Zafer Gençosman
Her hangi bir sistemin içinde kalarak onun kuralları ve kaideleri içinde ve onlara göre hareket edip ona karşı direnmek azgın bir sele karşı mücadele eden köhne ahşap köprülere benzer.
Akıntıya karşı yüzmeye çalışan en mükemmel bir yüzücü ne zamana ve ne kadar bu kontrol edilemeyen güce karşı direnebilir ? Ulaşmak istediği suyun kaynağına bu şekilde nasıl ulaşabilir. Bu mücadele sonunda onu bekleyen son nedir?
Suyun akış istikametine karşı koyabilen ve her şeyi ile senin ve sana ait olan, senin kullandığın yönettiğin ve yönlendirdiğin bir araçla o azgın suya karşı direnebilirsin ancak. Onun gücüne karşı koyabilirsin. Onu kendi imkân, kurum ve organlarınla, yaptığın yapacağın hazırlık ve planlarla tesirsiz hale getirebilir suyun üzerinden aşarak kayar gider amaç ve hedefine doğru yol alır ve ulaşabilirsin.
Kendini suyun akışına bırakır veya onun gücüne teslim edersen çer çöp gibi suyun kaldırma ve itme gücüne karşı koyamazsın. Varacağın yer suyun seni sürükleyip götürdüğü bilinmezler ve son durağı olan sivrisinek üreten göletler ve çamurluklar olur.
Senin insan olarak denizin suyun ulaşmaya çalıştığı tuzlu denizler değil, nehirlerin doğduğu tatlı su kaynaklarıdır. İnsanın fıtratına uygun sular, sistem ve düzenler.
Sele ve suya karşı mücadele edeceksen Nuh olmak kendi ellerinle kendi gemini yapmak ve onu en iyi şekilde kullanarak selamet sahillerine ulaşabilirsin.. Yanardağlara ve ateşe karşı mı direnecek ve savaşacaksın. İbrahim gibi ateşe başkaldıran bir gönül insan, Hakkın ve hakikatin yoluna baş koyan bir vahy eri, aydınlık yarınların fedaisi olacaksın.
Bir insan ve samimi bir müslüman olarak suyun kaldırma gücüne ve boğma iştahına karşı direnemez ve karşı koyamazsan savaşı kaybedenlerden olursun. Ateşe ve ateşperestlere başkaldırmayı beceremez, yanar kül olur, gidersin. Kendinde ve seninle birlikte hareket eden insanlarda inkarı ve küfrü safdışı bırakma, yenme ve yok etme gücünü bulamıyorsan boşuna kahramanlık edipte meydanlara çıkıp rüzgara karşı savaş ilan etme! Çalış, düşün, gayret ve fedakarlı edip rüzgar kanatlı bir at ol!
Nemruttan korkar mı İbrahim ? Firavuna teslim olur mu Musa, küfür ve inkârın değirmeninde un ufak yapılarak öğütülebilir mi Müslüman? Allah’ı ve Onun insanlığın huzur ve barışı için gönderdiği nizam ve sistemi terk ederek ne ile nasıl, nereye gidiyorum diye tefekkür etmelisin her an? Anı düşünmek onu yakalamak, yakalamak ise onu Hak ve hakikat yolunda değerlendirmek ve kullanmakla olur.
Zirveden kopan bir çığ gibi aşağı doğru hareket ettikçe sen, hem kütle hem hız olarak büyür ve bir Kıyam fırtınasına dönüşebilirsin! Böylelikle isyan ve tuğyana dönüşerek önüne gelen her varlığı silip süpüren bir vahşetin ve dehşetin önüne geçebilirsin!
İnsanımızı kırıp dağıtan, parçalayıp ezen, elementlerine ayırarak kimlik ve benliğinden koparan, yozlaştırıp yabancılaştıran, uzlaştırıp teslim alan, inkar ve tuğyan makinesi olan düzene karşı koyabilirsin. Küfür ve inkar sisteminin kopmaz, ayrılmaz bir parçası olan Firavun düzeni, teslimiyetçi ve uzlaşmacı sistemi Müslümanların örgütlü, düzenli, ahlaklı, islami çalışmasıyla yıkılır ve tarihin çöplüğüne atılır ancak.
Küfür inkardır, İman ise; Müslümana yar.