Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

CAMİLER İBADETHANE OLMAKTAN ÇIKARILSIN!…

En son söyleyeceğim sözü en başından söyleyeyim.

“Camiler ibadethane olmaktan çıkarılsın. Cemevleri ibadethane olsun” Diyorum.

Çünkü:

Bir din için iki ayrı çeşit ibadethane ne dinen ne de kanunen öngörülemiyor. Ayrı ibadethane demek, ayrı din demek anlamına geliyor. Ne alevilik ayrı bir dindir ne de sünnilik ayrı bir dindir. İkisi de, her bakımdan “İslam”dır. Dolayısıyla da, ne aleviliğin sünnilikten ne de sünniliğin alevilikten ayrı bir ibadethanesi asla öngörülemez.

Buna rağmen, “öngörülmüş” gibi.

Aleviler, “Cemevleri ibadethane olsun” derdindeler. Çünkü, Türkiye’de, camiler, “hukuken” ibadethane oluyorlar. Cemevleri ise, hukuken, ibadethane değiller.

Türkiye’de, her manada, “Aman sünnilere benziyoruz.Cemevlerinde,tıpkı sünniler gibi Kur’an okuyorlar. Biz, yıllarca, bunun için mi mücadele ettik” diyen, bir kısım, “alevi örgütleri”  her nasılsa, bu konuda, illa da “sünniler gibi” olmak istiyorlar.

Çünkü, gördüler ki, “hukuken” cemevlerinin ibadethane olması mümkün değil. Bu “örgütler” hep “olmaza” oynarlar ya. “Olmaz”ı bir gördüler ya… Artık bundan, ebediyyen vaz geçmezler.

Sorarsan da, kendileri “yılmaz Atatürkçü”dürler.

Camileri “ibadethane” yapan ise Mustafa Kemal’dir. Hoş, camiler, Mustafa Kemal’den önce de ibadethane idiler. Mustafa Kemal’in yaptığı, bunu, “Devrim kanunu” yapmış olmasıdır. Yani, Camilerin, hukuken, ibadethane olması, bir “devrim kanunu”dur ve kişi, “Kemalist” olacaksa, en başından, bu manada “Kelamlist” olmalıdır. Yoksa, ortada,ne devrim kalır ne de Kemalizm. Bir günde yıkılır gider. Kemalist de o zaman ancak “mum”la bulunur.

Ne mana?

Camiler,”İbadethane” olmakla, aynı zamanda bir “devlet dairesi” olmaktadırlar.  Camiler, devlet dairesi olmakla da, Kemalizm’in bekçisi ve kollayıcısı olmaktadırlar. Halbuki, Cemevleri öyle mi?… Baksanıza,Cemevleri için, Mustafa Kemal’e ve Kemalizm’e rağmen, Atatürkçülüğe tamamen aykırı bir görüş açıkça savunulabilmektedir. “Cemevleri ibadethane olsun” demek, açıkça, Kemalizm’e ve Atatürkçülüğe karşı bir meydan okumadır. Mesela, şimdi, Camilerde, “Camiler ibadethane olmaktan çıkarılsın” diye, herhangi bir “Diyanet Mensubu” herhangi bir beyanatta ve çağrıda bulunabilir mi?

Zinhar ki  bulunamaz. Anında, derdest edilip, Devrim Kanunlarına muhalefetten yargı karşısına çıkarılır ve haddi de bildirilir. Bendeniz,şimdi, yazının başlığını “Camiler ibadethane olmaktan çıkarılsın” dedim ama, bunu, gerçekten isteyebildiğimden dolayı değil, sadece, meseleyi anlatmak için dedim. Yoksa, ne haddimedir ki, Camilerin, devlet dairesi olmamasını isteyebileyim. Camiler, “Resmi kurum olmasın” diyebilmek, ne mümkün?

Camilerin, resmi kurum olması: Devlet dairesi olması ve imamların, devlet memuru olması: Mustafa Kemal’in bizzat emridir ve Kemalizm’in birinci dereceden icabıdır. Bunun aksini iddia edenler çıkmış ve vakti zamanında, Mustafa Kemal, bunların karşısına bütün heybeti ile dikilmiş ve “Aklınızı başınıza alınız. Eğer,Diyanet, müstakil olur ve bunlar kendi başlarına hareket etmeye kalkarlarsa, biribirlerine bağlı adamları vasıtasıyla, aralarında toplayacakları büyük paralar ile bir anda devletten daha güçlü hale gelirler. Bu yüzden, aklınızı başınıza alın ve sakın ha ki buna bir daha ses etmeye kalkmayın. Yoksa, bir takım kelleler dahi alınır.”  demiştir.

Deyiş o deyiş… Bu güne kadar gelinmiştir.

Şimdi, bendeniz, kellemin bir şey ifade etmediğinden değil: Zavallı Alevi kardeşlerimiz için söylüyorum ki: Cemevleri ibadethane olsun. Devlet, din bakımından resmi kurum eksikliği yaşamasın. Cemevleri ibadethane olsun ve Camiler,ibadethane olmaktan çıkarılsın. Yani, camiler, resmi devlet kurumu,imamlarımız da devlet memuru olmaktan çıkarılsın. Dedelerimiz memur olsun:Cemevlerimiz resmi devlet kurumu olsun. Kemalizme halel gelmesin.

Yoksa, ne haddimedir.

Ben, Cemevleri ibadethane olsun diyen “Alevi örgütleri” gibi, haddime midir ki, “Kemalizm”i yargılamaya kalkayım. Mümkün mü?

Aydın Aydın *

Tüm Yazıları →
Aydın Aydın

Ayrıca Bakınız

MİLYONLUK TAKILAR NİYE TAKILIR?

Aydın Aydın İnsanlar milyonluk kol saati, kol düğmesi, yüzük vb niye takar? Gösteriş merakı falan …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir