MÜSLÜMAN ALEMİ KAN AĞLIYOR!

 

      Tarihte her milletin diğer milletlere karşı bir karşıtlığı olagelmiştir. Bunu inkar etme gibi bir durumumuz olamaz herhalde. Fakat gerek siyasi gerek bürokratik gerekse ekonomik nedenler baş gösterdiğinde milletler kendi çıkarlarını göz önüne alarak bu karşıt olduğu kesimlerle bir araya gelip işbirliği yapabilirler. Bundan daha doğal bir şey de olamaz.

Çok uzakta değil, bundan az bir zaman önce Katolik Kilisesi ruhani lideri Papa ile Ortodoksların ruhani lideri Patrik Kiril 962 sene sonra bir araya geldiler. En son 1054 yılında birbirinden ayrılmışlardı. Bunları bir araya getiren neydi, neden Küba’da bir resepsiyonda bir araya geldiler? Hatırlanacak olursa bu görüşme tam da mülteci akını ile ilgili gelişmeler sırasında meydana gelmişti ve bir de açıklama yapıyorlar. Her fırsatta insan hakları, özgürlük, insanca yaşamdan bahseden bu alçaklar bir de çıkıp diyorlar ki sınırlardan sadece Hristiyan kökenli mülteciler geçebilirler diye yaygara çıkarıyorlar. Bre Allahsız kitapsızlar biriniz beyaz giyinip biriniz siyah giyinince kendinizi ne sanıyorsunuz siz? Yüce Allah sizi sırf bu yüzden karşısına dahi almayacaktır. Bin sene olmuş hadise. Bu alçaklar bir araya gelip Hristiyan dünyasını tek bir çatı altında topluyorlar da bize ne oluyor?

İslam dünyası kan ağlıyor, o ehliyet ve liyakattan uzaklaştığımız için, Kur’an’ın düsturundan uzaklaştığımız için bugün bunlar islam dünyasının başına geliyor. Yeri geldiğinde birbirleri ile çekişemedikleri ayrılan bu Hristiyan gruplar birbiriyle çıkarları çatışınca bir araya geliyor da islam dünyasına ne oluyor? Birbirimize en çok ihtiyacımız olduğu zamanda bu ayrılık neden? 1400 seneden beri mezhep kavgalarının bilançosu ortada. Savaş meydanlarında katledilen müslümanların sayısı kafirlerin katlettiğinin çokça üzerinde, müslümanlar siyaseten birbirini öldürüyorlar. Bundan vazgeçilmelidir.

İslam dünyasında bugün akan kanın müsebbibi yine müslümanların ta kendisidir. Orada burada suçlu aramaya gerek yoktur.

Yine güncel konulardan bir misal daha verip yazımızı noktalayalım. İsrail’le ilişkilerin normalleşmesi anlamında gelişmeler yaşandı. Daha önceden zaten İsrail hem özür diledi hem de tazminat ödemeyi kabul etti. Son olarak kısmen de olsa Gazze üzerinde abluka hafifletildi ve oradaki halkın ihtiyaçlarını karşılamak için yardım gemisi yola çıktı. Tonlarca yiyecek, giyecek, çocuklar için oyuncaklar daha bir çok şey yola çıktı. Gazze halkı belki de en güzel bayramını bu bayramda yaşayacak.

Buradan nereye bağlayacaksınız diyen okuyucularımız zaten işi az çok kavramıştır. Türkiye islam dünyasını bir araya getirebilecek en büyük baş aktör. İsrail ile kara kaşını kara gözünü sevdiğimiz için bir araya gelmiyoruz. Tarihte olmuştur kavgalarımız, nefretlerimiz ama ülke çıkarları ve dahilinde müslüman aleminin çıkarları söz konusu olduğunda bunlar bir kenarda bırakılmalıdır.

Bunun altında bir şey aramaya gerek yoktur. İsrail’e karşıydınız ne oldu gibisinden ifadeler ancak vakit kaybıdır. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti burada orada kan ağlayan müslümanlar için gidip İsrail’le ilişkileri normalleştirmiştir.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm islam aleminin Ramazan Bayramını en içten kutlar, yeni ufuklara yol açmak için daha büyük Türkiye’nin yine bizim desteğimizle inşa edileceğini önemle belirtmek isterim…

Selam ve dua ile.

İBRAHİM YAVUZ