Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Geçen Pazar, 15 Temmuz Hain FETÖ Darbe Girişimi sonucunda şehit düşen 251 vatandaşımızı andık, onlar için dualar ettik, Kur’an Tilavetleri okuduk, okuttuk. Rabbim onların mekânlarını cennet eylesin, Rabbim bizleri onlarla beraber Ahirette komşu eylesin inşallah…
Onların yapmış olduğu fedakârlığı, cesur yürekliliği, gözü pekliği, vatan aşkıyla yanıp tutuşmayı milyonlarca vatan evladı da göstermiş ama şehitlik mertebesine nail olmak onlara nasip olmuştu.
Kimisi köprüyü basıp bu millete zillet vurmak isteyenlere dur demek için darbeci askerlerin önüne geçmişti, kimisi tankların önüne yatarak onları engellemeye çalışmıştı, kimisi terlik atmıştı uçaklara, kimisi tarlasındaki mahsulü yakıp uçakların rotalarını kör etmişti vs. vs.
Bunları daha birçok kez çoğaltabiliriz. Zaten bunlar çoğu kez anlatıla geliyor, gerekli de öyle ki. Ama biz birilerinin gündeminde ne vardı ona bakalım. O birileri de CHP bildiğiniz gibi…
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçimi kaybetmesinin ardından her ne kadar benim ağzımdan Kurultay lafı duymayacaksınız demişse de yürü derseniz yürürüm demeyi de ihmal etmemişti. Tabi bunun için yani Olağanüstü Kurultay için delegelerin salt çoğunluğunun imzasını alması gerekiyor. Yani 1266 delegenin 634’ünün desteğini alması gerekiyor.
Muharrem İnce’ye yakınlığıyla bilinen CHP Bilecik milletvekili Yaşar Tüzün ve bazı kurultay delegelerinin açıklamasıyla başlayan süreç sonrasında delegelerden noter tasdikli imza toplama işlemleri devam ediyor. Açıklanan sayılara göre 450 imzanın toplandığı yönünde haberler mevcut.
Pazartesi günü başlayan kurultay sürecinde 15 gün içerisinde 634 sayısına ulaşılması gerekiyor. Daha iki gün geçmesine rağmen büyük bir imza sayısına ulaşıldığı aşikâr. Zaten Cumhurbaşkanlığı seçiminde İnce’nin almış olduğu %30,6’lık oy oranı bu sürecin başlama sinyalini vermişti. İnce ve Kılıçdaroğlu arasındaki yemekte İnce, Kılıçdaroğlu’na onursal başkanlık teklifini vermiş, Kılıçdaroğlu da bunu sessizlikle karşılamış yani kabul etmemişti. Ancak Kılıçdaroğlu daha sonra yaptığı açıklamada İnce’nin bu davranışını siyasi nezaketsizlik olarak değerlendirmişti.
Daha sonra da İnce her ne kadar bu işi aleni yürütmese de geçenlerde bir tv programında yaptığı açıklamada böyle bir çalışmanın yapıldığı görüyorum, böyle bir talebin olduğu hem parti bazında hem de parti tabanı bazında mevcut meyanında demeç de vermişti…
Tabi burada tarafların da kısa bir analizini yapalım. Kılıçdaroğlu bu seçimi de diğer seçimlerde olduğu gibi kaybetmesine ve partisinin oy kaybetmesine rağmen seçimin kaybedeninin Ak Parti olduğunu söylemesi hem parti yöneticileri hem de taban tarafından hiç de hoş karşılanmadı. Aynı teraneleri okumaya devam ediyor anlayacağınız. 9 seçim üst üste kaybetmiş bir parti lideri hala o koltukta oturuyor gerisini siz düşünün artık…
Muharrem İnce de gündeme Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayını açıklarken “Gel bakalım Muharrem” olarak gelmişti. O geliş CHP’yi çatlattı ve belki de önümüzdeki günlerde de belli olacak Kurultay gündemine götürdü. İnce, seçimi kaybettiğini, demokrasilerde kaybediyorsanız kaybettiğinizi sindireceksiniz söylemini her seferinde dillendirdi ve Kılıçdaroğlu’nun yapamadığını yaptı, kabullendi. Türkiye’de demokrasi yok da CHP’de var mı? Söylemini katıldığı programda söyledi. CHP’nin de öncelikle kendisine bakmasını, artık yeni bir sürece evrilmesi gerektiğini söyledi. Çünkü o da görüyor ki hem parti yönetimi hem de taban buna oldukça aç.
Son değerlendirmelerimi yaparken şunu söyleyeyim: CHP’de ne olur ne biter onu elbette süreç gösterecek ama bir değişiklik arzusu şiddetle hissediliyor. Özellikle Kılıçdaroğlu kanadının artık CHP’de koltuğu bırakmasını, yeni yüzlerin sahne almasını isteyenler çok. Zaten İnce de İl gezilerine o yüzden başladı. Bir kamuoyu oluşturmak ve bu değişim sürecini hızlandırmak esas amaç. Bakalım İnce yeterli imzaları toplayıp kurultayda da başkanlığı ele alabilecek mi? Bunu elbette zaman gösterecek bize…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ
