Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Rus savaş uçağı Türkiye jetleri tarafından sınırlarımız içinde vurulduktan ve Suriyeye düşürüldükten sonra karizması çizilen Rusya ve onun yeni Çar’ı Putin deliye dönmüş ne yapacağını şaşırmış ve ne yaptığını bilmeden, ininden çıkan vahşi bir Rus ayısı gibi sağa sola saldırmaya başlamıştı.
Tabii ki, hedefte Türkiye vardı.Alel acele Rusya yapımı S-400 savunma sistemini hemen Suriyedeki üstlerine kurduğunu, bundan sonra 400 km çapında bir hava sahasını kontrolüne alacağını ve kendi menfaatleri için tehlike arzeden her hedefi vuracaklarını açıklamıştı.
Hatta; ”Haydi bakalım Türkiye bu bölgede rahat rahat uçsun da görelim” diye bize göz dağı veriyordu. Şimdi ne oldu? Putin’in o meşhur S_400 leri burnunun dibindeki İsrail uçağını bile göremeyecek kadar miyop olduğu ortaya çıktı.
İsrail, Suriye sınırına 50 km uzaktan uçaklarını kaldırdı. Lübnanı geçerek Şam’a kadar tecavüz etti. Nokta atışıyla Hizbullahın Dürzi kökenli Liderini kendi evinde vurdu.
Nerede Rusyanın o meşhur, 400 km alanda uçan her şeyi gören ve vuran Radar sistemi? Uyuyor muydu? Uyutuldu mu? Teknolojik üstünlükle tesirsiz hale getirilip ıskartaya mı çıkarıldı? Tabi bunu kış uykusuna yatan Putin ve Medevedev ayıları düşüne dursun!
Biz Türkiye olarak, dostlarımıza güven vermek, düşmanlarımıza da fırsat vermemeye devam etmeliyiz. Bölgemizdeki jeopolitik ve jeostratejik tüm askeri ve siyasi, ekonomik ve tarihi gelişmelere karşı uyanık olmak zorunda ve milli çıkarlarımızı her ne pahasına olursa olsun savunmak durumundayız.
Bunu yaparken ne Rusyadan, ne Amerika, ne İngiltere, ne Fransa, ne Almanya, ne İsrail ve ne de diğer akbabalar ve leş kargalarına asla güvenmemeli, onlar ile iş yapmak zorunda kalır isek eğer, kılıl kırk yarıp değerlendirmeli ve sürekli tetikte ve uyanık olmalıyız.
Ne yazık ki, çevremizde ve dünyada dostumuzdan fazla düşmanımız var!
Mutlaka, ama mutlaka kendi savunma sistemlerimizi, füzemizi, hatta; atom bombamızı yapmak zorundayız.
