Tarihte bir çağı kapatıp, bir çağı açan sadece sensiz!
Ortaasya bozkırlarından çıplak Türkmen atlarının sırtında bir solukta Mavaraünnehri geçen, bir solukta Horasandan Anadolu içlerine akınlar ederek Diyarı Rum’u bize Ana vatan yapan, sensin!
Sensin; İmamı Yesevi, Ebu Müslim Horasani, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaşı veli, Sultan Sencer, Alpasalan, Ebu Hanife, Maturidi gibi nice İslam erleri ve erenlerinin ocağı.
Senin kucağında büyüdü Ertuğrul, Osman, Yıldırım, Fatih, Yavuz, Muhteşem Süleyman, Abdul Hamit Han ve daha nice cihan komutanları ve askerleri…Senin ocağında eğitildi, büyüdü insanlığın onurunu ve hamiliğini yüklenen Selçuklu ve Osmanlının büyük devlet adamları ve komutanları…
Şu anda yeniden çağ açmak ve çağ kapamanın arafesinde olan devlet adamları, yöneticiler, asker ve komutanlar atalarının izinde yiğitçe, kahramanca mücadele ederek dinamit gibi sevda, mızrak gibi bilinçleriyle yine Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’de, Suriye’de, Irakta, Libya’da.. ve dünyanın öteki diyarlarında barış ve kardeşliğin bayrağını şerefle taşıyor ve dalgalandırıyor senin çocukların…
Azerbaycanı Rus işgalinden kurtarmaya giden ”İslam Ordusunun” çocukları bugün de; dünya emperyalistlerine karşı kendi vatanını, kardeşlerini, dost ve müttefiklerini korumanın, kollamanın şuuruyla dünyanın dört bir tarafında kardeşlerinin ve mazlum insanların yardımına ve desteğine koşarken, dün; olduğu gibi bugün de İslam düşmanları, Haçlı sürüleri, emperyalizmin yerli ve yabancı uzantılarıyla boğaz boğaza, dişe diş, kana kan bir mücadelenin içindeler…
Akdeniz de ve Egede karşımıza dikilenler, dün ; Cenevizli, Korsikalı, Rodoslu korsanlar ve Tapınak Şovalyeleri idi, bugün ise; aynı korsanların ve şovalyelerin çocuklarıyla burun buruna bir mücadele içindeyiz dünyanın her tarafında. Bize yerli münafıklar unutturmaya çalıştılar onların nasıl bir düşman olduklarını, ama; onlar ise bize karşı olan düşmanlıklarını asla unutmadılar. Kuşaktan kuşağa taşıyarak bugünlere geldiler… Asırlar öncesindeki aynı kin, aynı nefretle dolu olarak, önümüzde engeller ve bariyerler örüyorlar, gözler dönmüş üzerimize üzerimize geliyorlar…Yine Hak ve hukukumuzu çiğneyip gasp etmek istiyorlar… Dün; olduğu gibi peşlerine taktıkları Haçlı çapulcularıyla birlikte bize, yeni bir Sevr ve Lozan’ı dayatmaya çalışıyorlar…
Karabağı işgal ederek Hazarı ele geçirmek, Ortadoğu’nun tüm enerji kaynaklarına sahip olmak için İslam Coğrafyasında Siyonistlerle Haçlılar yine el ele, gönül gönüle, kol kola üzerimize üzerimize yürüyorlar…
İçimizdeki dönmeler, ahmaklar ve yerli münafıklar da onlarla birlikte, bir ihanet çetesi olarak beraber hareket ederek; ”Zulüm 1453 de İstanbul’un Fethiyle başlamıştır”, diyenler; şimdi de; ”Akdeniz’de, Karadeniz’de, Ege’de ne işimiz var” diye parazitlik yapıyorlar. ”Libya bataklığına neden gidiyoruz, niçin Somali’de, Katar’da üst kuruyoruz” diye adeta kahırlarından ölecekler…
Her hal ve hareketleriyle, eylem ve söylemleriyle düşmandan daha düşman bir tutum ve davranış içinde bilerek ve bilmeyerek ihanetin bayraktarlığını üstlenmiş olanlar aramızda ve bu ülkede yaşıyorlar.
Çünkü onlar; ”Çırpınırdın Karadeniz Bakıp Türkün bayrağına” acısını tatmadılar ve de bu aşkın ve sevdanın ne demek olduğunu bilmezler. Onların bayrakları; Bizans’ın bayrakları, onların sevdaları; emperyalizme uşaklık etmek, onların amaçları; Haçlı ordularına destek sağlamak, onlara yardım ve yataklık etmekten ibaret…
Kim; ne derse desin! Ne düşünürse, düşünsün!
Türkiye’ ye yeni bir çağa ve mesafe atlatacak olan Lider Recep Tayyip Erdoğandır. Bunu; ABD, düşmanımız olan Avrupa Birliği ülkeleri, Siyonist İsrail ve dünyadaki tüm İslam ve Türkiye karşıtları ve düşmanları çok iyi, ama çok iyi biliyorlar. Hep birlikte onu Türkiye’nin başından nasıl indiririz hain plan ve proğramlarla, darbe denemeleriyle, ülkemizdeki siyasi, askeri ve ekonomik şer odakları olan dost ve paydaşlarıyla plan lar yapıyor ve birlikte hareket ederek Karadenizin, Ege ve Akdeniz’in yeniden karalar bağlaması için omuz omuza çalışıyorlar.
Ey Milletim!
İçimizdeki hainlere, yerli münafıklara ve Bizans soylu dönmelere dikkat et! En kırıtik bir zamanımızda sırtımızdan hançerleyecek Brütüs’lar onlardır. Onlar vuracaktır önce bizi herkesten önce. Düşmanlarımızın ileri karakolları olarak onlar harekete geçecektir düşmanlarımızdan önce… İçerideki düşman dışarıdaki düşmandan daha tehlikeli, yıkıcı ve zarar vericidir, bunu sakın, ama sakın, asla unutma!
Bugün Malazgirt zaferinin yıl dönümü…Bizans’ın bütün ihtişamıyla yerle bir olduğu gün, aziz selçuklu ve Osmanlının evlatları olan milletimize kutlu olsun!
Milletimizin, ordumuzun ve yurdumuzun başarısı için Azeri Türk Şairi Ahmet Cevat’ın şiiriyle; ”Fırtınalar dursun yana, Selam Türkün bayrağına…” diyerek sizleri Allah’a emanet ediyorum Alparslanın ve Fatihin evlatları…
Siz de; kahrınızdan geberin Bizans’ın sünepe itleri ve Diyojen’in uyuz çakalları…