Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

İÇERİDE NELER OLUYOR? -11-

Şunu da belirtmeden geçmeyelim: Devlet Bahçeli her ne zaman devletin başı sıkışsa devletin yardımına koşmuş bir liderdir. 2002’de koalisyonu düşürmesi, başörtüsü krizinde Ak Partiye destek vermesi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan karşısında pek etkili olamayan Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek verdi Erdoğan’ı daha da güçlendirdi, 7 Haziran seçimlerinde koalisyon görüşmeleri sırasında “koalisyon falan yok, haydin erken seçime” dedi yeniden seçime gidilmesinde en önemli rolü oynadı, şimdi de tüm muhalefetin devletin karşısında karşı blokta yer aldığı bir ortamda “CUMHUR İTTİFAKI”na dâhil oldu, kısacası devletin ne zaman başı sıkıştı ise devletin yardımına ilk koşan o oldu…

Şimdi de kısaca erken seçim kararının arkasında yatan nedenlere bakalım. Erken seçim kararı her şeyden önce yarım saatte alınan bir karar değildi. Her alınan kararın derinlerde bir sebebi vardı. Biz gerek kendi aramızda konuştuğumuzla gerek tv programlarında dinlediklerimize göre gerekse de siyasilerin değerlendirmeleri ile yetiniyoruz. Tabi asıl sebepleri de var öyle ki…

Eğer seçimler zamanında yapılsa idi genel seçimlere bir yıldan uzun bir süre vardı. Türkiye’nin gündemi ise çok yoğundu. Hem Suriye’deki pozisyonu hem de ülke içerisindeki siyasi pozisyonları belirsizliği kaldırabilecek durumunda değildi. Bir an önce genel seçimlerin ülke gündeminden kaldırılması gerekiyor, siyasi birlik ve beraberliğin sağlanması gerekiyordu.

Halk arasında konuşulan, özellikle de Ak Parti’nin yakındığı ve belki de çözüm üretmek için bu kararın alınmasına neden olan en önemli durumlardan birisi de yerel seçimlerin genel seçimleri (Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri) etkilemesiydi. Yerel seçimler Ak Parti kanadınca çok riskli görülüyordu. Öyle ki belediyeler kanadına Ak Partili seçmenler tarafından eleştiriler devam ediyordu. Olası bir yerel seçim hezimeti genel seçimleri olumsuz etkileyebilir, yereldeki memnuniyetsizlik genelde sandığa yansıyabilirdi. Bu nedenle hem yerel hem de genel seçimler Ak Parti açısından olumsuzlukla sonuçlanabilirdi.

Erken seçim kararının alınmasından hemen sonra özellikle muhalefet kanadında müttefik arama çalışmaları başladı. Zaten Ak Parti ve MHP, Cumhur İttifakı ile güçlerini birleştirmişlerdi. CHP’de ise koltuğunu arama kurtarma çabaları yapan biri vardı. Evet, yanılmadınız, Kılıçdaroğlu. Ama öncelikli hedef başkaydı tabi. Diğer partilerle birleşip Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek…

Bunun için de bir isim üzerinde sürekli ver yansın ediyorlardı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ortak aday gösterme konusunda epeyce uğraşılar. Açıkçası Abdullah Gül’ün de muhalefet kanadının bütün çağrılarına uzun süre cevap vermedi. Medya da uzun süre onun kararını bekledi. Öyle ki bazı haberlerde, sosyal medyada gece yarısı Gül’ün evine gelip gidenlerin çok olduğu bile söylendi. Ancak bir namaz çıkışı sonrası yaptığı açıklamada kararını yarın açıklayacağını söylemişti…

Ertesi gün ise herkes onun açıklamasını bekliyordu. Ve Gül yaptığı açıklamada aday olmayacağını söyledi. Açıkçası muhalefette çok beklenti olmuştu. Erdoğan’ın karşısına piyasada geçerliliği yüksek olan, Ak Parti kanadından da oy çekebileceklerini düşündükleri Abdullah Gül, aday olmayacağını açıklıyordu. Bütün hesaplar suya düşmüştü muhalefet için. Çok büyük kırgınlık olmuştu Ak Parti ve Cumhur İttifakı içerisinde yer alan MHP’de Gül’e karşı.

Devam edecek…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir