Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

SURİYE’DE GÜNDEM “İDLİB”

Önce geriden gelelim…

Ne yorum yaparsak yapalım, Suriye’de etkin bir aktör ülke haline gelsek de bu durum Suriye’nin önemli bir kısmının hala Esad Rejimi ve terörist oluşumlar tarafından kontrol altına alındığını değiştirmiyor. Öncelikli olarak sınır güvenliğimizi ön planda tutsak da Suriye’nin tam güvenli bir ülke haline gelmesi daha iyi olacaktır elbette…

Ancak bölgede birçok terörist oluşum/aktör söz konusu. 2011’den bu yana bölgede çeşitli terör örgütleri yer değiştirdi. Bir PKK/YPG, bir DEAŞ bir PYD. Hepsinin de hizmet ettiği yer aynıydı. Amerika DEAŞ’la mücadele altında PYD ile alttan alta iş çeviriyordu. Halbuki her iki terör örgütü de aynı kaynaktan besleniyordu.

Türkiye de ilk zamanlar bu terör yuvasına çekilmek istendi. Olmadı en son sınıra kadar dayandılar, Kilis’e bombalar attılar, sınırdan geçirdikleri teröristlerle ülkenin önemli merkezlerinde canlı bomba eylemleri gerçekleştirdiler. Amaçları belliydi. Türkiyeyi kaosa sürüklemek, iç meselelerle baş başa bırakıp sınırda istedikleri gibi at koşturmak…

Ama bu millet terörün kaynağını artık çok iyi biliyordu. Her canlı bomba eylemi olduğunda o kaynağa lanet okuyordu. İçeride bunlar yaşanırken dışarıda da sonuç alınacak adımlar atılması gerekiyordu. Azez-Cerablus hattı Fırat Kalkanı ile Afrin de Zeytin Dalı Harekâtı ile teröristlerden temizlendi.

Orada sadece Türk askeri yoktu elbette, yerli lojistik partner ÖSO ile birlikte bu başarı sağlandı. Ancak kısa zamanlı ulaşılan başarının anlam kazanabilmesi için güvenlik derecesini  artıracak adımlar atılması gerek. Bu konuda tam çözüm beklemek zaten akla abes kaçar. Çünkü bölgede birçok oluşum var.

Akdeniz’e açılan kapı olan Lazkiye’nin de içinde bulunduğu Humus hala rejim güçlerinin elinde. Halep’te aynı şekilde rejim güçleri var. Rakka ve Haseke dolayısıyla Irak’a uzanan yol terörist grupların elinde. Rakka ve Haseke’de terörist grupların etkili olması nedeniyle TÜRKİYE-SURİYE sınırında teröristler hala nöbette.

Şimdi gündemde İdlib var. İdlib 4 milyon sivilin yaşadığı geniş bir yer. Suriyeli muhaliflerin kalesi. Önceki gün Rus uçakları İdlib’i bombaladı. Esad rejimi de karadan destek verdi. Rus uçaklarının İdlib’i bombalaması sonrasında devamı gelecek mi soruları konuşulmaya başlamıştı. Ancak Rusya’nın burayı bombalamasındaki amaç EL KAİDE bağlantılı teröristlerin varlığı.

El Kaide bağlantılı teröristlerin Rus üs bölgelerine zarar vereceği düşünülmekte. Rusya’nın bombalama sebebi de bu. Bu konu elbette 7 Eylül’de Tahran’ın ev sahipliğinde Rusya-Türkiye-İran üçlüsü tarafından ele alınacak. İdlib’de kalıcı çözüm için öneriler sunulacak. Suriye’nin hedef olduğu bir bölgede İran’ın oyun dışı kalması kesinlikle düşünülemez. Bu yüzden Tahran’daki üçlü görüşme büyük önem taşıyor.

Türkiye’nin diplomatik olarak eli çok güçlü. Masada halledemeyeceği sorun yok. Rusya ve İran da bunun farkında. Suriye’nin geleceği Türkiye’ye bağlı olduğu kadar İran’a da bağlı Rusya’ya da. Öyle ki Suriye tamamen ele geçirilseydi bugün İran da aynı akıbete uğrardı. İran da gitseydi, Türkiye köşeye sıkıştırılırdı. Bunun bilincinde olunursa Tahrandaki görüşme bir o kadar daha önem kazanır…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir