Dört-beş yıl önce….
Kuraklık “illa Allah” dedirtiyor.
Bir lastik tamircisine şikayette bulundum. “Ne olacak böyle… Bütün sular kurudu…” Dedim.
Dedi ki:
-Biz, suçlu mahluklarız. Kendimizden ümidim yok. Ancak, Kurban olduğum Allah… Yerin altında yeryüzünde hiç bir günahta payı olmayan o kadar canlıyı susuz-çaresiz bırakır mı?
Biz, sözde, “İlahiyatçı”yız ya… O her tarafı lastik karası adamın bu sözleri ne büyük bir ders oldu. Anlatamam.
Ben anlatamam da, hoş, anlayan da çıkar mı. O da ayrı mesele.
Yerin altında, bi-günah canlılar düşünülüyor ve o canlılardan, yeryüzünün günahkarları, kendilerine “yaşam alanı mübahlığı” yaratılıyor. “- O kadar bi-günah varken,biz de yaşarız.” deniliyor.
Yeryüzünün belki de en günahkarlarını “Evliya” edip de, “Dünya onlar yüzünden ayakta duruyor” diye “keramet”ler üreten insanları düşünüyor insan. Tabii..Bir de, şimdiki zamanda kendilerine “Çevreci” diyen insanları….
“Ağaçlar kesilmesin.”
-Peki, kesilmesinler de: Niçin kesilmesinler?
-Çevremiz yok oluyor.
Yani, “ağacın hakkı”nı düşünmek var mı bu çevrecilikte? Yoksa, kendinden başkasını düşünemeyecek kadar na-mert misin?
Ağaçlar “yeşil yeşil baksınlar” tamam da, bunu, senin için mi yapsınlar yoksa kendileri için mi?
Ağaçlar, yeşil yeşil baksınlar… Tamam, senin için baksınlar… Ya yerin altı?
Hani, şu, her tarafı lastik karası adam vardı ya… O adamın, “O yerin altında o kadar bi-günah canlı varken biz susuz kalmayız” diye konuşuyordu ya… O adamın kendi hayat alanını borçlu gördüğü o canlıların hali ne olacak?
Ne o lastik karası adam adamdır ne de o adamın “canlı” diye gördüğü “canlı”lar canlıdır değil mi?
Onları, “siz” görmüyorsunuz. Siz görmeyince de onlar yoklar değil mi?
Çünkü, siz, çevrecilersiniz.
Ağacı kendiniz için istersiniz. Otu da… Tereyağını da…Tavuğu da yumurtayı da.
Ağacı diken köylü… Tereyağını üreten köylü…. Yeşili üreten köylü… O lastik karası adamlardan bir takım adamlardır.
Siz, çevrecisiniz ya… Onların çabaları da sizin içindir. Bütün çevre sizin içindir.
Lastik karası adamlar ve köylüler ve köylü kafalılar… o kafa ile çevre düşmanı ve siz çevrecisiniz.
Çünkü, onlar, ağacı olduğu gibi, yerin altındaki canlıları dahi “kendileri gibi” sayarlar.
**************
İnsan, kendisini “çevre”olarak görmeye ne zaman başlar dersiniz.
Çevreyi insanın kölesi sayan zihniyet ne zaman ölür dersiniz.
Çevre sayesinde, kendisinin “insan” olduğunu ne zaman anlar: anlayabilir dersiniz.
İnsan, “ağaç gibi”ydi ya…. Hani, ağaçlar özgürdü ya…
Neyse!…..