SÖZDE MİLLİYETÇİLİK!

 Ülkemizde Tanzimat fermanıyla tohumları ekilen, Jön Türklerle bu topraklarda yeşeren, İttihat ve Terakki ile dal budak salan, CHP’ nin sahte Cumhuriyeti ile meyvelerini veren batı kuklası şer cephesi her fırsatta iç ve dıştan, dört bir taraftan Türkiye’ye saldırmakta vatanımızı ve milletimizi bölmeye çalışmaktadır.

Bir tarafta dağda eşkıyalık yaparak, bir tarafta şehirde terör eylemleri üreterek, bir tarafta medya organlarıyla algı operasyonları sergileyerek şer cephesi ve onun piyonları, taşeronları durmak bilmiyor.

Sahte ve sözde milliyetçiler figüran olarak şer cephesinin kirli oyunlarında bundan önce birçok defa kullanıldığı  gibi bundan sonra da kullanılmaya çalışılıyor.

Darbeci Evren’e, solcu Sezer’e, Mason Demirel’e bir çift eleştriyel söz söyleyemeyen milliyetçi  Bahçeli ümmetin takdir ettiği, milletimizin kahir ekseriyetinin sevdiği, saydığı ve milletin özgür iradesiyle tarihimizde ilk Cumhur Başkanı olarak seçtiği R.Tayyip Erdoğan’a sık sık hakaret ve haddini bildirme seviyesizliğinde bulunarak şer cephesine dolaylı da olsa destek veriyor.

CHP; Erdoğan’ın dindarlığına düşman. Bunu anladık. HDP; PKK’ ya düşman olduğuna için düşman bunu da anladık . Peki, MHP ‘liler Cumhur Başkanı Erdoğan’ın neyine düşman? Milliyetçiliğine mi ? Yaptığı hizmetlere mi? İslami kimliği ve kişiliğine mi? Dik duruşu ve korkusuzluğuna mı?

Milliyetçi olmak; laf ebeliği yapmak ile, edebiyatla, milliyetçiyim demekle olunmuyor. Bu millete kalıcı eserler bırakarak, vatan, millet ve islam düşmanlarına karşı her alanda ülkemizi güçlendirerek, düşmanlarımıza karşı adam gibi dik durarak mücadele etmekle olunduğunu herkes biliyor.

Acaba Bahçeli bu çizginin, bu duruşun, böyle bir tavrın neresindedir?

Türkiye için diktiği bir ağaç, yaptığı, yaptırdığı bir eser var mıdır? Buları da bir gören ve bilen var mıdır?

Türkiye’nin PKK ile, DEAŞ ile sıcak savaşa girdiği, iç ve dış şer güçlerinin her taraftan Türkiye’ye sincice, haince, canice saldırdığı bir zamanda kendinden ve partisinden başka kimseyi milliyetçi görmeyen bir parti liderinin kör ve sağır bir anlayışla Başbakan Davutoğlu’nun koalisyon teklifini reddet eden MHP lideri; ”Koalisyona katılmam.”, ”Koalisyonu desteklemem.”, ”Azınlık Hükümetini istemem.”, Seçim Hükümetine Bakan vermem.”, ”Seçime karşıyım” gibi söylemlerle ne eyer’e, ne semere gelmemesi kimlere hizmet ediyor.

Vatanın ve milletin geleceğine dair ne yapılacağı hakkında bir bilgisi, önerisi, fikri, eseri olmayan sadece itiraz eden ve bol bol başkalarına bağıran, emir veren bir Parti liderinden bu ülkeye ne fayda gelir?

Kaos’a destek vermek, kaos üretmekte ayrı bir terör değil de nedir?

Ortalık kan revan içinde ve her gün şehit ve gazi haberleri gelir iken, yorgunu yokuşa ve çıkmaz sokağa sürmek hangi insafa, merhamete ve parti milliyetçi bir anlayışında var?

Hani ”söz konusu vatan ise gerisi teferruattı”?

Demek ki; milliyetçilik sözde değil, özdedir söylemde değil eylemdedir, lafta değil eser vermektedir, hayal aleminde değil gerçekleri görmek ve ona göre tedbir, tavır ve mücadele etmekledir. Sürekli dünü yaşamakla, dünde kalmakla milliyetçi olunmaz. Bu günün gerçeklerine göre sorunları çözmektir, bu günün ihtiyacı olan yatırımları yapmaktır vatanını ve milletini sevmek, kuru kuru övünmek ve dövünmek, hava atmak, kabadayılık yapmak değil.

Rabbim; bu millete ve bu milletin çocuklarına akıl, fikir, şuur ve istikamet nasip eyle, bizi kendi arzu ve nefsimizle baş başa bırakma!