Cumartesi , 14 Aralık 2024
Son Dakika Haberler
Hırs ve ihtiras tuzağı

Hırs ve ihtiras tuzağı

Siyasi partiler iktidar olmak ve millete hizmet etmek için kurulur. Bir şahsın, gurubun, azınlığın ve tarafın şahsi hırs ve ihtiraslarını gerçekleştirmek, egosunu tatmin etmek, dış güçlere ve düşmanlarımıza taşeronluk yapmak için değil.

Başta AK Parti, CHP, MHP, İP, SP; YSP ve PKK’nın siyasi uzantıları gibi partilerin, adı olup tabanları olmayan tabela partilerinin son seçimde kimlerle beraber olduklarına, vatana, millete ve devlete ne faydaları dokunduklarına şöyle bir bakalım.

Bir boy aynasının karşısına geçerek nerede durduğumuza, kimlere oy verip kimleri desteklediğimize, bu destek ve oyumuzun ülkemiz ve milletimize ne kazandırdığına, bugünümüz ve geleceğimiz için ne faydası olduğunu düşünelim! Hepimiz samimiyetle kendi kendimizi sorgulayalım!

Cumhur ittifakı iktidarını desteklemekle veya Millet ittifakını destekleyerek neler kazandık veya kaybettik bunun ciddi ciddi muhasebesini yapalım!

İttifak ortaklarının seçim öncesi birlik ve beraberlik vurgusu içinde nasıl birbirlerine sımsıkı sarıldıklarını, bir gün milliyetçi bir gün solcu, bir gün ülkücü bir gün ürkütücü, bir gün Atatürkçü bir gün Amerikancı, bir gün muhafazakâr bir gün din düşmanı görüntüsü içinde rol üstüne rol kestiklerini, gölge oyunu ve tiyatro oynadıklarını hatırlayalım.

Doğuda Kürtçü batıda Türkçü, bir yerde sofu diğer yerde beynamaz, bu gün Kemalist yarın sosyalist-komünist olduklarını, sömürgeci ve işgalcilerin maşası olarak bir günde kaç renge girdiklerini, kaç kılıkta filim çevirdiklerini göz önüne getirelim!

Dün ne söyledi ise bugün de aynı cümleleri tekrarlayan, aynı hedeflerin amaç ve gayelerin peşinde koşan parti liderlerinin duruşlarına, onlara yapılan yalan yanlış, iftira ve saldırılara, medya oyunlarına ve algı operasyonlarına geriye dönüp bir bakalım.

Utanmadan sıkılmadan bangır bangır bağırıp seçim sırasında % 65 le iktidar olacağız diye algı operasyonlarıyla milleti kandırmak için adeta yırtınan sahtekâr fonlanmış ekran maymunlarını, medya şaklabanlarını, kuklacının elinde oyuncağa dönmüş kuklaları, bukalemun gibi her an renk değiştiren politika bezirgânlarını, köşelerinde hüküm veren karakalemleri, kara cübbeli akademisyen ve karanlık aydınları, soytarı artistleri tiyatrocuları bir düşünelim!

Cumhurbaşkanlığı seçiminde gördüğümüz o nefret ve düşmanlık kusan iğrenç filmleri bugünlerde geri sarılıyorlar. Aynı parti ve medya gurupları, şahıslar ve filimler pek yakında tekrar vizyona girecek. Millete kin, öç, ihtiras ve nefret kusmaya başlayacaklar. Yine yalanın bini bir para olacak. Yalancı ve iftiracılar ekranları dolduracaklar, iftiranın her türü ve cinsi her mesleğin ve politikacının sahtekârı meydanlarda memleket nasıl kurtulur masalını anlatacaklar. Dün olduğu gibi bu mahalli seçimde de kendilerini parçalayacaklar, bağırıp çağıracaklar, yırtınacaklar. Velvele, tantana, kışkırtma, saldırı, iftira ve ahlaksızlığın her tipi ve çeşidi ayağa düşecek, yerlerde sürünecek yine.

Taşları bağlayacaklar kudurmuş itleri salacaklar yine sokaklara meydanlara. Batının beslemeleri fonlanmış medya, karanlık dünya ve düşüncelerinin kör mağaralarında boğulma, yenilme ve yok olma pahasına yine emperyalizmin taşeronları çıkacak ortaya, dökülüp saçılacak yollara.

Türkiye’de iktidar ve muhalefet arasındaki kalın ve kırmızıçizgi; ülkemizin kendi kimlik ve benliği çizgisi ve hedeflerinde adam gibi ayakta durması, büyümesi, güçlenmesi ve geleceğini garantiye alması mücadelesidir.  Yani, batı ve bize dost görünen ve düşmanlarımızla mı, yoksa kendi dost ve kardeşlerimizle birlikte mi geleceğimizi inşa etme meselesidir asıl meselemiz. Asıl kavganın başladığı nokta ve dananın kuyruğunun koptuğu, zurna deliğinin zırt dediği yer burası.

Arsız yüzsüz, utanmaz sıkılmaz, edepsiz ahlaksız, onursuz ve şahsiyetsiz insanlarla karşı karşıya olduğumuzu ve olacağımız unutmayalım. Yeni bir politik maratonu, mücadele yarışı başlıyor mahalli seçimlerle ülkemizde. Millet olarak hırs ve ihtiras hastaları v salgınıyla mücadeleye hazırlıklı olalım! Vesselam!

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Kültürel işgal ve dizi filmler rezaleti

Kültürel işgal ve dizi filmler rezaleti

Arif Altunbaş Her toplumun kendine ait kültürü, geleneği, göreneği, hayat tarzı ve değerleri vardır. İnsanların …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir