Aydın Aydın
Dünyada Kur’an’ı Kerim’lerin devlet tarafından mühürlenmesi sadece Türkiye’ye özgüdür. Laik tek İslam ülkesi de Türkiye’dir.
Kur’an’ı Kerim’lerin mühürlenmesi konusunu millet “Kur’an’ın kontrolü ve korunması” şeklinde bir durum olarak bilir ama konu başkadır.
Lakin, eskiden;
Diyanet, kendi bastığı mealli Kur’an-ı Kerimlere bile mühür basmaz idi.
Çünkü eğer mühür basılırsa, bu mühür meal için de sayılabilir ve mühür olduğu takdirde mealin Kur’an olmadığını insanlara anlatmak mümkün olmazdı.
Halbuki meal Kur’an değildir ve dolayısıyla, kul sözü olmakla sanki Allah kelamı imiş gibi tasdik etmek mümkün değildir kabul ve inancı vardı.
Mealli Kur’an-ı kerimler piyasaya hep muhursuz olarak sürülüyordu. İçinde Kur’an’ı Kerim’in aslı olmayan mealli Kur’an-ı Kerim baskısı da hiç yoktu
Varsa da bunlar müslümanların bastığı kitaplar değillerdi.
Düşünün ki bir ermeni yayınevi sadece meal basmıyor yeni yazı ile “Hafız Osman Kur’an’ı Kerim” kitabı basıyordu.
Müslümanlara ait her yayınevi “sadece meal” basma işinden haya ederdi
Çünkü, sadece Kur’an’ı Kerim meali herhangi bir kitap olurdu ve o kitap evet Kur’an’ı Kerim değildir ama neticede Kur’an’a izafe vardır ve o şekilde dahi o kitaba karşı kusur kesinlikle kitaba karşı ihanet olurdu. Bu şekilde insanlar kasıtsız da olsa günaha sokulmuş olurdu.
İnsanların ve yayınevlerinin hassasiyeti vardı.
Şimdi bakıyorum da her yayınevinin içinde Kuran’dan eser olmayan mealleri var.
Bu durumda ne diyebiliriz?
Hani uydurma dine karşı çıkılıyor ve dine artık indirilmiş din diyorlar ya…
Anlaşılan yeni bir din daha indirdiler ve mealler artık herkesin indirdiği dine göre bir kitap şeklinde basılıyorlar.
Yakında indirilmiş din savaşları başlar ve hiç kimse bu savaşların müslümanlar arası bir savaş olduğunu falan diye sanmasın.
Bu savaş yayınevleri arasında bir savaş olacak ve bu savaş çok çetin olacak.
Köroğlu Çamlıbel’i ele alıp da kırata bindiğinde ne demişti.
Heeeyt bre Bolu beyi… Hazır ol cenge. Bu cenk çok çetin olacak bilesin.
Bu cenk de öyle bir cenk olacak.
…
Bu yazıyı basite almayın.
Dünyada ırkçılık gazeteler ile başladı. Her gazete kullandığı dil üzerinden kendine bir mensubiyet oluşturdu ve bu mensubiyetler sonunda ırk oldular.
Gazeteler yaşamak için ırkları kullandılar ve bunun için de ırkçılık yaptılar.
Irkçılık böylece milliyetçilik gibi kurumsal hale geldi.