Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

HEDEF KIZILELMA: “TAMAM”

Hani öyle diyordu ya bir askerimiz tankın tepesinde. Muhabir hedef neresi diyordu, hedef Kızılelma diyordu asker de. Ailesine de bizi beklemesinler diyordu. Biz Kızılelma’ya gideceğiz diyorlardı. Gözlerini kırpmadan, önlerine ölümün, şehadetin geleceğini bile bile Kızılelma’ya yürüyorlardı. Tıpkı Osmanlı Akıncıları gibi, tıpkı Osmanlı Sultanlarının Serhat Kulları gibi… İşte bu duygularla başladı Afrin Harekâtı 20 Ocak 2018’de… Gelin genel bir panorama çizerek gidelim…

Afrin, Türkiye-Suriye sınırında çok stratejik bir öneme sahip. Daha önce Fırat Kalkanı Operasyonu ile teröristlerden temizlenen Azez-Cerablus Hattının hemen batısında, Türkiye’nin Hatayı’na olan sınırında, Amerika’nın Türkiye’nin Güneyinde Suriye’nin Kuzeyinde oluşturmak istediği ve Akdeniz’e açılan terör kantonu koridorunun en önemli merkezlerinden biri…

Türkiye’nin buraya müdahale etmesinin nedenlerini daha önce yazmıştık. Burada genel bir bakış açısıyla tekrar değinelim. En önemli sebebi Güney sınırlarımızdan gelebilecek olan terör tehdidini bertaraf etmek. Bu aslında sadece Afrin için de geçerli değil. Türkiye’nin bütün sınır hattı bu tanımın içindedir. Tıpkı Azez-Cerablus gibi.

Diğer bir önemli neden de Suriye’nin içerisinde bulunduğu durum. Suriye halkının 2011’den bu yana başına gelmeyen kalmadı. Bir milyona yakın insan hayatını kaybetti. Evlerini barklarını terk edenler de cabası. Türkiye, Suriye’ye müdahale etmeseydi olayların etkisi daha büyük olabilirdi. Zaten ESAD rejimi başka bir âlemdeydi. Kendi vatandaşlarına kurşun sıkıyordu. Ülke içerisinde az bir çoğunluğa sahip olan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) rejimle baş edemezdi tek başına…

Görünürde pek de dillendirilmeyen ancak hissiyatımızda her zaman var olan asıl müdahale nedenimiz de Suriye’ye karşı olan tarihi sorumluluğumuzdu. Bunu yapmamız gerekiyordu. Çünkü daha üç gün önce andığımız Çanakkale şehitlerimizin içerisinde en çok şehidi verdiğimiz Halep vardı, Şam vardı. Onlar Çanakkale deyince, İstanbul deyince kim var denildiğinde sağına soluna bakmadan cepheye koşmuşlardı. Bizim de öyle yapmamız gerekiyordu.

Harekât partnerimiz kodlarımıza uygun olan ÖSO’ydu. Suriye’nin yerel lojistiğini gayet iyi bilen biriyle hareket etmemiz gerekiyordu. Öyle de oldu. Hem Fırat Kalkanı hem de Afrin’de TSK-ÖSO işbirliği çok iyi çalıştı. TSK-ÖSO yapılamaz denileni yaptı, kimse ihtimal vermiyordu, YPG’li askerler gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyorlardı. Ancak her şey Türk Askeri sahaya ininceye kadardı. 58 gün süren operasyonda askerlerimizin karşısına kimse çıkamamıştı. Karşılarına çıkanlar arkadaki devletlerin piyonuydu, paralı askerleriydi sadece. Onlar yürekleriyle mücadele edilebileceğini nereden bileceklerdi…

Bizim hedefimiz daha baştan belliydi. Kızılelma’ydı bizim hedefimiz, öyle çıkmıştık yola. Daha harekâtın başından itibaren üç koldan sarmıştık etrafını Afrin’in. Bildiğiniz kapandı bu, evet Kurt Kapanı. Metehan’ın kurtlardan öğrendiği, daha sonra Osmanlı’nın Hilal Taktiği-Turan Taktiğiydi. 20 Ocaktan bu yana çember daraldı, daraldı, en sonunda çember kapandı… Kızılelma’ya ulaşıldı. Buradaki Kızılelma, Afrin’in merkezine ulaşmak ve Afrin’i teröristlerden tamamen temizlemekti. Aslında bir anlamı daha vardı Kızılelma’nın. Şehadete erip Cennet’te buluşmak. Asıl Kızılelma buydu. O asker tankın üzerindeyken bu niyetle de gidiyordu Kızılelma’ya öleceğini bile bile…

Devam edecek…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir