Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
… Türkiye bir yandan içerideki Türkiye düşmanı yapılarla mücadele ederken bir yandan da Orta Doğu’da, Suriye’deki insanlık vahşetinin sorumlularına karşı mücadele ediyordu. Türkiye’nin Güneyinde, Suriye’nin Kuzeyinde bir terör koridoru açılmak isteniyordu. Bu amaç için DEAŞ, PKK, PYD, YPG gibi terör örgütleri maşa olarak kullanılıyordu. Türkiye izlediği siyasetle Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte bir harekat başlattı. Azez-Cerablus doğu-batı yönünde, El-Bab da Güney yönünde terör örgütlerinden temizlendi. Gerekirse de yeni operasyonlar yapılması planlanacak.
Her şey istikrarlı tek parti döneminde yapıldı. Artık bunun siyasi bir zemine oturtulması, yeni bir sistemle yolumuza devam etmemiz gerekiyordu. 16 Nisan 2017’de tarihi bir oylamaya gittik. Milletten beklenen BATI’ya en büyük cevabı vermekti. Zira sanki seçim Türkiye’de değil de o ülkelerde oluyordu. BATI tarafından Recep Tayyip Erdoğan’ı karalama operasyonları yapıldı. Tek adam yaftası vurulmaya çalışıldı. Her türlü engellemelerle oradaki kardeşlerimizle buluşmamız engellendi. Ancak bütün uğraşları boşunaydı. Gereken cevabı millet sandıkta verecekti. TÜRK TİPİ BAŞKANLIK SİSTEMİ ile yeni bir ajanda ile yolumuza devam edecektik. Öyle de oldu…
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi %51,4 ile halkın nezdinde onay aldı. Bu oran kesinlikle küçümsenmemeli. Yedi düvele karşı kazanılmış bir zafer tabiri tam olarak yerine oturuyor burada. Bir yandan ABD, FETÖ, terör örgütleri, Almanya, Fransa, Hollanda ve diğer demokrasi havarisi kesilen Avrupa yardakçıları bir yandan da ülke içindeki destekçileri. Türkiye böyle bir ortamda kendisine yeni bir yol haritası çizmek istedi.
Referandum sürecinde birçok karalamalar yapıldı. Tek adam, partili Cumhurbaşkanı olur mu vs. vs. gibi söylemler yapıldı. Bunların cevaplarını zaten kitabımızda alabileceğinizi umarak tekrar etmek istemiyorum.
Bu noktada tek değinmek istediğim şu: Millet kendi yönetim metodunu belirledi diyebiliriz. Çünkü bu millet darbe anayasalarından, koalisyon dönemlerindeki gerek siyasi gerekse ekonomik belirsizliklerden çok çekti. Artık istikrarlı, yoluna hiçbir engel çıkmadan, 5 yıllığına seçilen milletvekilleri ve hükümetlerle devam edecek bir Türkiye vaat ediliyor. İnanıyorum ki Yeni Yönetim sistemimiz bize çok şey katacaktır. Milletiyle iç içe olan Cumhurbaşkanı ve hükümeti ile Meclisi bu ülke için çalışacak ve bizi Mustafa Kemal Atatürk’ün de belirttiği gibi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracaktır…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ
