Perşembe , 10 Ekim 2024
Son Dakika Haberler
BU GÂVURLARI NE SANIYORDUNUZ?

BU GÂVURLARI NE SANIYORDUNUZ?

 Türkiye ve Türk vatandaşları olarak 16 Nisan 2017’de Cumhurbaşkanlığı sistemi için referanduma gidiyoruz. Ülkemizde yeller eserken Avrupa’da fırtınalar kopuyor. Yahu size ne oluyor. Biz, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçip geçmemeyi oylayacağız. Bunun kararını da aziz Türk milleti verecektir. Sizi bunca telaş aldığına göre demek ki önemli bir durumla karşı karşıyayız. Sıkıyönetim ilan etmeye varıncaya kadar endişelendiklerine göre Avrupa’yı bekleyen bir sıkıntı var demektir. Sayın Erdoğan Avrupa’ya Cumhurbaşkanı olacak da bizim mi haberimiz yok? Sahi değişiklik içeren maddelerin görülmeyen kısmı mı var?

Bakanlarımıza ve milletvekillerimize yaptıkları saygısızlıklar ve gâvurluklar ortadadır. Her ne kadar gâvurluk yaparsanız yapın, bundan sonra bilin ki sizin de huzurunuz kaçmıştır. Huzurunuzun kaçması için bizim bir şey yapmamıza gerek yok zira içinde bulunduğunuz gâvurluk sizde de huzur bırakmayacaktır. Tanzimat Fermanı ile başlayan süreçte gâvura gâvur demek yasaktı. Gâvurluk yapmak serbest olacak; fakat gâvurluk yapana bir şey demeyeceğiz öyle mi? Gâvurluk ettiği sürece yapanın kim olduğuna bakmayacağız, yaptığının adını koyacağız. Yapılanın adı gâvurluktur.

Avrupa yüz yıldır bu kadar endişelenmemiş, bu kadar kaygılanmamış ve korkmamıştı. Elinden oyuncağı alınmak üzere olan bir çocuğun agresifliğini yaşıyor. Elinden alınan ise yönetim oyuncağıdır. Bu ülkede Cumhuriyetin ilanından beri onların istemediği hiçbir şey yapılmamıştı. Yapılan her şey onları memnun ettiği için ne etliye ne de sütlüye karışıyorlardı. Ülke ve yönetenler olarak biz de zaten insanımızın değerleriyle, kültürleriyle, dini yaşamlarıyla uğraşmaktan hiçbir şey yapmıyorduk(!) Ülke  kalkınmıyordu, zenginleşmiyordu, büyümüyordu. Onlar satıyor biz alıyorduk. Çark böyle işliyordu. Çarklarına kim çomak sokarsa siyaseten kafasını koparıyorlardı. Merhum Menderes’i, rahmetli Özal ve Erbakan hocamızı bu yüzden yemediler mi? Onlara göre sırada Reis var. Eğer sizin bıraktığınız Türkiye’yi bulabilirseniz Erdoğan’ı de yersiniz. 15 Temmuz’un rövanşını almaya çalışıyorsunuz ama yemezler, yedirmeyiz. Hem inandığımız için hem de sizin gibi gâvurların ve gâvur oğlu gâvurların inadına ERDOĞAN diyeceğiz, inadına EVET diyeceğiz.

Gelelim bizimkilere:

Bakın ve unutmayın, ne yaparsak yapalım gâvur bizden razı olmayacaktır. Gâvurun cumhuriyet ve parlamenter sistemini aldık diye gâvurların bizimle ilgili hesapları bitti mi? Saltanatı kaldırdık, halifeliği ilga ettik, medeni hukuklarını, borçlar hukukunu, ceza hukukunu, idare hukukunu aldık, harflerini aldık,  takvim, saat ve ölçülerini aldık, şapkalarını aldık razı edebildik mi? Edemedik. Hiçbir zaman da razı edemeyeceğiz. Bunun için onların insan hakları, kadın hakları, evrensel hukuk, demokrasi, hümanizm gibi lafları safsatadan başka bir şey değildir. Artık bu yalanlara karnımız tok olmalıdır. Avrupa Birliği hülyadan, seraptan başka bir şey değildir. Özümüze döneceğiz, kendimize geleceğiz, gerisi laf-ı güzaftır. Onların niyetlerinin ne olduğunu ve ne mal olduklarının resmini Rabbim 1400 yıl önceden mübarek kitabında önümüze koymuştur: “Sen, onların dinlerine uyuncaya kadar Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaktır.” (2/Bakara, 120)

Rabbinden, kitabından,  Peygamberinden, ülkesinden, milletinden, devletinden ve bayrağından yana saf tutanlara selam olsun.

Ömer Naci Yılmaz

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir