Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
1982 Anayasasına göre Dinbilgisi dersleri zorunlu. Her Türk Vatandaşı bu derslere girmek ve bu dersleri almak zorunda.Bu da birilerinin ve bir takım çevrelerin hoşuna gitmiyor.
Bu hoşnutsuzluğu inceleyelim:
Şuradan başlayalım: Siz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değilsiniz. Siz, Eğer, Türkiye’ye gelmek ve burada bir süre yaşamak istiyorsanız: Aklınız da varsa, Türkiye’de yaşayan insanların insanlık değerlerini öğrenirsiniz. Bunu, kendiniz için yaparsınız. Çünkü, olur ya, burada yaşadığınız sürece bir halt edersiniz ve hiç istemediğiniz halde başınız belaya girer. Bu yüzden öğrenirsiniz. Yoksa, inanmak veya inanmamak yine senin meselendir.
Siz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşınız: Siz, her ne kadar zorunlu Dinbilgisi dersi almadınız ama, sonuçta bu toplum içinde büyüdünüz ve bir şekilde bu “dersi” aldınız. Minareden gelen sesin ezan, Camiye gidenlerin oraya ibadet maksatlı girdiklerini biliyorsunuz. Keza, birisini namaz kılarken gördüğünüzde onun namaz kıldığını da biliyorsunuz. Başını örten kadınların, bunu, “din sebebiyle” örttüklerini de biliyorsunuz. Biliyorsunuz derken, kör olmadığınıza ve aptal olmadığınıza inanarak bunları söylüyorum. Yoksa, körsünüzdür veya aptalsınızdır: Bunları elbette okulsuz bilemezsiniz.
Memleketimizi istila etmek isteyen düşmanları düşünün: O gafil kim ise, o da, bu topraklara niyet ettiği anda, yapacağı ilk iş, bu toprakların insanlarının değer yargılarını ve bu manada bu toprakların insanlarının dini hakkında bilgi sahibi olmayı isteyecektir.
Zaten, “Oryantalizm” denilen “bilim” sırf bu yüzden çıkmıştır. Kefere dünyası, İslam topraklarında yaşayan insanların “din” ve geleneklerine ait değerlerini bir bir tesbit etmişler ve bunları İslam topraklarına doğru yürüyen askerlerine “Bilgi” diye vermişlerdir.
Halböyle iken: Bu ülkede yaşayan ve geleceğini bu ülkede gören hangi insan, Din Bilgisi Dersinin zorunlu olmasına karşı çıkar?Bu, akıl gereği midir? Bu durum, bu insanların, bu ülkeyi kendi vatanları olarak bildiklerini inkar anlamına gelmez mi?
Eğer, çocuğunuz bu ülkede yaşayacaksa: Bu halkın içinde yaşamayacak mı? Sizin, izole bir şekilde yaşamanız aklın gereği midir?Sizin çocuklarınızın, bu ülkede, her hangi bir makamda, halkın hizmetinde olmasını istemez misiniz?
İstiyorsanız, sizin çocuklarınız, halkına bu kadar “Fransız” kalarak bu işi nasıl yapacaklar?
Sonra da, “Bizim çocuklarımıza iş vermiyorlar” diyeceksiniz ve bunu kendinizin dışlanmışlığına delil yapacaksınız, öyle mi?
Peki ama, bunu, bizzat isteyen sen değil misin?. Çocukların bu kadar “fransız” olacaklar ve bu ülkede “eğemen” olacaklar öyle mi?
Sevsinler seni: Sen ve çocukların, bu ülkeyi istilacı askerler kadar bile vatan saymayacak ama bu ülkede yönetici olacaklar öyle mi?
Bir de “Siyasi Parti” olarak bunu söyleyeceksiniz ve halktan “iktidar izni” isteyeceksiniz. Çok yazık. Yazık ki ne yazık.
