Cumartesi , 5 Ekim 2024
Son Dakika Haberler
BU TOPRAKLARIN KİME VERİLECEĞİNE BİZ KARAR VERİRİZ

BU TOPRAKLARIN KİME VERİLECEĞİNE BİZ KARAR VERİRİZ

Fırat Kalkanı Harekâtından sonra Afrin Operasyonuyla birlikte Afrin’in teröristlerden temizlenmesi sonucu Afrin kıymete bindi. Bu kıymet-değer ölçüsünü bölgedeki aktörler de kendisine pay biçerek bölgenin geleceği hakkında karar vermek ve bunu da uygulatmak istiyorlar…

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Afrin’in Suriye Rejimine verilmesini söylemişti hatırlayacaksınız. Yani, bu öyle bir şey ki sanki Rusya ve bölgedeki birçok aktör yüzyıllardır buradalarmış gibi etkin kararlar alma çabası içinde.

Biz burada yaklaşık 1000 yıl durduk. daha Hz. Ömer döneminde biz buralara adım attık, İslam Sancağını buralara kadar getirdik. Rusya kilometrelerce yukarıdan gelir sıcak denizlere inmek ister, ABD denen haydut devlet onbin km öteden gelir buralarda hak iddia eder.

Bunlara en güzel cevabı partisinin grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada:

“Bu yanlış bir yaklaşım. Biz Afrin’i kime vereceğimizi çok iyi biliyoruz. Suriye’de şuanda başka ülkelerin el altında, kontrol altında tuttuğu yerlerin Suriye’ye teslimi konuşulsun. ‘Oraları rejim verdi’ ifadesi bizi ikna etmez. Biz yeri geldiği zaman Afrin’i Afrinlilerin kendisine bizzat teslim ederiz, ama bunun zamanı bize aittir, onu da biz belirleriz, Sayın Lavrov değil” diye konuştu.

Lavrov mantık olarak iyi hoş açıklamalar yapıyor da hangi rejime verilecek Afrin? Terörist Esad’ın başında bulunduğu, yıllardır kendi insanlarına silah sıkan rejime mi? Bir toprak parçasının gerçek sahipleri böyle bir rejim mi olmalıdır?

Böyle bir şeyi yapmak al biz yapamadık sen yap der gibi hazır teröristlerden temizlenmiş toprakları teröristlerin eline teslim etmektir.

Afrin’in nüfus çoğunluğunu Kürtler oluşturmaktadır. Afrin’in kime ait olduğuna da bizzat bu bölgenin insanları karar verir. Suriye’yi yerle bir eden siyasi güç aktörlerinin ise söyleyecek sözleri yoktur.

Burada bin yılı aşkın süredir biz varız, belki son yüzyılda unuttuk buraları ama kalbimizin, aklımızın, hissiyatımızın bir köşesinde hep burası vardı.  Belki yıkılmak üzereydik, kendi derdimizin çaresine düşmüştük, yeni bir devlet kurmanın derdine düşmüştük. Başka çaremiz yoktu çünkü…

Ama toparlandık. Sadece belli bir süreliğine yerin altına çekilmiştik. Ya ne olacaktı değil mi, bunu daha önce çok yapmıştık. 15 devleti nasıl yıkıp yeni bir devlet kurduk zannediyorsunuz? O devletleri de yıkan bizdik. Yerine güçlü ve kimsenin gücünü tespit edemediği devlet kurmuştuk.

Şimdi de yerin altından çıktık sahaya indik. Belki o kadar Müslümanın canı yandı, nice masum can hayatından oldu. Ama şimdi Suriye’deyiz. Sahadayız, buraları asli sahiplerine vermeden de çekilmeyeceğiz. Çünkü buraların kime verileceğine ancak biz karar veririz…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir