Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

ŞEYTANIN BEKLEDİĞİ GECE

Her yılbaşı yaklaştığında insanlarımızın sapmasına ve kaymasına bir kez daha tanık oluyoruz. İsa peygamberimizin doğumu nasıl olmuşsa zevkin, sefahatin, ayyaşlığın ve ahlaksızlığın aleniyet kazandığı bir gün olmuş. Hıristiyanlar böyle yaparak sapmış ve kaymışlardı. Peki, bize ne oluyor? Onların sapmalarından ve kaymalarından biz niye nasiplenmeye çalışıyoruz ve çabalıyoruz? Biz neden kendi işimize bakamıyoruz. Bir peygamberin doğumu onu gönderenin muradına mugayir olarak nasıl kutlanır?             

Hıristiyan dünyasının akıbeti meselenin bir başka boyutudur. Bizi ilgilendiren ise Müslüman kimliğini taşıyanların Hıristiyanlar gibi davranmasıdır. Onların kutlama adına yaptıkları her türlü gayri ahlaki tavırlar bizim mahallenin sakinlerinde nasıl görülür? Görülür, görülür. Küçümsediğimiz müddetçe, görmezden geldiğimiz müddetçe, hafife aldığımız müddetçe, canım bundan ne çıkar dediğimiz müddetçe bizden çok şey gider, değerlerimizin yerinde yeller eser. Allah’ın rızasına uygun olmayan her türden kutlama imani hassasiyetlerimizi örselemektedir.

Yıllar yılı bankaların cüzdanlarıyla camiye namaz kılmaya gelen insanların varlığından şikâyet edip durduk. Şimdilerde ise milli piyango bileti ile namaza gelen insanların varlığına, cami önlerinde piyango bileti satıldığına şahit oluyoruz. Kandil gecelerini piyango gibi gören Müslümanlar, milli piyango biletlerinden medet umar oldular.  Piyangonun kendilerine çıkması için onu haram eden Allah’a dua etmeye de utanmadılar. Bu düpedüz dini hafife ve alaya almaktır. Para çıkınca da hayır hasenat ve cami yaptırarak kendisini temize çıkartacakmış. Yemezler dostum yemezler. Bunlar imanı örseleyen, şeytanı memnun eden eylemlerdir, aynı zamanda züğürt tesellileridir. İman için ise felakettir. İnsan kafayı harama takınca helalinden kazanılmış liraların, haram yollarla elde edilmiş trilyonlardan daha büyük ve bereketli olduğunu anlamaktan bile aciz olabilmektedir. Her ne ile alakalı olursa olsun haram için atılan her adımın cehenneme yaklaştıran adımlar olduğunu acaba ne zaman anlayacağız?

Bize ait bir medeniyetimiz, bir kültürümüz ve değerler mozaiğimiz var. Bize ait her türlü değerin en ufak bir numunesini ve kırıntısını bizim dışımızdakilerde görmemiz mümkün müdür? Bizim zekâtımızı, infakımızı, sadakamızı ve karz-ı hasenemizi aldılar mı? Sosyal dayanışmamızı, paylaşmamızı ve merhametimizi aldılar mı? Bu gâvurlar Suriyeli göçmenlere kapılarını kapatanlar değil midir? Hıristiyan olanları alabiliriz diyen insanlık düşmanları bunlar değil midir?

Ey millet!

Bosnalının yaşadıkları, Gazzelilerin yaşadıkları, Filistinlilerin yaşadıkları, Myanmarlıların yaşadıkları, Iraklıların yaşadıkları, Suriyelilerin yaşadıkları senin yaşamayacağın olaylar değildir. Bir gün sen de o Suriyeliler gibi onların kapılarına dayandığında o kapıların sana da kapanacağını bilmelisin. Ya biz de sizin gibiydik, biz de içerdik, biz de kepazelik ederdik, faşinglerinizi, karnavallarınızı, yılbaşı rezaletlerinizi biz sizden daha iyi kutlardık. Size benzemek için, sizin gibi olmak için her türlü değerimizi teptik, tekmeledik, aşağıladık, gerici ve mürteci anlayış diye yaftaladık. Sizden biri olmak için bizden dediğimiz ne varsa hepsini terkettik. Oysa siz şimdi bizi tepiyorsunuz. Size ne oluyor böyle diye yalvarıp yakarsanız da size kapılarını asla açmayacaklardır. Hala uyanmayacak mısınız?

Ötekilerin kutlamalarına bakınca bizimkilerin yaptıkları ile aynı odlularını görüyoruz. Tek farkımız onlar Hıristiyan, biz ise müslümanız.  Ötekiler kavramını bilinçli olarak kullanıyorum. Zira ötekilerle bizim aramızda Rabbimizin belirlediği çizgiler var. Her ne kadar birileri yok aslında birbirimizden farkımız, hepimiz semavi din mensubuyuz dese de böyle bir şey olmadığını, olamayacağını bilmemiz gerekmektedir. Onlara öykünerek yapılacak hiçbir davranış Rabbimizi razı etmeyecektir. Buradan sevinçli ve kazançlı çıkan tek varlık insanlığın ezeli ve ebedi düşmanı olan şeytandır. Yılbaşı adı altında yapılan tüm olumsuzluklar, aşırılıklar şeytanla birlikte onun zaferine kadeh kaldırmaktır. Bu nasıl bir haldir ki onlar da çam fidanı kesip süslüyorlar, bizimkiler de. Onlar da hayvan kesip yiyorlar, bizimkiler de. Bizimkilerin kurbana karşı çıkanları bu katliamı daha da iştahlı yapıyorlar. Kurbana hayvan hakkı isteyenler hindilere ve çamlara hiç hak tanımıyorlar. Onlar da piyango bileti alıyorlar, bizimkiler de. Onlar da geceyi sarhoş geçiriyorlar, bizimkiler de. Bizimkilerin hepsinin sarhoş olduğunu söylemek haksızlık olur. Onlar da gecelerini zina ile süslerken, bizimkilerden de bunu tercih edenler var. Kalabalık yerlerde insanları nasıl taciz ettikleri haberlerde yıllardır gördüğümüz, duyduğumuz manzaralardır.

Bir peygamberin doğumu o peygamberin getirdiği dine aykırı olarak nasıl kutlanabilir ki? Hz. İsa bir İslam peygamberidir. Biz peygamberlerimizin doğumunu Allah’ın razı olmayacağı bir şekilde nasıl kutlayabiliriz ki? Bu türden geceleri muhasebe gecesi yapmamız gerekir. Artılarını eksilerini bir bir gözden geçirmeli, gelecek yılı ona göre planlamalıyız.

Rabbimiz, günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı razı olacağı, şeytan ve dostlarının çatlayacağı bir şekilde yaşamayı nasip etsin.


Ömer Naci Yılmaz

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir