Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
16 Nisan referandumuna giderken çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Özellikle son günlerde Almanya ve Hollanda’nın yapmış olduğu provokatif çıkışlarla karşılaştık. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu vatandaşlarımıza anasaya hakkında bilgilendirme konuşması yapacaktı, Almanya buna izin vermedi. Daha sonra da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da Hollanda’da büyükelçiliğe 30 metre kala oradaki yetkililer buna izin vermemiş ve bakanı orada bir buçuk saat bekletip daha sonra kara yoluyla Almanya’ya geri göndermiştir.
Her seferinde düşünce özgürlüğünden, demokrasiden bahseden pili bitmiş Avrupa’nın bunu yapması hiç de şaşırtıcı değil. Siz meydanlarda terör örgütlerine çadırlar kurduracaksınız, terör örgütlerinin yürüyüşlerine izin vereceksiniz söz konusu Türkiye olunca bu söylediklerinizi yutup, bakanımızı hem de bayan bir bakanı geri göndereceksiniz.
Haysiyetin yok mu senin Hollanda, haysiyetin yok mu senin Almanya, noldu da bir anda yüz seksen derece döndünüz. Bu bakan oraya neden geldi? Size hakaret etmeye mi? Şikayet etmeye mi? Hayır? Sadece vatandaşlarımız ile buluşup orada konuşacaktı. Ama yok, sizin bunu neden yaptığınız belli oluyor. Seçim için yapıyorsunuz bunu çünkü. Tek derdiniz bu sistem gelmesin, Türkiye güçlü bir sistemle yoluna devam etmesin.
Çünkü biliyorsunuz Almanya’da Türk nüfusunun çok olduğunu, biliyorsunuz Hollanda’da Türk nüfusunun çok olduğunu. Buradaki kapasitenin büyük bir belirleyici role sahip olduğunu biliyorsunuz.
Ama boşuna uğraşmayın, sizin oradaki vatandaşlarımızın üstüne köpekleri yürütmeniz bir şey ifade etmez, sizin vatandaşlarımızın üstüne atlarla yürümeniz bir şey ifade etmez. Bu millet 15 Temmuz’da tankların önüne yattı, uçaksavarların altında vatan nöbeti tuttu. Sizin bu palavradan çıkışlarınız bizi korkutmaz.
Ey Hollanda senin alçaklıklarını anlatmaya kalkarsak deve kuşu gibi kafanı kuma gömersin diyeceğim onu da yapmazsın çünkü siz insan hakları nedir onu da bilmezsiniz. Senin komutanın değil miydi Srebrenitsa katliamında oradaki masum, savunmasız insanlara “artık burada kalabilirsiniz, burayı güvenli bölge ilan ettik, yalnız silahlarınızı bırakmanız lazım” deyip hepsini kurşuna dizen, daha sonra da bunun için madalya alan senin adamın değil miydi alçak devlet.
Ey Almanya sen değil misin Nazi zulmünü yapıp da insanları diri diri fırında yakan söyle! Siz dünyaya nizam verecek en son devletsiniz. Siz bütün kararlarınızı kukla gibi üstünüzdekilerden alırsınız, ama biz Allah’ın koymuş olduğu nizamdan, Kur’an’ı Kerimden alırız.
Siz BATILSINIZ biz ise HAK. Sonunda kazanan HAK olacaktır. Bu milletin yükselişini, milletiyle bütünleşerek 2023’e doğru emin adımlarla gidişimizi, yeniden mazlumların yardımcısı, hamisi oluşumuzu karşıdan izleyeceksiniz…
İster hazmedersiniz, isterse her seferinde yükselişimizin alttan bakanları olursunuz. Siz olmayan değerlerinize dönerken biz dünya devleti olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz, ilerlemeye de devam edeceğiz. Tüm bunları da milletimize sorarak yapacağız, size sorarak değil…
Selam ve dua ile…
