MUTLULUĞUN ANAHTARI
Bitmeyen ihtiraslarımız, sonu gelmeyen arzularımız, anlamsız kıskançlıklarımız; hasetlik fesatlık ve çekememezliklerimiz, dibsiz doyumsuzluklarımız mutsuzluklarımızın ana kaynağıdır.
İnsan için inançsız, şükürsüz bir hayat adem oğlunun ruhunu karartan, ömrünü zayi eden karanlık bir zindan gibidir.
Aslında mutluluk çok uzaklarda değil yanıbaşımızda gölgemiz kadar bize yakın, gölgemiz gibi bizimle birlikte olup keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Yeterki fakir ama gönlü zengin, her haline şükreden, maddi dünyası dar ama kalbi geniş, Allah için seven ve sevilen, karşılıksız paylaşan ve yardımlaşan bir insan olalım.
Mutsuzluk, kendimizden varlıklı olanlara bakarak konum ve durumumuza hayıflanmak, bizden yüksekte olanlara fesatlanmak, hasetlenmek ve çekememezlik krizleri geçirerek uykusuz ve huzursuz kalmak, hayatı kendi kendimize zehir etmenin diğer adıdır.
Mutluluk; kendimize ait olan, az da, değersizde olsa elimizdeki değerlerin kıymetini fark edebilmek, onun için şükretmek ve onunla yetinmeyi bilmektir.
İnsanoğlu yeryüzünün efendisi gibi bir nimete sahip fakat; aynı zamanda alemin en doyumsuz, en şükürsüz, en cani ve vahşi varlığı olma özelliğine de sahip bir yaratıktır.
İnsan Eşrefi mahlukat ve Esfele safilin sıfatları arasında bir oyuncudur.Hakkın çizgisinde olduğu, hakikatin mücadelesini verdiği sürece, ”Eşrefi mahlukat” ( yaratılanın en üstünü ) vasfıyla alemin efendisi olmayı sürdürür. Esfele safilin çizgisinde ise insan ve insanlık olarak dibe vurur.
Mutluluk ve mutsuzluk; ”En şerefli yaratılış hikmeti seviyesinde” kalma mücadelesi içinde olmaktır. ”Aşağıların aşağısında kalma” seviyesizliğinde direnme mücadelesi ise mutsuzluklarımızın kaynağıdır.
Herşeyi Allahtan uman, bekleyen, isteyen ve elindekilere şükreden bu dünyada mutlu olur. Elindeki nimetlere nankörlük eden ise mutsuzluğun girdabında sürekli dibi doğru sürüklenmekten kendini asla kurtaramaz.
Eğer; yüreğiniz içinize sığmıyor, diğer insanlara kucak açıyorsa mutlusunuzdur. Eğer; siz bir yere sığmıyor, dünya size dar geliyorsa mutsuzluğunuzun kilit’ini açacak anahtar bilin ki sizin elinizdedir. O da Allaha şükretmek, zikretmek ve hakkıyla O’na kulluk etmekle elde edilir.