Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

HAZMEDEMEYENLER…

Hani dedik ya bir önceki yazımızda bu milletin içinde vatan millet delisi olan da var, hain olmayıp da hainlerin ekmeğine yağ sürenler de var diye. Biz böyle insanlara, siyasetçilere gafil diyoruz. Aynı Abdülhamid Han’ın kendisine ihanet edenlere dediği gibi…

Kılıçdaroğlu ve avenesi de aynı terane yüzünden maval okuyorlar. CHP sözcüsü Bülent Tezcan ayrı, Kılıçdaroğlu ayrı saldırıyor, ama kaynak aynı, saldırdığı, hazmedemediği şeyler aynı. Bu sefer de Afrin Operasyonunun başarı ile sonuçlanmasından sonra sınıra giden sanatçılara, bu ülkenin cumhurbaşkanına hakaretler yağdırdı Kılıçdaroğlu. Aynen şunları söyledi:

“Afrin’de 52 şehidimiz var. Yüzlerce yaralımız var. 52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir güruh, davul- zurna-klarnet… Bir ülkenin değerleri vardır. Bulunduğunuz apartmanda bir kimse hayatını kaybetmişse televizyonu bile açmazsınız, gürültü yapmazsınız, yemek yapar götürürsünüz. Bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam, sen eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç, bir de Yaylalar şiirini söyle”

Şimdi Kılıçdaroğlu’nun bu değerlendirmesini! biz de ele almaya çalışalım. Sözlerinin ilk cümlesi doğrudur. 52 şehidimiz var, Allah hepsinden razı olsun, biz bugün Afrin’den zaferle döndüysek bunda en büyük pay kanları yere dökülen şehitlerimizindir.

Ancak şöyle bir şey var, biz orada tek bir millete karşı savaşmıyoruz. Sahada öldürdüğümüz askerler terör örgütlerinin mensupları olabilir ama onları besleyen ağa babaları ABD’dir, İngiltere’dir, Fransa’dır, Almanya’dır vs… Bunlar ağa babalarının taşeronlarıdır, aparatlarıdır. Biz bu zaferi teröristlere karşı değil bugünün Haçlılarına karşı aldık. Şehidlerimizi elbette anacağız, üzüleceğiz. Ancak bunu kendi içimizde yaşayacağız. Düşmana karşı üzgün durmak, yas tutuyor görünmek onların ekmeğine yağ sürmektir, ateşlerine odun atmaktır.

Burada amaç düşmana karşı güç gösterisi yapmak, tüm ülkenin sanatçısıyla, askeriyle, medyasıyla bir olduğunu, gerekirse zor zamanlarımızda bir olduğumuzu göstermektir. Sen Kılıçdaroğlu, bırak siyasetçiyi kimliğinle  bunu söyleyecek en son insansın. Bir de diyorsun ki şehitlerin sokağından geç. Bunu söylediğin adam evinin yüzünü görmeyen, oradan oraya ülkesinin menfaatleri uğruna koşan, günde belki 2-3 saat uykuyla duran bir adam.

Hiçkimse senin gibi olamaz. Hiçkimse senin gibi olup da darbe gecesi kahve eşliğinde darbeyi tv’lerden izlemez, hiçkimse bu millete karşı yapılan darbeye tiyatro bilmem ne demez, hiçkimse senin yaptığın gibi başkanlık koltuğunda oturup da bu milletin derdiyle dertlenmemezlik yapmaz.

Siyasetçi dediğin haysiyetli, onurlu, kişilikli, vatanını milletini seven, koltuğunda kendi geleceği için çalışan değil milleti için gece gündüz çalışan biri olmalıdır. Sen ise tüm şer odaklarının üzerimize geldiği şu ortamda bile oturup milletle iç içe olacağına nerede ayarsız konular varsa onu piyasaya malzeme yapıp ülkeyi bunlarla meşgul etmeye çalışıyorsun…

Hee, puan kazanmaya çalışıyorsan sana küçük bir tüyo vereyim. Böyle katakullilerle oy kapamazsın, eğer saldırı mekanizmasına geçeceğine en başından beri devletin yanında olsaydın, puanın daha yüksek olurdu onu söyleyeyim. Ama yok ki o basiret.

Bazen düşünüyorum da Gazi Mustafa Kemal mezarından kalkıp gelse ne yapar diye. Gazi Mustafa Kemal milliydi ama sen gayri millisin. Seni bu partinin başında bir dakika bile tutmazdı… Bilmem anlatabildim mi?

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir