç kimseyi kabul etmemektedir. Tıpkı bugün de olduğu gibi.

21. yüzyılın Türkiye’sinde Türkiye öyle saldırılara maruz kalmaktadır ki bu saldırılar başka bir devletin başına gelse bunlara dayanamaz, dirayet gösteremez, ayakta kalamaz. Bir yandan içeride terör örgütleriyle mücadele ederken bir yandan da sınırda mücadele etmekte ve Suriyeli gönüldaşlarımızın imdadına koşmaktadır. Orayı terör örgütlerinden arındırılmış bir bölge niteliğine kavuşturmak için var gücüyle mücadele etmektedir.

Benim burada asıl değinmek istediğim asıl konu benim gibi genç arkadaşlarımın, kardeşlerimin bu konuda çok hassas davranmamaları, kıyıda köşede bu konuda laf atan kişilerden duydukları ile hareket etmeleridir. 15 Temmuzda askerlerimiz boşuna şehit olmadılar, 15 Temmuzun niteliğini, vahametini anlamayanlar bugün bu tür sözlerle ortaya çıkmaktadırlar. Orada şehit olanlar sadece belli bir kesimin şehitleri değildir, bu toprakların bekası için her şeyini ortaya koyanların, arkasında destek olanların kısacası kumaşı Anadolu topraklarında dokunanların şehitleridirler.

Aynı şekilde bugün yaşadığımız çok yönlü saldırılar karşısında verdiğimiz şehitler de aynı niteliktedir. Bu topraklar kolay kurulmamıştır, yoğura yoğura kabarttığımız bu toprakları yine aynı kararlılıkla inşa etmeye devam etmeliyiz.

İşte genç arkadaşlarımın algı sorunları bu noktada ortaya çıkmaktadır. “Bu silahlar, bu teröristler, bu bombalar buraya kadar, İstanbul’a kadar nasıl gelebiliyor, sınırdakiler uyuyor mu?” gibisinden sorularla bütün sorun hükümete yıkılmaya çalışılıyor. Bu ve bunun gibi sorularla akıl karıştırmakla terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürülüyor, yapmış olduğu insanlık kıyımlarının önüne perde çekiliyor.

Öncelikle Türkiye’nin Suriye ile 1400 km sınırı var, bu sınırın tamamını kontrol altına almak mümkün olabilir mi bunun hesabını iyi yapmak gerekir. On tane geçişten bir fire verebilirsin ancak verilen bir fire içeride orada burada patlama olarak geri dönüyor. Tabiki de hain içeriden olunca terör örgütlerinin işi de bir hayli kolaylaşıyor.

Kısaca söylemek istediğim tüm unsurlarıyla milletimizin ve özellikle genç kardeşlerimiz bu konuda devlete biraz daha hassas yaklaşmaları gerekir. Devleti her bulduğu fırsatta özellikle bütün pençelerin üzerimize kalktığı şu dönemde yermek yerine devletin arkasında olmak gerekir. İnanıyorum ki bütün farklı kültür ve unsurlarımızla bir oldukça ileride daha güçlü bir Türkiye göreceğiz. Biz bunu ilk defa yapmıyoruz. Tarihimiz bunlarla dolu. Önemli olan toprağa sahip olmak değildir. Toprak, üzerinde bulunanları içselleştirebiliyorsa topraktır…

Selam ve dua ile.

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir