Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

PKK VE İŞİD ÜZERİNE

Dünyanın her yerin de, neden hep Müslümanların kanı akıtılıyor? Yükselen çığlıklar, ağıtlar, göz yaşları niçin hep bizim mahallemizden yükseliyor?

Mutlu olmak, gülmek, rahat yaşamak, barış içinde hayat sürmek hep başkaların hakkı mı?

Bu zorbalıklar, dayatmalar, baskılar, işkenceler, zindanlar, darağaçları gölgesinde, tankların ve silahların baskısı altındaki tehdit altındaki rejimler ve baskı altında tutulan ülkeler neden hep Müslümanların vatanları?

Müslümanlar mı her yerde bu Dünyanın şamar oğlanı? Nedir bu korku, bu intikam, bu baskı Müslümanlar üzerinde?

Filipinlerde, Ace Sumatrada, Taylan da, Burmada, Bengaldeşte, Keşmirde, Afganistanda, Vergana Vadisinde, İranda, Irakta, Filistinde , Sudanda, Eritrede, Somali de, Moritanyada, Cezairde, Libyada, Mısırda, Kıbrısta, Karabağda, Abhazyada, Çeçenyada, Batı Trakyada, Bosnada, Kırımda, Yemende ve ve… Dünyanın daha bilmem hangi bölgesinde oluk oluk akan kanlar hep bizim kanımız.

Kan akıtanlar; ya emperyalistlerin ülkelerimizdeki yerli temsilcileri veya bizzat emperyalistlerin ta kendileri…

Yalanla, iftira ile sürdürdükleri propaganda savaşlarıyla işgal edilen ülkeler bizim ülkelerimiz.

Talan edilen, yağmalanan, yerle bir edilen, ayaklar altında çiğnenip ezilen bizim değerlerimiz. Çalınan, hortumlan, gasp edilenler bizim varlıklarımız. Güpe gündüz karartılan, yakılıp yıkılan ülkeler bizim. Harap edilen, viraneye çevrilen bizim şehirlerimiz…

Zalimlere, katillere, işgalcilere peşgeh çekilen; bizim yer altı ve yerüstü zenginliklerimiz. Bütün bunlara rağmen; bu işgalcileri, bu Baykuşları hanemize davet eden, yaşatanlar kimler?

Kim; bu yerli münafıklar, içimizdeki düşmanlar, virüs gibi kanımıza girip tüm bedenimizi hasta eden asalaklar? Yıllardır bizim gibi görünen, düşmanla bir olup da, bizi yok etmeye çalışanlar hala aramızda dolaşıyor.

Halkların gözünde kahramanlaştırılan bu yerli münafıklar, İslam’a ve İslam medeniyetine karşı, her alanda topyekün savaş açtılar ve halen de savaşlarını düşmanlarımızla omuz omuza bize karşı sürdürüyorlar

Güya bizlerden biriydiler. Düşmanların bile yapmaya cesaret edemediği işkenceleri, talanları, katliamları, düşmanlıkları İslam düşmanları bunların elleriyle gerçekleştirdiler.

İttihat ve Terakkiçiler, Kemalistler, Batı çalışma Gurubu, Ergenokoncular, derin devlet vs. adı altında legal ve illegal örgütlenen bu hareketler, halkları Müslüman olan ülkelerde de değişik adlarla, halkın içinde, halka ve halkın değerlerine karşı mücadele cepheleri oluşturarak İslam medeniyet ve kültürünün yerine batının değerlerini yerleştirmeye çalıştılar. Kendi halklarına karşı savaşmayı varlık sebepleri olarak gördüler ve görmeye de devam ediyorlar.

Tespihin ipi koptu, imamesi yok edildi, taneleri de sağa sola savrulup dağıldı…

Yerli işbirlikçiler ve yabancı düşmanlar tarafından İslam ülkeleri istila ve işgal edildi.

Bugün Türkiye olarak başımızın belası olan PKK, Solcu hareketler ve İŞİD bu çekmekte olduğumuz sancıların ve bundan sonra da çekeceklerimizin faturası olarak batılılarca önümüze konulmuş durumda.

Yurt içinde ve yurt dışında başlatılmış olan terörist temizliği en son terörist silahını bırakıncaya kadar kesintisiz sürmelidir. Silahlar bırakıldıktan sonra ancak barıştan bahsedilebilir, barış süreci sürdürülebilir.

PKK ve yandaşlarının barış falan istedikleri yok. Onların derdi bağımsız bir Kürdistan kurmak ve Türkiye’den toprak koparmak. Barış marış hikaye. Bu kadar açık ve net.

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (3)

Arif Altunbaşİlk defa yarım asır sonra CHP nasıl Türkiye’ nin en büyük partisi olarak kara …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir