Cumartesi , 2 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
AYASOFYA TARİHİ

AYASOFYA TARİHİ

Ayasofya son hali ile toplamda üç kez inşa edildi. İlk inşası için dördüncü yüzyıla kadar gitmemiz gerekiyor. Bu ilk dönemde bizi Roma İmparatoru Konstantin karşılar. Konstantin ile annesi Helena artık yeni bir dine inanmışlardı. Putperestlikten Hristiyanlığa geçmişlerdi. Anne Helena Kudüs’e kadar gitmiş, burada kilise inşa ettirmiş, asıl mabedlerini ise İstanbul’da yapmayı planlamıştır. Böylelikle Hıristiyanlığın ilk patrikhanesini inşa ettirmişlerdi. Bu yapının adı Kutsal Bilgelik anlamına gelen Ayasofya idi.

İnşa edilen bu ilk yapı ahşaptan yapılma idi. Ortaya çıkabilecek bir ayaklanmada zaten dayanıksız olan bu yapı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirdi. Nitekim öyle de oldu. Theodosios’un oğlu Arkadios döneminde Kraliçe Eudoksiya ile Patrik Krizostomos arasında çıkan tartışma sonucunda halk ile yönetim karşı karşıya gelmişti. Tartışmaya sebep olan ise Kraliçe Eudoksiya’nın Ayasofya’nın bahçesine diktirmiş olduğu heykeli idi. Patrik bir kadın heykelinin Ayasofya’nın bahçesine dikilemeyeceğini söylüyordu. Bunun üzerine çok sinirlenen Kraliçe, patriği adalara sürdü. Halk bu olay üzerine galeyana geldi ve kendini Ayasofya’nın önünde buldu. Böylece bu mabede ilk taş atıldı ve saldırı yapılmış oldu. Ayasofya, dayanıklı olmayan bu ilk inşası sebebiyle büyük hasar görmüştü.

İkinci inşa Theodosios döneminde daha sağlam, kırılgan olmayan bir yapı olarak inşa edildi. Ancak ilkine göre daha sağlam bir yapı olsa da asiller ve soyluların karşı karşıya geldiği bir tartışmada ciddi hasarlar aldı. Ortaya çıkan NİKA ayaklanmasında bu yapı da yıkılmaya yüz tutmuştu. Bu sefer halkın içinden biri İmparatorluğa geldi. Justinianus bu yapıyı yeniden inşa ettirdi. Üçüncü kez yapılıyordu Ayasofya. Bu yapının inşasında iki mimar görev aldı. Biri Aydınlı İsidoros diğeri ise Miletli Antemitos. Bu sefer yapıyı diğerlerinden farklı olarak kubbeli yaptılar. Justinianus Efes’ten Artemis Tapınağının dev sütunlarını İstanbul’a getirtti.

Tarih içerisinde nice badireler atlatan bu yapı son inşasından itibaren esasen kendini koruya gelmiştir.

Bu sefer 1453 yılına gidiyoruz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetti. Hristiyanlar endişeliydi. Fatih’in mabedlerini talan edeceğini düşünüyorlardı. Çünkü daha iki yüzyıl önce 1204 Latin İstilasında dindaşları hem talan etmişler hem de istedikleri gibi kullanmışlardı. Fatih’in de aynı şeyi yapacağından korkuyorlardı.

Fatih gereğinden fazla saygıyı gösterdi bu mabed için. Bu mabedi Fethin sembolü olarak camiye çevirmiş ve  İstanbul’un en güzel ibadethanesi olarak muhafaza etmiştir. Bugün Fatihten sonra bu mabedi koruyup kollayan 2. Selim, onun oğlu 3.Murat, onun oğlu 3. Mehmet, 1. İbrahim ve 1. Mustafa burada medfun bulunmaktadırlar.

Ayasofya Tarihi adlı yazımızın ilkinde Ayasofyanın tarihi izlerini burada vermeye çalıştık. Daha güncel olan camiye çevrilip çevrilmemesi konusunu ise bir sonraki yazımızda tartışmaya çalışacağız.

Selam ve dua ile.

İbrahim YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir