Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Türkiye’de bariz bir şekilde muhalefet sorunu var. Sadece bugüne ait bir olgu da değil bu. Şimdi bakın bir muhalefetin görevi hükümetin yanlış izlediği politikalar varsa bunlar üzerinde durmaktır, hükümetin faaliyetlerini daha dikkatli, daha aktif, daha üretken bir şekilde yerine getirmesini sağlamaktır. Fakat bizim muhalefetimize bakın bir de. Yani 1950’li yıllarda da aynısı yapılıyordu, 1980’li yıllarda da aynısı yapılıyordu şimdi de yapılıyor. Devletin yanında olmayıp, işleri güçleri devleti özellikle dışa karşı sürekli karalama operasyonlarına girişmek olan bu muhalefetin, bu medyanın ihanet çukuru içinde olduğunu gösterir.
Gözünü sevdiğim gidin bir İngiliz muhalefetine bakın, Fransız muhalefetine bakın. Var mı devletine laf söyleyen ya. Hadi söylesin bakalım! Anında cezası kesilir. Kimse batılı ülkelerde düşünce özgürlüğü var, medya özgürlüğü var demesin geçin bu numaraları. O kadar yüklendiniz hükümete de bir yerinize bir şey mi oldu! Türkiye’de olduğu kadar hiçbir ülkede yoktur bu özgürlük.
Ama sizde de bir kusur yok. Sürekli devletle, bu milletin dokularıyla uğraşmak sizin geninizde var. Kendinizi bu milletin haysiyetiyle bir tutmayıp ayrışıyorsunuz. Sizin kumaşınız bu ülke sınırları içerisinde dokunmamış. Siz yeri geldiğinde Charlie Hebdo olursunuz, yeri geldiğinde Belçika’daki terör çadırı olursunuz. Fakat aynı siz Bodrum sahillerine vuran o Aylan bebek, Suriye’den evini barkını bırakıp bir muhacir gibi bize sığınan çocuğun gözyaşı olamazsınız.
Siz ağaçtan bir kedi kurtarmayı, bir balinayı kurtarmayı tüm dünyaya bakın biz hayvan severiz, bizim dünyadaki tüm canlılara saygımız sonsuz edası verirsiniz. Lanet olsun insanlık anlayışınıza ya. Değmez kardeşim değmez. Bu hayvanlara üzülenler, kendi içimizdekileri kast ediyorum; denizde boğulan o çocuklar için üzülmedi, onları bu ülkeye almayın dedi ya. Dünyadaki bütün varlıklarınızı toplasanız bu çocukların gözyaşı olamazsınız.
Yarın bu millete yaptıklarınızdan dolayı, bize gönül bağlayan bu misafirlerimize söylemlerinizden dolayı cenabı hakkın karşısına çıkamayacaksınız. Allah sizin namaz kılıyormuşsunuz bilmem ne yapıyormuşsunuz bunlara bakmayacak. Kimin yanında duruyorsunuz devletin mi, milletin mi, mazlumların mı, eziklerin mi bunlara bakacak.
Artık kuru söylemleri bırakıp milletin yanında yer almak lazımdır. Aksi takdirde kendinize hiçbir zaman bu milletin zihninde yer edinemeyeceksiniz. Özellikle ana muhalefet partisi, hükümetten sonra gelen parti. Bu eylemlerinize devam ederseniz zaten şimdiye kadar iktidar yüzü göremediniz, bundan sonra da göremezsiniz. Bu millet af buyurun ahmak değil, bu millet devleti ile ilgili her şeyi artık kendisi belirliyor. 1923’ ten 1946’ya kadar seçimin yapılmadığı, milletvekillerinin tayinle atandığı bir cumhuriyetten nerelere geldik. Bu halk kendini şimdi buldu. Emin olun Mustafa Kemal kalkıp gelse benim istediğim çağdaş devlet düzeyi bu muydu diye sormaz mı!
Artık bu kerteye kadar geldik. Bu noktadan sonra büyük düşünmek lazımdır. Tüm insanlığın Türkiyesi olma yolunda Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Devletimizi ve milletimizi her türlü şer odaklarından korusun inşallah. Tüm Müslümanların ayrı gayrı değil bir yerde toplanmasını nasip etsin…
Selam ve dua ile.
İbrahim Yavuz
