Dünya insanı, her sistemin “dev”lerini gördü.
Faşizm güçte ve kalkınmada zirve yaptı. Almanya ve İtalya “faşist” olarak dünya devi oldular ve tek başlarına tüm dünyaya kafa tuttular.
Komünizm de dünya devi “ülke”ler yarattı. Kapitalizme karşı “soğuk savaş” yürütecek güce ulaştı ve dünyayı iki kutuplu olarak yıllarca döndürdü.
Şimdi, “kapitalizm” çağı… Biz de kapitalist bir dünyaya doğru dev adımlarla yürüryoruz.
İstanbul, “finans merkezi” oluyor. Hedef, bu ve tüm çabalar bu yönde… Üstelik, dile getirilen hedef de bu şekilde. İstanbul dünyanın finans merkezi olacak. Eh, İstanbul da “Türkiye”nin olduğuna göre, “Lider”olan da Türkiye olacak.
Uyanmış olmazsak, “güzel” bir rüyadır.
Uyanırsak eğer, çok daha güzel bir rüyaya uyanmış olur muyuz?
Uyan… Uyan… Uyan…
Rahmetli “İkbal” böyle derdi. “Uyan” derdi.
Uyanırsak eğer, rüya nereye gider ki?
Faşizm ile dünya lideri olmaya giden bir Türkiye hayal edebiliyor musunuz?
Kapitalizm ile “dünya lideri” olmaya giden bir Türkiye ile Faşizm ya da Komünizm ile dünya lideri olmaya giden bir Türkiye arasında ne fark vardır.
Fark var mıdır?
Bence yoktur. Şu anda, “kapitalizm devi” bir Türkiye’de yaşıyor olduğumuzu düşünelim.
Herhangi bir kıvancımız olacak mı?
Başarımız, Türkiye’nin mi yoksa Kapitalizm denilen “dünya”nın gördüğü ve görebileceği en alçak bir düzenin mi başarısı olacaktır.
Bu başarının içinde “Türk olmak” olmayacaksa… İnsanı, “Türk yapan değerler” olmayacaksa… Bu başarı neyin başarısı olacaktır.
Hem kapitalist olup hem “Türk olmak” mümkün olacak mıdır?… Olabilecek midir?
Olabilir olan şey…………….
Ne olacaktır.
Bence, kim neye ve kime göre düşünecekse, şimdi düşünme zamanıdır.