15-16 TEMMUZ
Gecesi darbe değil, ülkemizi işgal provasıydı.
Halkımız o ince sezgisiyle bunu fark etti ve o hınçla meydanlara aktı.
Millet olarak belki 100 yıldır ilk defa bu kadar güçlü bir şekilde birbirimize kenetlendik.
Cumhurbaşkanımızı seven sevmeyen, televizyondaki çağrısını duyar duymaz -çok az bir kesim hariç- bayrağı alan meydanlara koştu.
DARBECİLERDE TELAŞ
ABD DE ŞAŞKINLIK
Hain darbeciler millete ‘’Höt!..’’ deyince sinivereceğini düşündüler. Bundan dolayı üstlerine yürüyen silahsız savunmasız halka insafsızca ateş etmekten çekinmediler.
Neden?
Çünkü Hain korkak olur.
Beklemiyorlardı öyle bir direniş… Bundan dolayı telaşa kapıldılar. O telaşla birçok masum insanın kanını döktüler.
ABD uzun zamandır bu darbe işi üzerinde titizlikle çalışmış olduğu görülüyor.
İtirafçılar
Döküldükçe darbenin gayet detaylı bir şekilde hazırlandığı görülmektedir.
Ancak
Unuttukları bir şey var:
Amerikalılar
Hesaplarını rasyonel veriler üzerine yapar.
Hâlbuki
Biz; maneviyatçı moral değerleri yüksek bir Milletiz, rasyonel hesaplara gelmeyiz.
DESTAN DESTAN DESTAN
O gece
Bu manevi yönümüzü anlatan kahraman o kadar çok ki, hangisini anlatayım.
‘’Kanser tedavisi görüyorum.. çağrıyı duyunca bayrağı aldım ve çıktım. Söz konusu vatansa…’’ diyen kanser tedavisi gören hanımefendiyi mi?
General kılıklı bir hain gelip ‘’Darbe oldu! Bundan sonra emirleri benden alacaksın!’’ der demez Şehit olacağını bile bile tabancasını çekip darbeci generalin alnının çatısından vuran Ömer Astsubayı mı?
‘’Ben Türk askeriyim.. siz kimin askerisiniz?’’ deyip Havalimanında tankın önüne yatan yiğidi mi?
Tüm mahalleyi arkasına alıp kamyonu darbecilerin üzerine süren Çarşaflı kamyon sürücüsünü mü?
Birinci tankın paletleri arasından sağ çıkıp, ikinci tankın üzerinden geçip kolunu parçaladığı vatandaşı mı?
Traktörlerine atlatıp direniş için merkezlere koşan köylüleri mi?
F 16 ların uçuşunu engellemek için ürününü yakan çiftçiyi mi?
Hangisini anlatayım? Sahifeler yetmez.
NENE HATUNLAR
Bu ülkenin ne kahramanı biter ne de haini…
Köprüde darbeciler
Ayaklarının dibine ateş etmesine rağmen, hainlerin ve tankın üzerine yürüyen Nene Hatunlar…
O tanklar ki, açtıkları ateş sonucu insanları parçalara ayıran tanklar…
Buna rağmen tankın üstüne yürümek destan değil de nedir?
Ne diyordu Mehmet Akif:
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i
Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
DİĞER KAHRAMANLAR
Kimse dile getirmiyor ama ben söyleyeyim.
Başkomutanımızı havaalanına götüren ve oradan İstanbul’a taşıyan tüm personel…
Hava Kuvvetlerimizin darbecilerin eline geçtiğini bildikleri halde.. atılacak füzeyle havada parçalanmayı göze alarak, Başkomutanımızı İstanbul’a salimen getiren ekip, kendilerinden hiç bahsedilmeyen o gecenin kahramanlarıdır.
Medya
Darbeye işgale karşı çıkan polislerimiz
Halkı meydanlara çağıran STK lar
İşgale karşı direnen Askerler
Ve en önemlisi Özel Harekât…
Darbeci Hainler
Eğer Özel Harekâtı ele geçirseydiler bu darbenin bastırılması çok daha kanlı olabilirdi.
O gece tüm Türkiye destan yazdı.
Dosta düşmana Çanakkale’nin geçilmeyeceğini bir daha gösterdi.
SEYİD ONBAŞI
ÖMER ASTSUBAY
Yazılan destanın şu anda farkında değiliz.
Aynen
Seyit Onbaşının o gülleyi İngiliz savaş gemisine fırlattığında ne kadar büyük bir iş başardığının farkında olmadığı gibi.
Şu anda da Şehidimiz Ömer Halisdemir’in, darbeci işgalci Generali alnının çatısından vururken ne kadar büyük bir iş başardığını belki yıllar sonra anlaşılacaktır.
ABD-İNGİLİZ
Çanakkale’de de işgalcilerin başını İngilizler çekiyordu. Bugün de Ülkemizi FETÖ terör örgütünü kullanarak işgal etmek isteyen yine İngilizler ve onun türevi Amerikalılardır.
Bundan dolayı
Halk bunu askeri darbe olarak değil Emperyalistlerin işgali olarak görmüş, vatan bayrak namus uğruna meydanlara koşmuştur.
İŞTE ORDU İŞTE KOMUTAN
Parti çalışmalarımız sırasında bu slogan gençler tarafından söylenir.. abartılı bulduğum için iştirak etmezdim.
Ancak bu sefer yerine öyle bir oturdu ki, bütün benliğimle iştirak ettim.
Başkomutan haykırdı:
‘’Milletim! Halkım! Sizleri meydanlara davet ediyorum’’
Hiç birimizin ne tolgası ne rütbesi, ne de nişanı vardı.
Ama
Emri almış bir ordu gibi herkes meydanlara öyle bir aktı ki hainlerin kanı dondu.
‘’İşte ordu! İşte Komutan!’’ sloganı,
İlk defa bu kadar güzel yerini buldu.
MİLLET ORDUYU KURTARDI
Evet. Bu Millet bu orduyu kurtardı.
Genel Kurmay Başkanı esir.
Bütün kuvvet komutanları esir.
Hava kuvvetleri işgalcilerin elinde
Ülkenin can damarları tıkanmış.
MİT her şey olup bittikten sonra yarım yamalak bilgiler verebiliyor.
Tanklar önemli merkezleri ele geçirmek için harekete geçmiş.
Ve
Tam bu kaos ortamında Millet olarak tankların önüne geçip, Ordu işgalcilerin elinden kurtarılıyor.
Rahmetli Yahya Kemal sanki bu günleri anlatmış:
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!”
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle
Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan
Bir gün yine doludizgin atlarımızla
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla
Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de
Hâlâ o kızıl hâtıra gitmez gözümüzde
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
MENDERES
VE
56 YIL SONRA GELEN ÖZÜR
Yaşı müsait olanların ifadelerine dikkat ettim. Hepsi adeta Menderes’in ruhaniyetinden özür diler gibiydi.
Hastanede yatan yaralı vatandaş ‘’Menderes’i yedirdik, Tayyip’i yedirmeyeceğiz..’’ derken 27 Mayıs 1960’ın acı hatıraları yüzünden okunuyordu.
NETİCE
Şükürler olsun bu badireyi atlattık.
Herkes şunu gördü ki:
1- Savaşmayı, direnmeyi ve ölmeyi göze almış bir Milleti Allah’tan başka yenecek bir güç yoktur.
2- O gece başta yakın coğrafyamız olmak üzere tüm İslam alemi bizimle birlikte yürekleri attı, bizimle birlikte ağladı, ve sabaha karşı bizimle birlikte güldü.
3- Destansı direnişimiz dost-düşman tüm dünyaya parmak ısırttı.
Bundan sonra şehit ve gazilerimizin döktüğü kana layık olmaya çalışacağız.
Gayret bizden Tevfik Allah’tandır.
Hasbunallah ve ni’mel vekil.
Emin Batur