Ankara’ya gönderdiklerimiz gerekli tüm kavgayı yaptılar.
Kürsüler, koltuklar, sürahiler, akıllar ve kelimeler: Hepsi kullanıldılar bu kavgada.
Kendilerini de kullandılar üstelik.
Kazandılar: Kaybettiler.
Onlar kazandı veya onlar kaybetti ama millet kaybetmez.
Millet o kanunla da olur bu kanunla da olur. Hatta hiç kanun olmasa da olur.
Üstte gök çökmesin: Altta yer delinmesin: Millet hep var olur.
Evet desek de aynı milletiz: Hayır desek de aynı milletiz.
Yeni hali muhal bilsek de aynı milletiz, eski hali muhal bilsek de aynı milletiz.
Millet kaybetmez. Bu kanun metni bize hiç gelmeden kanunlaşmış olsa dahi yine millet kaybetmez. Çünkü, sonuçta kanunu yapanlar bizim Ankara’ya gönderdiklerimiz.
Ankara’ya gönderdiklerimiz, içimizdeki vatan hainleri değiller. Akla ve geçerli kurguya göre, iyilerimiz içinden birilerini kendimize vekil olarak seçip Ankara’ya gönderiyoruz.
Bunu niye söyledik ki:
‘En kötülerimiz içinden birileri seçilip Ankara’ya gidiyorlar” diye dememek için diyoruz bunu.
Çünkü böyle bir şey yok.
Şu siz hangi partiden olursanız olun: Referandumda ister evet diyeceklerden olun ister hayır diyeceklerden olun veya üçüncü bir yol varsa varın o yoldan olun: Kim olursanız olun, bulunduğunuz yerde gelecek seçimlerde sizin partiden kim milletvekili olsun diye düşünecek olsanız, düşündüğünüz listenin çoğu kendi partiniz için seçilecek kişilerdir.
Hesabınız şöyle ya da böyle tutar yani. Hatta rakip partilerin dahi listesini siz yapsanız, aklınıza gelecek kişiler o partinin listesinden farklı olmayacaktır.
Bu durumda, kimse iddia edemez ki: Biz içimizdeki en beyinsizleri, en akılsızları en hainleri en hırsızları veya artık böylesi hangi insan türü varsa işte onları tesbit edip de Ankara’ya kendimize vekil diye seçiyoruz..
Böyle bir iddia yok: Yok ama, şu anda ne diyorsak, sanki öyle bir şey yapılmış gibi diyoruz. O vekiller sanki bizim vekillerimiz değilmiş ve onları sanki biz seçmemişiz gibi diyoruz.
Bence, olayın tadını çıkarmak lazım. Hiç birimiz, Ankara’ya gönderdiğimiz insanlarımız kadar çalışmadık bu derse… Üstelik sözde onlar, bizden daha iyi insanlar oldukları için bizim tarafımızdan seçilip Ankara’ya gönderildiler.
Türkiye, Meclisi ve Milletiyle birlikte bir anayasa yapıyor. Çok da iyi yapıyor.
Bu sefer illa ki askerler gelsin de onlar bize anayasa yapsın demiyor.
Hoş oluyor. Güzel oluyor. Kavgaya hiç gerek yok… Kavga bittiiii…