Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

İLKELER VE YASALAR

Bir toplumun hukuk sistemi ve hayat düzeni ve onları yöneten, kontrol eden bir otorite olmaksızın huzur içinde yaşaması mümkün değildir.

Yeryüzünde yaşayan bütün insan topluluklarının, uygarlıkların kendilerine özgü bir hayat tarzı, ilkeleri ve yasaları vardır. Onları bir toplum ve millet olarak bir çatı altında tutan, bir ideal ve gelecek etrafında birleştiren ve bir güç haline getiren, barış ve huzur içinde yaşatan bu ölçüler ve sistemdir.

İlk insandan başlayan ve daha sonraki çağlara ve modern uygarlıklardan zamanımıza kadar uzanan tarih sürecinde bu insanlık bu ölçüler, sistemler ve yönetim tarzlarıyla yönetilerek zamanımıza kadar gelmiştir.

İlkeler ve yasalar toplum yaşamının olmazsa olmazıdırlar. Onlarsız bir toplum, ülke ve medeniyet düşünülemez.

İlk insan Hz. Adem ile birlikte Allah cc insanlık için bu ilke ve yasaları da ilk peygamberi Hz. Adem ile birlikte göndermiş ve bu vahiy çizgisi ve zinciri son peygamber Hz. Muhammed’e kadar uzanmıştır.

İnsanın huzur ve barış içinde yaşayacağı yasaları Allah ilk insanla birlikte göndererek onunla birlikte dünyaya bir nizam ve intizam vermek istemiştir. İnsanoğlu bu ölçü ve emirlerden uzaklaştığında vahyin çizgisinden de uzaklaşarak yaratıcısının arzu etmediği yanlış ve farklı yollara sapmıştır. Bu ise; insanlığı, haksızlığa, adaletsizliğe, zulme, sömürü ve işgallere sevk ederek sürekli insanlığın huzur ve barışını tehdit etmiştir.

İnsan, ne zaman ilahi çizgi, ilke ve kanunların dışına çıktı ise; felaketten felakete, zulümdem zulüme, kötülüklerden kötülüklere sürüklenmiştir.

Allah, insanlık alemi için olduğu gibi yarattığı bütün diğer varlıklar için de ezeli ve ebedi kudretinin bir tecellisi, iradesinin bir yansıması için bir nizam ve intizam göndermiştir. Yeryüzünde; denizlerda ve karalarda var olan her şey, gök yüzünde; bilinen veya bilinmeyen tüm sistem ve Galeksiler Alemlerin Rabbi olan Allahın izni ve hükmüyle, Onun belirlediği sistem ve nizamla hareket etmektedir.

Yaratılmışın en mükemmeli olan insanoğlu da bu sistem ve nizama göre hareket etmek, yaşamak ve aleme nizam vermekle mükelleftir.

İnsan dünyaya başıboş gönderilmiş değildir. Alem’e nizam vermek, o nizam ve sistemi, barış ve kardeşlik hukukunu hayata geçirmek gibi ulvi ve kutsal bir görevi yerine getirmek için göndertilmiştir. İlkesiz, nizamsız, ölçüsüz, hayatı tanzim edecek kutsal değerleri olmayan bir toplum ve insanlığı bekleyen en büyük tehlike anarşi ve kaostur.

Bütün peygamberler de insanlık vahiy yolunun dışına çıkarak sapıttığı dönemlerde gönderilmiştir. Artık peygamberlik halkası son bulduğuna, bundan sonra ilahi, uyarıcı bir peygamber gelmeyeceğine göre; insanlık Kur’ andan ve Hz. Peygamberin sünnetinden başka sarılacağı bir kurtuluş yolu da yoktur.

Kurtuluş İslamdadır, Kur’andadır, Hz. Peygamberin gösterdiği ilahi yoldadır. İnsanlık huzur ve refahı için tek önder peygamberdir. Tek kurtuluş yolu da islamdadır. Allah’ın izniyle gelecek çağlar  islam’ın bütün alemi kuşattığı çağlar olacaktır.

ARİF ALTUNBAŞ

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (3)

Arif Altunbaşİlk defa yarım asır sonra CHP nasıl Türkiye’ nin en büyük partisi olarak kara …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir