Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

İNSANLIK KATİLLERİNİN İNSAN HAKLARI GÜNÜ

Birleşmiş Milletler 10 Aralık’ı “İnsan Hakları Günü” olarak ilan etmiştir. İnsan Hakları ifadesi, insanı insan yapan ve insanın sırf insan olarak herhangi bir şarta veya statüye bağlı olmadan doğuştan sahip olduğu dokunulmaz, vazgeçilmez, üstün nitelikli ahlaki değerlerdir. Bu haklar; İnsanın değerini ve onurunu korur, insanın ‘insanca’ yaşaması için gerekli ve zorunlu koşulları ifade eder.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun Haziran 1948’de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948’de, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu‘nun Paris‘te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir.

İngiltere’de 1215’te ilan edilen Magna Carta (Magna Karta/Büyük Ferman)’da İnsan Hakları kavramının ilk belgesi sayılmaktadır.

 Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, Onüç Koloni’nin Büyük Biritanya Krallığı’ndan ayrılarak 4 Temmuz 1776’da bağımsızlıklarını ilan ettikleri belgedir. Bu belge de insan hakları bildirgesi niteliğindedir.

İkinci Dünya Savaşı’nı çıkartanlar, insanlığın kâbusu olan ve insanlığı katleden devletler bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için anlaştılar. İnsanlara tanınan özgürlüğün çıkması muhtemel savaşları önleyeceğini düşünmüşlerdi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaptıklarına ve yaşattıklarına bakıldığında insan haklarıyla değil, insanlıkla bile alakalarının olmadığı görülmüştür. Her devlet ve millet kendi milletinin, vatandaşların haklarını savunma adına başkalarını yok etmeyi kendilerine görev addetmişlerdir.

İnsanlığın haklarını koruyacak olan, dünya barışına katkı sağlayacağı umulan Birleşmiş Milletler hangi sorunu çözmüştür. Beşli çetenin korumacığından, özünde Amerikan polisliğinden başka ne yapmıştır ki?

Cezayir, Tunus, Mısır ve diğer Afrika ülkeleri Avrupalı devletlerce inim inim inletilirken bu insan halkları edebiyatçıları acaba neredeydi?

Filistin’de 1948’den beri İsrail zulmü ve katliamı yapılırken insan hakları edebiyatçıları neredeydi?

Kamboçya’ da Pol pot rejimi eli kalem tutan, okuma yazması olan herkesi ağır işkencelerden geçirirken, gözlük kullanıyor ve yabancı dil biliyor diye üç milyonun üzerinde insan katledilirken insan hakları edebiyatçıları acaba neredeydi?

Sovyet rejimi Afganistan’ı işgal ederken insan hakları edebiyatçıları acaba neredeydi?

Kıbrıs’ta Rumlar Türk köylerini basıp her türlü zulmü, işkenceyi ve tecavüzleri yaparken bu insan hakları edebiyatçıları acaba neredeydi?

İran ile Irak’ı sekiz yıl boyunca savaştıran, sonunda her iki ülke ilk sınırlarına geri dönerken insan hakları edebiyatçıları acaba bu iki devlete de silah satmakla meşgul olmasın?

Coğrafi Keşiflerden bu yana Avrupalı vampirler, Afrika’yı iliklerine kadar sömürürken acaba bu insan hakları edebiyatçıları neredeydi?

Avrupa’nın ortasında yirminci yılın sonlarında insanlık/Müslümanlar katledilirken acaba insan hakları edebiyatçıları Müslümanların ellerindeki tüfekleri toplamakla meşgul olmasın? Öyle ya Sırpların rahat ve huzur içerisinde katliam yapabilecekleri ortamın hazırlanması gerekiyordu.

Yalan yanlış raporlarla Nükleer silahları var diye dünyanın eşkıyası, Irak’ı vurup yüz binlerce insanı katlederken bu insan hakları edebiyatçıları Basra Körfezi’nde balık tutuyor olmasın?

Mısır’da halkın yüzde elli ikisinin oyu ile Cumhurbaşkanı seçilmiş olan Mursi darbeye maruz kalırken, Müslümanlar Adeviye Meydanı’nda katledilirken insan hakları edebiyatçıları İskenderiye Limanı’nda balık mı tutuyorlardı?

Ve Suriye’de dört yüz bine yakın insan yetiştirmeleri ve devşirmeleri cici it oğlu it tarafından katledilirken bu insan hakları edebiyatçıları acaba ne iş tutuyorlardı?

Katledenin ve katledilenin kim olduğu önemli değil; insanlık katledilirken, insanlık sahillere vururken insanlığın buna seyirci kalması önemlidir ve asıl katliam da budur. Bunlara neden insan hakları edebiyatçıları dedim? Sadece konuşurlar ve başka bir iş yapmazlar da ondan.

Sadece insan hakları değil, her türlü canlının haklarının varlığına inanıyorsanız bir Kur’an-ı Kerim’e bakın, iki Veda Hutbesi’ne bakın. Bakın da insanlığın ne olduğunu görün ve anlayın.

Her kim insanlık katledilirken, insanlık sahillere vururken yapabilecek bir şeyi olup da yapmıyorsa ve seyirci kalıyorsa Allah acılarını, dertlerini, sıkıntılarını artırsın. Genelde insanlığa, özelde Müslümanlara kurduğunuz her türlü tuzak başınıza bela olmadan terk-i dünya etmeyesiniz inşallah.

 

Ömer Naci YILMAZ

 

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir