Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

BİR FASIK SİZE HABER GETİRİRSE

Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz. (49/Hucurat, 6)

Ayet “Ey iman edenler!” diye başlıyor. Demek ki fasıklık iman ile yan yana gelmiyor, imanın dışında bir olumsuzluğu ve hoşnutsuzluğu içeriyor ki yüce Rabbimiz iman eden kullarını fasıklar ve fasıkların getirdiği haberler konusunda uyarıyor. Bu uyarı aynı zamanda iman eden müminlerin bu türden haber getirenlere ve getirdikleri haberlere karşı bir zaafının olduğunu ve olabileceğini göstermektedir.

İçerisinden geçtiğimiz 15 Temmuz 2016 darbe sürecinin netameli dönemi ortamında bu türden haberler sosyal medyada gırla gitmektedir. Bir takım insanlar sosyal medyada gördükleri bu haberler karşısında hiçbir araştırma ve inceleme yapmadan haberi paylaşan kişinin durumuna göre hemen beğeni butonuna basmakta veya paylaşmaktadır. O paylaştıysa doğrudur mantığı ile hareket edilmekte, masun insanların günahı alınmakta böylece iftira atılmakta ve bu iftira müminler eliyle yayılmaktadır. Bu çok yakından tanıdığımız bildiğimiz insanlarla alakalı olarak yine çok yakından tanıdığımız insanlar tarafından başka başka saiklerle rahatlıkla yapılabilmektedir. Senin beğendiğini Rabbimiz beğenecek mi? Senin paylaştığını acaba Rabbimiz de melekleriyle paylaşıyor mu? Yapılanlara acaba Allah’ın rızası var mı diye hiç düşünülmemektedir. Birilerinin rızası ve hoşnutluğu ne yazık ki Allah’ın rızasına ve hoşnutluğuna tercih edilmiştir. Asıl tehlike ise budur. Bunu yapanlar akşam yastığa baş koyduklarında ellerini vicdanlarına koysun ve böyle bir iftira haberini yaydım, acaba doğru muydu, benim için böyle bir şey söylense bana böyle bir iftira atılsa, anneme-babama, eşime-bacımı çeşitli iftiralar atılsa acaba ben ne yapardım, diye düşünsünler. Yapıp ettiklerinizi yaşamadan, başınıza gelmeden öleceğinizi mi zannediyorsunuz? Peki, buna çok mu şaşırıyoruz? Elbette hayır. Niye şaşıralım ki? Hz. Aişe annemize iftira atan münafıklar ve bu iftiraya inanıp da yayanların yine müminler olduğunu bildiğimiz için çok da şaşırmıyoruz. Fakat şaşırdığımız bir şey varsa o da bu türden iftira pazarlamacılığı yapanlar hiç Kur’an okumuyorlar mı? Hz. Aişe annemize atılan iftira bize niye anlatılıyor? Burada mümince bir duruş göstermemiz, mümince bir tavır almamız gerektiği için Rabbimiz müminlere yol yordam öğretiyor. Rabbimizin sahabelere yaptığı uyarı bizi hiç ilgilendirmiyor mu? “Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Hâlbuki bu, Allah katında çok büyük (bir suç) tur.” (23/Nur, 15) “Onu duyduğunuzda: “Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır” demeli değil miydiniz?” (24/Nur, 16) Rabbimiz, görmezden-duymazdan gelin demiyor, sessiz kalın demiyor, muhatap cevap versin, siz seyredin demiyor. Mümince bir duruş istiyor.

Böyle bir sorumsuzluğu yapacak olanlar müminler olacağı için Rabbimiz uyarıya “Ey iman edenler!” diye başlıyor. Fasık bir haberci ise onun getirdiği haberin de fasık olma ihtimali çok yüksektir. Bunun için araştırılması gerekmektedir. Araştırmadan, incelemeden fasıkın getirdiği habere inanmak, o haberi yaymak fasıkın fıskına ortak olmak anlamına gelir ki bu durum kişinin Allah’a olan teslimiyetini bozmasıdır. Bir insan bir fasıkın getirdiği fasık bir haberi yaymakla neyi murad etmiş olabilir? Allah’ın hoşlanmadığı ve razı olmayacağı bir işi bilerek ve isteyerek yapmak acaba kimin değirmenine su taşımak olur? Allah’ın razı olmayacağı bir davranışın tek memnun olanı ve avuçlarını ovuşturanı şeytan ve avenesidir. Sonuç ise fitne ve fücurdur. Müminlik ne, fitne fücur ne? Bu kavramlar nasıl olur da yan yana getirilir ki? Birilerinden aferim almak için Allah’ın rızasının duşuna çıkmak ve şeytanı razı etmek neyin aklıdır?

Fasıkların haberleri karşısında sadıklar etliye sütlüye karışmam, aman bana ne diye sessiz kalırsa fasıklar yol almaya devam eder. Fasıkların fısklarını kolaylıkla ve cesaretle yapabilmelerinin sebebi sadıkların sessizliğidir. Bu manada sadıklar en az fasıklar kadar sorumludur. Ne yazık ki son günlerde mümin olduğunu zanneden yalan haberlerin yayıcıları işi o kadar abarttılar ki fasıklara bile iş bırakmaz oldular. Onların yapacağı işi gönüllü olarak kendileri üstlendiler. Fasıkların haberlerinin müşterisi olmak, aldığı haber karşısında sazanlık yapmak fasıklığı ve sapıklığını ödüllendirmek olur. Yukarıya aldığımız hucurat suresinin altıncı ayeti fasıkın haberi karşısında sazan olmamak gerektiğini öğretiyorken düpedüz iftira olduğu bilinen haberlere sazan gibi dalmalara karşı acaba Kur’an’ın ne demesini bekliyoruz.

 

Ömer Naci YILMAZ

 

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir