Kimilerine göre “Milli” mesele. HDP barajı geçerse, Türkiye büyük bir tehdit altına girer(miş).
Başkalarına göre de Milli Mesele… HDP baraj altında kalırsa, Kürtlerin temsiliyeti yine PKK’da kalır. Bu yüzden, mutlaka ve mutlaka HDP barajı geçmeli ve “siyaset” yoluyla “mesele”nin çözümü için, ortada “siyasi bir muhatap” mutlaka olmalı. Bunun için de HDP’nin barajı geçmesi şart.
Bir başkasına göre de, mesele Milli mesele… HDP barajı geçerse, Akparti, güçten düşer ve istikrar tehlikeye girer. Hele hele, “Başkanlık” denilen “kutsal dava” kesinlikle yok olur.
Yani, herkesin meselesi “milli mesele” ama, herkesin kendi milli meselesi, diğerlerinin hain olması ile açıklanabiliyor. Zaten, ezelden beridir kural belli… Biz, vatanseverleriz… Diğerleri de vatan hainleri….Ya da ahmaklar sürüsü.
HDP’nin barajı geçmesine, en çok MHP sevinecek… Çünkü, başında bir “siyaset doktoru” var. Ama, meydanlarda, “HDP barajı geçerse ülke bölünür” diye bağıracak. Bazı meydanlarda bu bağırmasından dolayı sesi de kesilecek ama o yine bağırmış gibi yapacak. Meydanlarda, bağıracak ama, eğer, ellerini yukarıya açmayı biliyorsa, duasını ” Ne olur Allah’ım. HDP barajı geçsin” şeklinde yapacak. Çünkü, kendisi, gerçekten bir “vatansever”dir. Nasıl diye sorarsanız: İçi başka-dışı başka diyeceğim.
HDP barajı geçmek için canla-başla çalışacak. Ama, varlığını borçlu olduğu dağlar, onun baraj altı kalması için, göstermeden ve açığa düşmeden ne yapılabilinirse onu yapacak. Bu çalışması, hiç bir şekilde açığa çıkmayacak: Görünmeyecek ama yapacak. Çünkü, HDP barajı geçer ve bu şekilde “Meclis Gurubu” oluşacak olursa, kendisi “Oy dağlar” diye artık diyemiyecek.Artık “ova” türküleri çağırmak zorunda kalacak. Dağdan inip bağdakini kovamıyacağını da şimdiden biliyorlar.
CHP…. HDP barajı geçmesin diye çırpınacak. Çırpınacak ama, ellerini yukarıya kaldırırlarsa…”Aman Allah’ım aman” diyecekler. HDP baraj altında kalırsa, bizim halimiz nice olur diye yakınıp duracaklar. Çünkü, HDP’nin baraj altında kalması demek, bir çok il vekillerinin hepsinin Akparti’de kalması demek olacak. Buna da, elbet rıza gösterilmez. Elbette… “Baraj tartışması” açmak çok hoşlarına gider ve bu tartışma ile Akparti’nin iktidarını sorgulanır hale getirirler ama o kadar “güçlü” bir iktidara bu sesler vızıltı gelir. Bunu da bilirler ve biliyorlar.
Yani, CHP her halukarda, “zafer”le çıkacak. Zaten, “iktidar olmak” diye bir “zafer anlayışı” olmaz. CHP’nin zaferi, “Gürültü yapabilme” gücünü elde etmiş olmakla olur. Bu zaferi de HDP baraj altında kalsa da kalmasa da mutlaka kazanacak. Baraj altında kalırsa, “baraj” tartışması açacak: Eğer, geçerse “Vatan elden gidiyor” diye bağırıp çağıracak. Yani, gürültü için her iki hal de bir zemin oluşturuyor ve bu zemin şimdiden hazır.
Seçimden sonra,her halukarda radıyolarda en çok şu türkü söylenecek:
Kekliği düz ovada avlarlar.
Kanadını çam dalına bağlarlar.
Şıkıdım şıkıdım şıkıdım da oynarlar.