BİR ORTADOĞU FATİHİ “HZ. ÖMER”

Bu günlerde Suriye’de ve onun ekseninde Ortadoğu’da her taraf kan gölüne dönmüştür. Bugün İslam dünyası olarak sağlanamayan birliğin nedenlerini konuşmak gerekmektedir. Neden birlik sağlanamamaktadır, neden İslam ülkeleri bir oraya bir buraya savrulmuştur? Cevap verilmesi gereken önemli sorulardır bunlar.

     Bu yazı serisinin amacı İslam devletinin ilk dönemleri ile bugün arasında bir karşılaştırma yapmak olacaktır. Böylelikle şimdiki durumun nedenlerini kısmen de olsa anlamış olacağız.

     Bilindiği gibi Hz. Peygamber vefat ettikten sonra yeni yeni teşkilatlanan İslam Devleti başsız kalmıştı ve Hz. Peygamber kendisinden sonra başa geçecek birini belirlememiş Müslümanlar kendi aralarında bir anlaşma ile Hz. Ebubekir’i halife seçmişlerdi. Hz. Ebubekir de iki sene halifelik yapmış, daha sonra vefat etmiştir.

     İkinci halife olarak Hz. Ömer seçilmiştir. Aslında Hz. Ömer’in hayatı da ibretlerle doludur. Bunlardan biri de Hz. Peygamber’i öldürmeye giderken Müslüman olmasıdır. Hz. Peygamber’i öldürmeye giderken yolda kız kardeşi ile kocasının Müslüman olduğunu duyuyor ve yönünü onların evine doğru çeviriyor. Kur’an okurlarken gizlice onları dinliyor. Daha sonra bir hışımla içeriye giriyor ve onları yakalıyor. Kız kardeşi abi bir daha dinlemek ister misin edasıyla tekrar okuyor. Hz. Ömer bu eşsiz nidalar karşısında soluğu Hz. Peygamber’in evinde alıyor ve şehadet getirerek Müslüman oluyor.

      Hz. Ömer Hicret’ten sonra Hz. Peygamber’in bütün siyasi ve askeri faaliyetlerinde görev almıştır. Bedir’de, Uhud’da Hz. Peygamber’in en yakınında savaşmış, korumak için varını yokunu ortaya koymuştur. Hendek Savaşı’nda hendeği geçirmemek için her şeyi yapmıştır. Hudeybiye’de elçilik görevini can güvenliği nedeniyle kabul etmemiştir.

      Hz. Ömer döneminde Kadisiye ve Nihavend Savaşları ile Irak’taki koca Sasani İmparatorluğu yıkılmış, Yermük Savaşı ile de Bizans İmparatorluğuna son verilerek Ortadoğu’da hâkimiyeti sağlamıştır. Kuzey Afrika sınırına kadar Mısır toprakları Müslümanların denetimine geçmiştir.

      Hülasası Hz. Ömer dönemi Ortadoğu İslamiyet’in yayılışına vesile olmuş, kapsamlı bir İslam devlet anlayışı oluşmuştur. Bunun yanında İslam toplumuna kazandırdıklarını da şöyle sıralayabiliriz:

                 *Devletin resmi kayıtları tutulmuştur.

                 *Gelir-gider hesapları muhafaza edilmiştir.

                 *Divan teşkilatı kurulmuştur. (Yardıma muhtaç olanlara dair.)

                 *Adliye teşkilatı kurulmuştur.

                 *Posta teşkilatı kurulmuştur.

                 *Para basımı gerçekleştirilmiştir.

                 *Toprak işleme faaliyetleri genişletilmiştir.

                 Sonraki yazımızda son yüzyıldaki Ortadoğu’yu inceleyeceğiz.

                 İBRAHİM YAVUZ