Çağdaş Haçlı Ruhu ve halimiz

Bakmayın, Haçlı seferlerinin ardından kaç yüz yıl geçtiğine, Haçlı ruhunun tarihin tozlu sahifeleri arasında kaldığı söylemlerine. Akdeniz’de, Rodos Korsanlarının, Malta şövalyelerinin, Cenevizli Haydutların kökünün kazındığını sanmayın!

Bizans ruhunun İstanbul’un fethi ile buharlaştığına, antik Yunan kalıntıları gibi köhneyip yıkıldığına inanmayın! Haçlı ruhunun Ortaçağ karanlığına gömüldüğünü, Hıristiyanların yüreklerinden silindiğini sanmayın!.

Her Hıristiyan az veya çok potansiyel bir Haçlı askeridir. Her Papaz, gönüllü bir Haçlı subayıdır. Her Kilise, Haçlı ordularının bir karakolu, her Hıristiyan devlet bir Haçlı karargâhıdır. Hıristiyanlar için bir ibadet, onur meselesidir Haçlı neferi olmak.

İkiz kulelerin yıkılmasıyla’’Haçlı seferleri başlamıştır’’ diyen Amerikan Başkanı Bush’un dili sürçmüş değildir. Afganistan’da, Irak’ta işledikleri cinayetlere, işgal ettikleri ülkelerdeki kurdukları katliam tezgâhlarına ve Ortadoğudaki sömürü çarklarına, tüm İslam ülkelerinde yaptıklarına baktığınızda Haçlı seferlerinin devam ettiğini görürsünüz.

Rusya Başbakanı Vilademir Putin’in Fransa’nın Libya’ya saldırısını;‘‘’Bu bir haçlı seferidir’’ demesi, Libya – Rusya arasındaki on milyar dolarlık silah anlaşmasından kaynaklanan bir retorik değildir.

Fransız İçişleri Bakanı Gueant; ‘’ Fransa’nın Tanrıya şükür Haçlı Seferi’nin önderliğini yaptığını…’’ söylemesi Fransa’nın kuru bir böbürlenmesi olarak değerlendirmeyin!

Kaddafi’nin; ‘’Bu bir Haçlı seferidir’’ demesi, kendini kurtarma gayreti olduğu kadar geçte olsa bir malumun ilanıdır.

Irak, Afganistan, Somali işgallerine, Libya saldırısına hangi Hıristiyan yazar, hangi Papaz, hangi Kilise ve hangi Papa, batılı yazar, düşünür ’’Hayır, bu bir Haçlı seferi değildir’’ diyebildi?

Bütün Haçlı seferlerinde olduğu gibi çağdaş Haçlılar da işgalci, yağmacı, kan dökücü ve katliamcı idiler. ABD’nin önderliğinde yürütülen modern Haçlı seferleri geçmiş Haçlı seferlerini aratmayacak kadar vahşi, kanlı, yağmacı, sömürgeci, işgalci ve intikamcıdır. Çağdaş Haçlılar, en az ataları Ortaçağ Haçlıları kadar zalim ve barbar olduklarını gösterdiler.

ABD, İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği Haçlı Seferlerinin ilk hedefi; Kuzey Afrika’da ve Ortadoğu’da gelişen İslami Hareketleri kontrolleri altına almak, onları kendileri ve çıkarları için zararsız hale getirmekti.

İkinci hedefi Fas, Tunus, Cezair, Libya, Mısır ve diğer ülkelerde gelecekte devlet yönetimine gelmeye en müsait, en organizeli, en etkin ve yetkin olan İslami Hareketleri budamaktı. Haçlı ordularının amaçları; onlara gözdağı vermek, iktidara getirmemek, gelenleri de darbeler ve çeşitli ayak oyunlarıyla iktidardan uzaklaştırmaktır.

Obama’nın;’’Müslüman ülkelerindeki İslami Hareketlerin iktidar olmaması için, şimdiden her türlü gerekli tedbirlerimizi alıyoruz’’ demesi Haçlıların dünya çapında yürüttükleri savaş politikalarının özetidir.

Üçüncü hedefi gerek ABD, gerek İngiltere, gerekse Fransa büyük ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Bunlar dünyadaki tüm enerji kaynaklarını, yollarını, kendi kontrollerinde tutarak buralardan elde ettikleri rantlarla krizde olan ekonomilerini ayağa kaldırmaya çalışıyorlar.

Dördüncü hedefi Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın Liderliğini başta Türkiye olmak üzere kimseye kaptırmak ve kimseyle paylaşmak istemiyorlar. Bölgedeki hâkimiyetlerini sürdürebilmek için şimdiden özellikle Türkiye’yi uluslararası oyunlarının dışında tutmak istiyorlar.

‘’Ey İman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten kin ve düşmanlıkları ağızlarından(dökülen sözlerden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları(düşmanlıkları) ise, daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi açıklamış bulunuyoruz. ‘’ (Ali İmran;118)

 

‘’İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz bütün kitaplara inanırsınız. Onlar ise, sizinle karşılaştıklarında ‘’İnandık’’ derler, kendi başlarına kaldıklarında da size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. Deki, Kininizden (kahrolup) ölün! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir’’ (Ali İmran 119)

‘’Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler…’’ (Ali İmran 120)

İşte Kuranın açık ve net ifadeleri ortada. İşte Haçlıların tarih boyu Müslümanlara yaptıkları ve Müslümanlara bakışları… Yaşadıklarımız bundan sonra yaşayacaklarımız için birer referans niteliğindedir.