Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

BİR ZAMANLAR “BİZİM” LERİMİZ VARDI!

Mısır ve Suriye meselesi gündemdeki yerini muhafaza ettiği günlerde bazıları “bizim oralarda ne işimiz var, niye karışıyoruz” diye tepki gösteriyordu. Onlara şöyle cevap veriyorduk. Çanakkale’ye adını bilmediğimiz, haritalarda yerini dahi gösteremediğimiz coğrafyalardan çocuklar, gençler kalkıp gelmişler ve orada şehit olmuşlar. Mezar taşlarını okursanız nerelerden geldiklerini, kaç yaşlarında olduklarını görürsünüz. İmkân dâhilinde olsa onları kaldırıp sorsak: “Ohri nere Çanakkale nere, Gazze nere Çanakkale nere, Kahire nere, Çanakkale nere, Kudüs nere Çanakkale nere? Sahi sizin başka işiniz yok muydu, buraya neden geldiniz?”Muhtemelen şu cevabı vereceklerdir. “Sahi siz kimsiniz de bize burada ne işiniz var sorusunu soruyorsunuz, baba ocağına gelmek için, ana kucağına gelmek için kimden izin alacakmışım, pardon siz kimin adına bizim toraklardasınız.” İngilizlerle, Fransızlarla, İtalyanlarla ve Yunanlılarla neyin mücadelesini verdik? İşgalcileri bu coğrafyadan gönderdikten sonra her türlü uygulamalarını, kanunlarını, yönetmeliklerini ve dahi ahlaksızlıklarını medenileşme/ asrileşme adına almadık mı? Dünyanın neresinde hangi ülke kendisini işgal eden ülkenin, ülkelerin her türlü değerini kendi milleti için rol model olarak seçmiştir/ almıştır? Örneği var mıdır, duyulmuş mudur? Cevap kocaman bir hiç/ yok. Ancak filmlerini bile bu ahmakça anlayışa teslim edenlerin idare ettiği bir Türkiye’de yaşadığımızı da unutmayalım. Filmlerinde dahi düşmanına âşık olan aptal kız rolünü en iyi bunlar oynamadılar mı, bunu bize güzel bir şeymiş gibi göstermediler mi, dayatmadılar mı? Misak-ı Milli diye bir düşünceyi kafamıza çivi gibi çaktılar. Üç kıtaya nam salmış, nizam getirmiş bir millete sizin coğrafyanız burasıdır, bunun dışındaki yerler bizi, sizi ilgilendirmez dediler. Bizi bize yabancılaştırdılar, bizi bizden kopardılar, bizi bize el yaptılar. Bir zamanlar bizim olan Kudüs başkalarının oldu. Bir zamanlar bizim olan Kahire başkalarının oldu. Bir zamanlar bizim olan Şam başkalarının oldu. Bir zamanlar bizim olan Bağdat başkalarının oldu. Bir zamanlar bizim olan Bosna başkalarının oldu. Bir zamanlar bizim olan Yemen başkalarının oldu. Bir zamanlar bizim olan Kırım başkalarının oldu. Bir zamanlar bizim olan Mohaç başkalarının oldu. Misak-ı Millici kafa öyle bir nesil yetiştirdi ki numunelik olsun hiçbir gencimiz bu coğrafyalar için “bizim”ifadesini kullanmıyor, kullanamıyor. Al sana cumhuriyetin başarısı… Adamlarımızın/Atalarımızın at sırtında yüzlerce kilometre yol kat ederek fethettikleri, fethetmekle de kalmayıp yüzyıllarca idare ettikleri bu yerler için“bizim” diyememek ancak cumhuriyetçilerin başarası olabilir. Bütün bunlara rağmen oralara “bizim” diyen, diyebilen gençlerimizin, insanımızın varlığını bilmek geleceğe dair, kardeşliğimize dair ve kardeşliğimizin sınır tanımazlığına dair düşüncelerimizi, heyecanlarımızı, ümitlerimizi artırmaktadır. Önce Hz. Ömer, sonra Selahaddin Eyyubi tarafından fethedilen Kudüs yüzyıllarca bizim olmuş, kim bize oraları el memleketi yapabilir ki? Birinci Dünya Savaşı sırasında 11 Aralık 1917’de Kudüs’ü işgal eden İngilizlerin komutanı Allenby Selahaddin Eyyubi’nin mezarını tekmeleyerek “Kalk Selahaddin biz yine geldik” diyebilirken biz, bize ne mi diyeceğiz?   Yine Birinci Dünya Savaşı sırasında Bulgaristan’daki askerlerimize bakıp da evinin balkonundan “Naş naş Carigrad Raz-va-tri.” Bizim olacak, bizim olacak İstanbul bizim olacak” diye şarkı söyleyen Bulgar dilberinin kendisine aşk şarkıları söylediğini zanneden şaşkın Türk askeri gibi mi davranacağız. 1453’de bizim olan İstanbul için 1914’de hala bizim diyebilen bir Rum varken, bizim gençlerimiz bu topraklar için neden “bizim”diyemez? Birileri istese de istemese de oralar bizimdir, bizdendir, bizden bir parçadır. İmanımızın ilkelerinin bir şekilde de olsa yaşandığı bizim coğrafyalarımıza selam olsun.   Ömer Naci Yılmaz

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir