(1)
Biz
Dünya kupası çeyrek finalini 15 Temmuz’da oynadık.
Daha yarı finali oynamadık.
Finali görür müyüz? Bilemem.. Allah bilir.
14 MAYIS 1950
Elemeleri oynamak için sahaya ilk çıkışımız 1950 yılında oldu.
Karşımızdaki rakip
Şöhretli bir takım ama oyun başlayınca baktık ki, hiçte söylendiği gibi değil,
Sahada adeta dökülüyor.
Meğerse
Uzun süre bu takım maç falan oynamamış.
Antrenman için sahaya çıkan bu takım boş kaleye birkaç gol atınca galip gelmiş sayılarak kupa verilmiş.
‘Kupa’ dediğim Dünya Kupası değil… Spor Yazarları Kupası, Cumhurbaşkanlığı kupası vs. gibi yerli kupaları alarak bizi yurt dışında temsile gidiyordu.
ŞİKE
Şike ile alınan bu kupa ve bu futboldan ne olacak!
Yurt dışına çıkıp daha oynadığı ilk maçta 10-0 yenilip geri kalan maçları tribünden seyrediyordu.
Sanki çok da umurunda…
İNGİLİZLER ŞİKE YAPIYOR
Bundan dolayı karşımıza çıkan hamlamış ve şişmanlamış bir kadroyu yenmek zor olmadı.
Halbuki
Sahaya çıkarken kazanacaklarından o kadar emin görünüyorlardı ki…
Biz de onların kibir ve azametlerinden korkmuş gibiydik.
Düdükle birlikte
Koşamayıp yere serildiklerini görünce biz de hayret ettik.
Maçı
Açık farkla kolayca kazandık.
İyi gidiyorduk.
54 ve 57 elemelerinde de rakiplerimizi tek tek yere serdik.
Tam ‘gruplara kaldık..’ derken
Yerli – Amerikan karışımı bir futbol stili oynadığımızı gören
Kalleş İngilizler 60’ta şike yaptı.
Kazandığımız maçı
Hakem ve hakimleri ayartarak rakip takıma verip turu attırdılar.
10 YIL HEBA OLDU
Büyük emekler vererek 10 yılda düzlüğe çıkardığımız takım kötü bir çelme yemişti.
Bu arada 3 yiğit oyuncumuzu da kaybettik.
Takım dağıldı.
Gruplara kaldık derken, işe tekrar sıfırdan başlamak zorunda kaldık.
Takımı tekrar toparlamak
Bizim tam 5 yılımıza mal oldu.
1965 ve 69 ELEMELERİ
65 ve 69 elemelerini rahat geçtik.
Rakiplerimizi net skorlarla yine yere serdik.
Büyük bir başarı elde etmiş
Ve
Tam gruplara kaldık derken
Bu sefer hem İngilizler
Hem de Amerikalılar şike üstüne şike yapmaya başladı.
12 MART 1971
9 MART 1971
Her şey iyi gidiyorken
9 Mart 1971’de İngilizler tekrar şike yapmaya kalktı.
Bunu gören Amerikalılar
İngilizlere sert çıkarak
- Hop dedik bakalım! Siz ne işler karıştırıyorsunuz böyle? Karşınızda koskoca FİFA var. Çekilin bakayım şöyle bir kenara!
Evet, dünya artık 1920’lerin dünyası değildi.
Eskiden
FİFA’da İngilizlerden ağırlığı varken şimdi Amerikalılar ağır basıyordu.
Biz tam ‘’ Oh be! 9 Mart’ı bertaraf ettik, rahat yolumuza devam edeceğiz..’’ derken,
12 Mart’ta bu sefer şikeyi hain Amerikalılar yaptı.
Hoş, oynadığımız futbol yine Amerikan stiliydi
Ama Amerikalılar
“Ne olur ne olmaz..” diyerek işi garantiye almak istedi.
Çünkü İngilizler rahat durmuyordu.
AKDENİZ OYUNLARI
KIBRIS’TA YAPILIYOR
İngilizler 12 Mart’ı içine sindiremedi.
Takımı dağıttı.. araya fitne-fesat soktu, taraftarlar kanlı-bıçaklı birbirine girdi.
Böylece acılı yıllarımız başladı.
Ama tam bu sırada
Mucizevi bir şey oldu.
Hem İngilizleri hem Amerikalıları ters köşeye yatırarak önemli bir kupa kazandık.
1974’te Kıbrıs’ta yapılan
Akdeniz Oyunları kupasını kazanarak müzemize taşıdık.
Bu beklenmedik başarı
Bize ve İslam dünyasına öyle bir moral oldu ki…
Diğer taraftan
Batı dünyası ise şoka girmişti.
Türk milli takımından böyle bir başarı beklemiyorlardı.
2. ANTRENÖR
Batı dünyası
Bu başarının arkasındaki asıl kahramanın kim olduğunu biliyordu.
Taktik, oyun kurucu ve cesaret antrenör yardımcısına aitti.
Ama ne fark eder ki!
Kupayı Türklere kaptırmışlardı ya…
Evet, kupayı almaya almıştık ama bunu bize fena ödettiler.
Takım ekonomik yönden çok kötü duruma düştü.
Diğer yandan
Bugüne kadar taraftarlar yumruklu bıçaklı kavga ederken
Artık iş,
Günde 15-20 kişinin öldüğü silahlı bombalı kavgaya dönmüştü.
Sevincimiz kursağımızda kalmış
Takım dağılmış,
Taraftarları birbirine girmiş
Ve
Dünya Kupası hayallerimiz suya düşmüştü.
12 EYLÜL
İşler böyle sarpa sarmışken Amerikalılar bir şike daha yaptı.
Bu şikede gördük ki,
Artık İngilizler iyice çaptan düşmüş,
Onlardan boşalan yerleri Amerikalılar hızla dolduruyordu.
Şimdiye kadar İngilizler
İngiliz stili futbol oynayan
İleri forvete güveniyorlardı
Ama
O gün “Bizim çocuklar başardı..” istihbaratı karşısında
Adeta yıkıldılar.
İleri forvet de ‘Yankee usulü futbol’ u benimsemişti.
1983 DÜNYA ELEMELERİ
Futbol federasyonumuz 1983 yılında kimsenin tahmin etmediği birini çalıştırmak üzere takımın başına getirdi.
Çekemeyenler
Ona ‘kıllı’ veya ‘düb’ diyerek dalga geçiyor,
Hatta
Biz bile bundan etkilenerek; ‘Ya hu, bu mu bize Dünya Kupası’na hazırlayacak?’ diyerek bir türlü başarılı olacağına inanamıyorduk.
SAHALAR YEŞİLLENİYOR
TELEVİZYONLAR RENKLENİYOR
Ancak
Bu ufak tefek antrenör kısa sürede büyük başarılar sağladı.
Önce sahalara el attı.
Oyun düzenini yeniden kurdu.
Ve burada daha sayamayacağım bir sürü düzenlemeler yaptı.
Derken
Takımı dünya elemelerine taşıdığını gördük.
Herkes
Tahmin edilmeyen bu başarı karşısında şoktaydı.
Tabi bu kolay olmadı.
Bu cesur çalıştırıcı
Oyun düzenimizi yeniden şekillendirip
Bizi koşmaktan alı koyan ne kadar pranga varsa söktü attı ya..
Prangalı hayata alışmış olanlar buna itiraz ettiler.
Ancak
Ufak tefek olmasına rağmen antrenörümüzün aslan gibi bir yüreği vardı.
Kimseyi dinlemedi ‘Atacaksınız!..’ dedi.
‘Bundan sonra toprak sahaya lastik gislaved ayakkabılarla çıkmak yok.
Kramponlar giyilip
Yeşil sahalara öyle çıkılacak!..’ dedi.
Futbolcular
Bu tonton ve samimi çalıştırıcıyı sevmişti bi kere.. denileni yapıyordu.
Taraftarlar da
Maçları yeşil sahada ve renkli televizyonda seyretmenin sevincini yaşıyor, ülke olarak büyük bir heyecanla dünya kupası finallerini dört gözle bekliyorduk.
Finale kalmasak bile
Yarı final veya çeyrek final oynayacağımıza o kadar emindik ki…
YİNE KRİZ…
SSCB VE YUGOSLAVYA
DÜNYA KUPASINDAN ÇEKİLİYOR
Her şey iyi gidiyorken,
Bu sefer hem içerde hem dışarıda büyük krizler yaşanmaya başladı.
Dünya kupasının iddialı isimlerinden SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) ve YUGOSLAVYA (Güney Slavlar) ani bir kararla elemelerden çekildiğini açıkladı.
Bu arada
En iyi futbolcularımız
Ya trafik kazasında, ya suikastla veya başka bir şekilde saldırıya uğradıklarını
Ve
Kaptanlık dahi yapmış futbolcularımızı kaybettiğimiz yıllar oldu o yıllar…
70’li yıllarda yaşadığımız anarşik kaosun farklı bir versiyonunu
Bu sefer 90’lı yıllarda yaşamaya başladık.
KORKTUĞUMUZ BAŞIMIZA GELİYOR
Tam
‘Eyvah! Biz bu şekilde dünya kupasına nasıl gideriz?..’ derken, korktuğumuz başımıza geldi.
Çok başarılı çalıştırıcımız
Bir suikasta kurban giderek vefat etti.
Devamı
Gelecek yazıda inşallah…
18.05.2020
Emin Batur
NOT:
Gelecek yazının başlıkları:
* 2. ANTRENÖR TAKIMIN BAŞINA GEÇİYOR
* 28 ŞUBAT’TA İNGİLİZLER YİNE DEVREDE
* 2002’DE TAKIM YENİDEN KURULUYOR
* KISA SÜREDE İLK 20’YE KALIYORUZ
* ÇEYREK FİNALİ OYNUYORUZ
Ve son başlık
- DÜNYA KUPASI FİNALİNİ KİMLE OYNARIZ?