Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

ŞEYTANIN ZAFERİNE KADEH KALDIRMAK

Her yılbaşı yaklaştığında, geldiğinde insanların sapmalarına ve kimlik kayması yaşadıklarına bir kez daha şahit oluyoruz. Yılbaşı kutlamalarının gâvurluğundan, onlara benzeme gayretlerinin bir sonucu olduğundan bahsediyoruz. Esasında kutlamak kavramı başlı başına bir problemken biz bunun dışında başka problemler üreterek kaymalarımızı ve sapmalarımızı artırmanın peşine düşebiliyoruz. Oysaki artırmamız gereken değerlerimizin başında imani hassasiyetlerimiz gelmelidir. Bu türden kutlamalarla aslında bizler hassasiyetlerimizi, değerlerimizi kurban verdiğimiz zamanlarımızı kutluyoruz da farkında değiliz.

Bankaların vadeli hesap cüzdanlarıyla namaz kılan insanlarımız bunun yanına bir de milli piyango bileti eklediler. Eklemekle de kalmadılar, namazlarının ardından inşallah bana çıkar diye de dua edebilmektedirler. Çıkarsa yapacağı hayırdan, hasenattan, camiden bahsedebilmekte, Allah’a aklınca rüşvet verebileceğini zannetmektedir. Hayır adına cebindeki helalinden kazanılmış beş kuruşun, haram olan trilyonlardan daha büyük, daha bereketli olduğunu anlamaktan bile aciz durumdadırlar. Yazık. Bu insanlar harama atılan her adımın cehenneme doğru atılan bir adım olduğunu acaba ne zaman anlayacaklar?

Bir İslam medeniyetimiz var, bir Türk medeniyetimiz var, hadi bunlardan da öte bir Anadolu medeniyetimiz var. Bu medeniyetlerin kendine has bir takım değerleri, anlayışları, kültürleri var. Bugün gâvur dediklerimizin; Hıristiyan olsun, Yahudi olsun ya da ötekiler olsun, bize ait dediğimiz medeniyet değerlerimizden hangisini alıyorlar, yaşıyorlar, paylaşıyorlar? Bizleştikleri, biz oldukları, bizden biriymiş gibi davrandıkları, yaşadıkları neleri var? Onlara ait olan ne varsa hepsi bizde değil mi? Onlara öykünmede, imrenmede, onlar gibi olmada, onları adım adım takip etmede bizim milletimizden daha hızlısı var mı?

Ötekilerin kutlamalarına bakınca bizimkilerin yaptıkları kutlamaların onların yaptıklarından ne farkı var? Ötekiler kavramını bilinçli olarak kullanıyorum. Zira ötekilerle bizim aramızda Rabbimizin belirlediği çizgiler var. Her ne kadar birileri yok aslında birbirimizden farkımız, hepimiz semavi din mensubuyuz dese de böyle bir şey olmadığını, olamayacağını bilmemiz gerekmektedir. Onlara öykünerek yapılacak hiçbir davranış ne Rabbimizi, ne Hz. Peygamberi ne de Hz. İsa (a.s)’ı razı kılmayacak, memnun etmeyecektir. Buradan sevinçli ve kazançlı çıkan tek varlık insanlığın ezeli ve ebedi düşmanı olan şeytandır. Yılbaşı adı altında yapılan tüm olumsuzluklar, aşırılıklar şeytanla birlikte kadeh kaldırmaktır, aslında onun zaferini kutlamaktır. Bu nasıl bir haldir ki onlar da çam fidanı kesip süslüyorlar, bizimkiler de. Onlar da hayvan kesip yiyorlar, bizimkiler de. Bizimkilerin kurbana karşı çıkanları bu katliamı daha da iştahlı yapıyorlar. Kurbana hayvan hakkı isteyenler hindilere ve çamlara hiç hak tanımıyorlar. Onlar da piyango bileti alıyorlar, bizimkiler de. Onlar da geceyi sarhoş geçiriyorlar, bizimkiler de. Bizimkilerin hepsinin sarhoş olduğunu söylemek haksızlık olur. Onlar da gecelerini zina ile süslerken, bizimkilerden de bunu tercih edenler var. Kalabalık yerlerde insanları nasıl taciz ettikleri haberlerde yıllardır gördüğümüz, duyduğumuz manzaralardır.

Bir peygamberin doğumu o peygamberin getirdiği dine aykırı olarak nasıl kutlanabilir ki? Hz. İsa bir İslam peygamberidir. Biz peygamberlerimizi Allah’ın razı olmayacağı bir şekilde nasıl anabiliriz ki?

Ömer Naci Yılmaz

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir