ALLAH’IN KANUNU

Siyasetin insanı içine çeken girdabından bir türlü kurtulup da başka konulara değinmiyoruz. Değinemiyoruz demiyorum, değinmiyoruz diyorum farkındaysanız. Bugün öyle yapacağım. Üç ayların bu ilk gününde biraz da içimizi başka diyarlara açalım, siyasetin baş döndürücü gazından kurtulalım…

Mart ayı girdi, etraf yeşermeye başladı. Cemre son olarak toprağa düştü, toprak da ısınmaya başladı. Artık kış uykusuna yatan hayvanlar da yer üstüne çıkar.

Ağaçlar yeşerir, bağlar bahçeler yem yeşil bir hal alır. Kışın soğuğundan kendini kurtaran doğa yeşil örtüsüne bürünür.

Ama kış da bahar da yaz da sonbahar da bir döngü içerisinde devinip durur.

Dediğim gibi baharda doğa yem yeşil olur, yaz aylarında o yeşillik kendini hafif sararmaya bırakır, sonbaharda tamamen sararan ve tel tel dökülen doğa kış aylarında ise beyaz örtü altında gizlenir. Bunu burada bırakıyorum…

Ya insanın hayatı, farklı mı? Elbette değil. İnsanın doğuşu bahara benzer. İnsan doğduğunda yeşile bürünmeye başlayan doğaya benzer. İnsan daha sonra büyür, gelişir, bu da insan hayatının yazıdır. Sonra yaşlanır, vücut fonksiyonları yavaşlayamaya başlar. Bu tıpkı ağaçlardan tel tel dökülen yaprakların mevsimi sonbahara benzer.

Ve en sonunda insan hayatı sona erer. Tıpkı kış aylarında doğanın beyaza büründüğü gibi insan bedeni de kendini toprağın altında bulur.

Bu Allah’ın kanunu değil de nedir? Allah biz kullarına nice mesajlar verir böyle. İnsan, hayatı boyunca doğaya bakarak kendi hayatını da bu devinime indirger. Her an aklından çıkarmaz.

Tıpkı önce yeşeren sonra dökülen yapraklar gibi kendi hayatının da bir gün böyle son bulacağını bilir.

Ama burada kaçırmamamız gereken bir nokta var. Doğa, Allah’ın çizdiği yolda ilerlemek durumundadır. Doğanın ne fikri vardır ne de hareket kabiliyeti. Tıpkı melekler gibi…

İnsan ise tamamen kendi çizdiği çizgide ilerler. Allah, insanı bir düşüncesi, hareket etme kabiliyeti, serbestisi olacak şekilde yaratmıştır. İnsan ne dilerse, hangi yolu seçerse Allah onu yaratmıştır. Ama insan bunu bilmez. Unutur, yoksa bunun adı sınav olmazdı. Biz şu an sınavdayız, gayb aleminde verdiğimiz kararlarımızı yaşamaya devam ediyoruz.

Ama bu sınavın da bir sonu olacak öyle değil mi? İşte bu sınavın bittiği an da mezara girdiğimiz an olacak. Artık bizim için dünya hayatı bitmiş, tıpkı karın doğayı beyaza bürüdüğü gibi toprak da bizi bürüyecek.

Tüm sınav işlemlerinin bittiği zaman da mizanımız yapılacak. İşte asıl bahar ve sonbahar o zaman olacak. Eğer günahkâr bil kul isek sonbaharı, Allah’ın istediği gibi bir amelimiz olacaksa baharı yaşayacağız.

Tekrar dirileceğiz, tekrar yeşereceğiz. Tıpkı ilk dünya hayatımızda gördüğümüz ve içinde yaşadığımız doğa gibi.

Üç aylara girdiğimiz bu günde Rabbim bizleri tekrar dirileceğimiz o günde baharını yaşayan kullarından eylesin…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ