Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
7 Haziran seçim sonuçları, barajı geçen partiden ziyade ezeli ve ebedi seçim mağlubunu daha çok sevindirmişti. Sevindirmekle kalmamış adeta sarhoş etmişti. Girdiği seçim ve referandumların hiçbirinin akşamında genel merkeze gelmeyen, gece yarısından sonra yazılı açıklamayla yetinen Sayın Kılıçdaroğlu zafer kazanmış gibi genel merkeze koşmuş ve “Demokrasi kazanmıştır, bu demokrasinin zaferidir.” diyebilmiştir. Onun zafer algısı kendisinin başarılı olmasıyla alakalı değil; Ak Parti’nin tek başına iktidar olamamasıydı.
Tanıdığımız, bildiğimiz CHP”liler seçim sonrasında çok mutluydular, mutlulukları adeta yüzlerinden okunuyordu. Ülkenin geleceği için şöyle güzel oldu, böyle güzel oldu deyip HDP’ye ve Selahattin’e güzellemeler yapıyorlardı. Ay ben bu çocuğa bayılıyorum, onu çok seviyorum, hanımı da öğretmenmiş, hiç öğretmenden zarar gelir miymiş, çok ama çok iyi olmuş vs vs. Ve bu insanlar CHP’li, Laik ve Atatürkçü. Ak Parti’den kurtulma adına partilerinden, atalarından ve ilahlarından bile vazgeçtiler.
Çözüm sürecini başlattı diye Sayın Cumhurbaşkanı’na giydirenler şimdilerde süreci neden askıya aldı diye giydiriyorlar. Çözüm sürecinin ülkeyi böleceğinden, üniter yapımızı bozacağından, iman ettikleri misakı milliye ters olduğundan dem vuranlar şimdilerde ağız dolusu küfürler savurdukları sürecin yeniden başlamasını istiyorlar. Bir şehidimizin kanını dünyalara değiştirmeyeceğimizi bildikleri halde, askerimiz, polisimiz ölmesin de ne olursa olsun dediğimiz süreci hakaret ve küfürlerle bombardımana tabi tutanlar, yok öyle yağma, süreç bitmiştir, buzdolabına konulmuştur denilince vaveyla koparmaya başladılar. Biz sizi biliyoruz, biz sizi tanıyoruz. İktidar düşsün diye ülkenin düşmesine bile razı olacağınızı da biliyoruz.
7 Haziran seçimlerinden sonra yaşanan terör olaylarının ve şehit cenazelerinin sizleri çok mutlu ettiğini iddia etmiyoruz. Seçim gecesi ve sonrasında yaşadığınız mutluluğun bu günlerde de sürdüğünü zannetmiyoruz. Şehitlerimizin cenazelerindeki manzaraların sizlerin de yüreklerini burktuğuna inanıyoruz. Doğmamış yavruların babalarını kaybetmesi, yeni evli kızlarımızın eşlerini kaybetmeleri elbette sizi de sevindirmez. Sizlerin de evlatlarınız, yeğenleriniz, torunlarınız bu vatana bekçilik yapacak, sizin kızlarınızın eşleri, çocukları da bu vatana bekçilik yapacak. Onların başına herhangi bir sıkıntının gelmesi elbette sizi sevindirmeyecektir. Vatanına, milletine, tarihine, kültürüne, inancına, değerlerine sadık olan hiçbir insanın sıkıntısı bizi sevindirmez. Var olan hiçbir sıkıntıdan sevinç duyulmaz. PKK’nın, teröristlerin, onlara yardım ve yataklık yapanların, destekleyenlerin, onlara güzellemeler yapanların, cilalayıp parlatanların, onların leşlerine şehit diyenlerin sıkıntısından, mahviyetinden, perişanlığından sevinç duyarız. Bu coğrafyanın huzurunu bozmak isteyenlerin, birliğine ve dirliğine kastedenlerin sıkıntısından sevinç duyarız. Her türlü olumsuz emelleri kendilerine perişanlık olarak dönsün diye de dua ederiz.
Terörü destekleyenlerin, devlete meydan okuyanların, PKK sizi tükürüğünde boğar diyenlerin, kaleşleri size çevireceğiz diyenlerin melcesi girmelerinden sevinç duyanlar, onlara güzelleme yapanlar, 7 Haziranı bayram olarak nitelendirenler çok mu mutlusunuz, bayramınız hala devam ediyor mu? Vicdanlarınız 7 Haziran akşamındaki gibi huzurlu ve mutlu mu? Teröristler barajı aştı diye bayram edenler kınalara hazırladınız mı? Allah hüznünüzü artırsın, başka ne diyelim.
Ömer Naci YILMAZ
