Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

PAYLAŞMAK

 

Zenginlik gübre gibidir. Bir yerde toplanırsa koku yapar. Eğer; iyi ve doğru dağıtılırsa ölü toprağın bedenine can katar. Çorak toprakları verimli hale getirir ve bereketlendirir.

Paranın belirli ellerde ve merkezlerde toplanması da böyledir. Para ile güç odağı haline gelen insandaki insan ve adalet duygusu ölür ve insan cansız bir ceset haline gelir, bir yerde biriken gübre gibi kokuşur. Etrafa pis kokular saçar.

Paranın ve ekonominin toplum tabanına yayılması, hem o toplumu harekete geçirir. Hem de insanlar arasındaki eşitsizliği, yoksulluğu ve birçok rahatsızlığı ortadan kaldırır.

Kapitalist toplumlarda adalet, ahlak, insan ilişkileri, sosyal ve toplumsal yaşam tarzının daralması ve kokuşması da bu yüzdendir.

Eğer bir toplumda zenginler, iktidar sahipleri fakirlere tepeden bakıyor ve onları bir pislik ve 2. Sınıf vatandaşlar veya sürüngenler olarak görüyorsa, o toplumda insani değerler iflas etmiş, toplumsal yapı kokuşmuştur.

Toplumu kokan bir ceset haline getiren de paranın tekellerde toplanması ve öteki insanlar üzerindeki gücüdür.

İnsanın güce teslim olması, maddeye kul olmasından ileri gelmektedir.

Maddenin kulu olan Allaha kulluktan uzaklaşır. İnsan ve insanlık için esas felakette budur.

İnsan ne zaman Rabbinden uzaklaşırsa; kalabalıkların ortasında da olsa insanlığından ve insanlardan da uzaklaşır.

Allaha yaklaşan kul olduğunu, insan olduğunu, insanlık için çalışması ve çabalaması gerektiğini hiçbir zaman unutmaz.

Allaha yaklaşan kendine yaklaşır, içindeki Allahın her insana bahşettiği gerçek insana yaklaşır.

Her türlü pislikten ve pis kokulardan uzaklaşarak, elindeki zenginlikleri insanlığın hizmetine sunar.

Gerçek dindarlık ve insanlık kokmadan, kokutmadan, kokuşturmadan elindeki imkanları toprakla buluşturmak kurak topraklara can ve yeni bir soluk katmaktır..

Paylaşmak, insan olmanın, İslam olmanın bir gereği, şükretmenin bir aracı ve pratiğidir.

İyilikler, güzellikler, nimetler paylaşa paylaşa çoğalır ve bereketlenir. Derelerden, çaylardan toplanan bir nehir gibi bütün engelleri aşar, bazen çoşarak, bazen koşarak, bazen kıvrım kıvrım akarak Hak ve hakikatin denizine ulaşır.

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (3)

Arif Altunbaşİlk defa yarım asır sonra CHP nasıl Türkiye’ nin en büyük partisi olarak kara …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir