Dünyada konjonktürün sürekli değiştiği bir dönem yaşıyoruz. Devlet Aklı artık bunun farkında ama daha aşağılara indikçe bu farkındalık azalıyor. Böyle olunca da günlük politikalar üzerinden eleştiriler yapıyor ülkeyi meşgul ediyoruz. Olup bitenlere daha yakından, derinlemesine baktığımız zaman ise devletin verdiği büyük mücadeleyi anlamış oluyoruz… Tabi bu durum günlük siyasi kargaşalardan ziyade iç-dış entegresini yapabilenler için geçerli.
Türkiye’de durum aynen böyle. Sadece Türkiye değil, Türkiye’nin dışında olanlar da bizi ilgilendiriyor. Bu da coğrafyamızın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Şöyle kısaca son olup bitenlere bakalım…
İzmir’de terör örgütlerine yardım ve yataklık, devletin gizli bilgilerini bunlarla paylaşma suçuyla tutuklanan Diriliş Kilisesi Pastörü Papaz Brunson ev hapsine atıldı. Elektronik kelepçe ile içeride, sıkı güvenlik tedbirleriyle dışarıda gözetim sürdürülüyor. Bu karar niye alındı? Asıl sorulması gereken soru bu…
ABD, Papaz Brunson’un iadesi için her türlü girişimde bulunmuştu. Türkiye de Brunson’un ne kadar önemli bir koz olduğunu bildiği için tüm kartlarını ona göre oynadı. FETÖ’nün başının Pensilvanya’da olduğu ve 400 dönümlük arazide ABD’nin koruması altında bulunduğu vurgulanarak hep karşı atak yapıldı. Bunun dışında Brunson’un hem ABD için; hem de FETÖ için çok derin faaliyetlerde bulunduğu açık. Öyle ki iadesi için bu kadar uğraşmaları boşuna değildi.
Peki, bu şartlı tahliye niye yapıldı? Şimdilik piyasaya açıklanan bir şey yok. Zaten olmaz da. Ancak tahminler olabilir. Münbiç mesela. Türkiye, Münbiç’ten teröristlerin çekilmesi karşılığında böyle bir kart oynamış olabilir mi? Belki… Çünkü ABD, Münbiç’in Türkiye için ne kadar elzem olduğunu biliyor. Bir başka neden pek de mümkün görünmeyen FETÖ’nün iadesi olabilir mi? Yani FETÖ’nün iadesi konusunda küçük de olsa bir adım atılabilir mi? Daha da açarsak, FETÖ’den firari olanlardan biri veya birilerinin yerlerinin bildirilmesi/iadesi olabilir mi? Bunlar hep olasılık. Neler olup biteceğini karşılıklı hamlelerden sonra göreceğiz… Yalnız burada unutulmaması gereken bir nokta olduğunu görüyorum. Artık Türkiye attığı hiçbir adımı boşuna atmaz. Küresel Dünyanın Küresel oyuncusu Türkiye’nın bu hamlesi karşısında mutlaka bir hamle gelecektir…
Yalnız Brunson’un ev hapsinin ardından ABD’den Türkiye’nin canını sıkacak açıklamalar geldi. Türkiye’nin Brunson’u derhal serbest bırakması aksi takdirde yaptırımlar uygulanacağı açıklamalarını Türkiye hiç de iyi karşılamadı. Hemen dış işlerinden, Sözcü İbrahim Kalın’dan, Başkan Yardımcısı Fuat Oktay’dan sert açıklamalar geldi. Yapılan açıklamaların ortak noktası: Türkiye’nin artık boş tehtidlere boyun eğmeyeceği, Türk Yargısına olan güven ile ilgiliydi.
Yani aslında ABD bu söylemiyle Türkiye’nin hukuku, yargısı beni ilgilendirmiyor, daha asırlık bile olmayan devlet bana hak, hukuk, yargıdan bahsediyor demek istiyordu. Ancak ABD’nin unuttuğu bir şey vardı: Yıllardır darbe anayasalarıyla bu ülkeyi yönettikleri için hala o eski kafalılığı, eski Türkiye varmışçılığı oynuyorlar. Türkiye’de artık darbeler devri kapandı. Artık devlet bürokrasisinde her birim başkanlık oldu, her kademe yerli, milli değerlerle dolu. ABD’nin dümen suyuna gidecek olan bir sistem yok artık Türkiye’de…
Biz FETÖ başının iadesini istediğimizde nasıl BAĞIMSIZ YARGIDAN bahsediyorlarsa bizim de YARGIMIZ BAĞIMSIZ VE TAM MİLLİ KARARLAR ALABİLEN bir yargıdır. Unutmadan şunu da söyleyeyim: BAK ABD ŞARTLI TAHLİYE DE DEDİYSEK AZITMA: BİZİM DEVLET ANLAYIŞIMIZ BAĞIMSIZ AMA BÜTÜNCÜL BİR DEVLET ANLAYIŞIDIR. ÖYLE SİZİN GİBİ BEYAZ SARAY AYRI, PENTAGON AYRI, CIA AYRI KONUŞMAZ. AYAĞINIZI SİZ DENK ALIN, ONA GÖRE…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ