Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Genel Seçimler kadar olmasa da Yerel Seçimler özellikle Türkiye gibi kritik bir bölgede konuşlanmış ülkelerde çok önemli bir etkene sahiptir. Bunun en önemli örneğini son yerel seçimde görmüştük.
Özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde HDP’nin yönetimde olduğu illerde terör olaylarının nasıl etkili bir şekilde gerçekleştirildiğini gördük. HDP Belediyelerinin olduğu illerde terör tünellerinin nasıl yapıldığını gördük. Bunların hepsi de belediye çalışması adı altında gerçekleştirilmişti üstelik.
Bunun sonucu olarak da en büyük maliyeti yine masum Kürt kardeşlerimize, bölgenin masum halkına olmuştu.
Biz Kürtlerin partisiyiz diye ortalığı kasıp kavuran HDP, seçimden sonra, savunduğu Kürtleri katlediyordu. İşin ucu buradan tutulup da devlete mal ediliyor, suçlanıyordu. Suçlu Ak Parti Hükümeti oluyordu, Recep Tayyip Erdoğan oluyordu.
Bu iş böyle devam etmeyecekti elbette. Özellikle TSK-MİT safları sıklaştırdı, İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun etkin mücadelesi ile birlikte sınır içinde terör bitme noktasına getirildi.
Dün de en önemli operasyonlardan biri MİT-TSK iş birliği ile Kandil’de gerçekleştirildi. PKK’lı terörist başı Cemil Bayık’ın en yakın adamlarından ve kırmızı listede arananlar arasında olan Rıza Altun ve beraberindeki teröristlere ağır bir darbe vuruldu. Adeta hafızaları yok edildi.
Bu, MİT ve TSK’nın adeta zaferiydi. Çünkü bütün terör olaylarının merkezi burasıydı. Bütün önemli kararlar burada alınıyordu.
Bir başka konu… Dağdaki teröristler bitme noktasına geldi de siyasetteki terörist sever siyasetçiler türedi, burada ne olacak? Maalesef bu durum işin acınacak diğer boyutu.
Bugün, CHP’nin Meclis Üyeleri Listesinde, HDPKK ile ilişkisi olan birçok isim var. Bu neyi gösteriyor? CHP-HDPKK’nın açık ittifakını göstermiyor mu kardeşim!!! CHP’nin altı okuna gönül verenler bunu nasıl sindirebilirler!!!
Bunu neden yapıyorlar peki, bir ülküsü, bir projesi olduğu için mi? Hayır!!! Tek sebep Erdoğan gitsin de ne olursa olsun.
Cumhuriyet Tarihinin ilk siyasi partisinin 21. yüzyılın Türkiyesinde içine düştüğü durum bu.
Zaten CHP VE HDPKK’NIN siyasi temsilcileri meydanlarda açık açık dile getiriyorlar bunu. Seçime doğru bu durumun bir kısım seçmene de yansıdığı görülüyor. Birleşe birleşe kazanacağız diye naralar atıyorlar meydanlarda. Bunu söyleyenler de benim gibi genç kardeşlerimdi.
Yazık bu genç insanlara. Kimi kast ediyorlar peki bu sloganla! HDP’yi. 40 senedir bu milletin canını yakan oluşumla, Cumhuriyetin en eski partisi nasıl olur da yan yana gelir kardeşim.
Buradan CHP’ye gönül veren kardeşlerime, Kürt kardeşlerime sesleniyorum.
Bu partilerin dertleri kendi rotasında ilerleyen Türkiye’nin rotasını başka yöne çevirmektir. Ama beyinlerinin algılayamadığı bir nokta var: O da bunu kim için yapıyorlar ona baksınlar. Sanki, Erdoğan gidip kendilerinin istediği birisi gelince koltuk onlara mı bırakılacak? Dışarıda bekleyen akbabalar hemen üşüşecekler.
Yerel seçim bu ne olacak ya deyip geçmeyin. Şehirleri güzelleştirenler, inşa edenler yerel yönetimlerdir. Özellikle Doğu ve Güney Doğu’daki Kürt kardeşlerime sesleniyorum: 7 Hazirandaki baskı üzerinizden kalktı. Artık güvenli TSK ve MİT var bölgede. Sizin HDP’ye vereceğiniz oylar size bumerang olarak geri dönecek. Gelin oraları gülistan yapmak için oylarınızı haktan yana, adaletten yana verin. Parti ismi vermiyorum bakın, sadece PKK’nın siyasi uzantılarına prim vermeyin diyorum.
Siz Kürt kardeşlerimizsiniz, Selahaddin Eyyubi’nin torunlarısınız. Gelin oyunuzu teröristlerden yana değil, Selahaddin Eyyubi’den yana kullanın. Ondan sonra da oralar Eyyubi’nin Kudüs’ü gibi güvenli, hizmet gören bir bölge olsun…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ
