Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

NEREDEN NEREYE!

Bundan yaklaşık yirmi otuz sene öncesine gittiğimizde siyasi, ekonomik, kültürel krizlerle boğuşan bir Türkiye vardı. Ülke adeta 780 bin kilometre kareye sıkışmış kalmış, gözü hiçbir şey görmüyordu. 21. yüzyılın başında çarklar tersine dönmeye başladı. Küresel emperyalizmin alçak temsilcilerine akan para musluklarının önü kesildi, yönü dış güçlere karşı değil ülkeye doğru akmaya başladı. Nasıl oldu bu dönüş? Yapılan yatırımlarla, yollarla, köprülerle, boğazın altına yapılan geçitlerle, Avrasya Tünelleriyle, 3. Havaalanıyla…

Türkiye bir asırlık uykudan uyanmış, kendini bulmaya başlamıştı. Her şeyi engel olarak gören bir Türkiye yoktu artık. Fakat gözü üzerimizde olan ülkeler bunu hiç de iyi karşılamadı. Önce bu yapılan yatırımların öncüsü olan AKP’yi karalama operasyonlarıyla işe başladılar. Tayyip Erdoğan’ı bir şiir okuduğu için hapse attılar, partiyi kapatmak için oyunlar oynadılar, MİT krizini çıkardılar, 17-25 aralık, Gezi Parkı derken bu çarkın alçak temsilcilerinin emelleri boşa çıktı. Bir asır boyunca devletine, hükümetine sahip çıkmayan halk bu süreçte kelleyi koltuğunun altına aldı ve 15 Temmuzda en büyük cevabı şer odaklarına verdi.

Belki de milletimizin karşı karşıya kaldığı en büyük darbe girişimiydi bu. Fakat önce Allah’ın sonra da Tayyip Erdoğan ve milletin ferasetiyle dış mihraklara bu ülkenin artık yem olmayacağını gösterdi. Darbe girişimi oldu diye içeriye gömülmedi Türkiye. Orta doğu’da ve elbette dünyada söz sahibi olmak için düşman kazanmaya ihtiyacımız yoktu. Ülke ekonomisini geliştirebilmenin, büyüyebilmenin yolu bu çarkın işlemesini gerçekleştirmekten geçiyordu, öyle de yaptı devlet.

Tayyip Erdoğan Rusya devlet başkanı ile görüşmeler yaparak ülke ekonomisinin mihenk taşı olan bir yandan turizm bir yandan gıda konuusunda önemli görüşmelerde bulundu ve olumlu neticeler aldı. Ekonomiler bu şekilde ayakta kalırdı. Düşman aramaya çalışmak bizi daha kötüye sürükleyebilirdi. Öyle olmadı.

Velhasıl yeni dönemde vizyonu geniş bir Türkiye izliyor olacağız. Bunu da sağlamanın yolu düşman edinmek yerine dost kazanmaktan geçiyor. Sonuçta artık bölgede söz sahibi olan bir Türkiye var, diğerleri de burada sonuç elde edebilmek için Türkiye’yi kazanmak durumundalar. Dostluklar karşılıklıdır, tek taraflı olursa sonuca ulaşılamaz.

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir