Cuma , 13 Aralık 2024
Son Dakika Haberler
ÖKÜZÜ OLMAYAN MÜSLÜMAN VAR MI?

ÖKÜZÜ OLMAYAN MÜSLÜMAN VAR MI?

Aydın Aydın

“Öküz” dediysek, bildiğiniz öküzü anlamayın. Eğer öyle anlarsanız sorumuz çok basit kalır ve bu durumda herkes bize bakar.

 Maksadımız, biraz da kendimize baktırmak ama hepsi o kadar da değil. Bu öküz, başka öküz. 

Mesela; Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde geçen ” Musa,Cebel-i Tur’dan avdetinde, kavmini eshab-ı heyakilden buldu.” cümlesinde işte o öküzden bahsediliyor. 

Musa Tur Dağı’na gidiyor. Dönüşünde bir de bakıyor ki, kavmi, bir “öküz heykeli” yapmış ve o öküze tapınıyor. Yani, bütün kavmi öküzlenmiş. Bu yüzden de “Ashab-ı Heyakil” olmuş. 

“Ashab” kelimesini bilirsiniz de bu “heyakil” de nedir; Değil mi? Bu heyakil, çok da yabancımız değil…Heykel kelimesinin çoğulu olur. Yani,”Heykeller ashabı” diyor, rahmetli.

Peki ama; Musa’nın kavmi, niye öküz heykeli yapmıştır?…

 Mesela, neden Musa’nın heykelini  veya neden Musa’nın Asa’sının heykelini yapmamış da niye öküzün heykelini yapmışlar?

  Çünkü,”Öküz” daha on gün-onbeş gün önce onları inim inim inleten Fravun’un heykelidir. Musa, onları, Mısır’dan çıkarmış; Musa’nın ve İsrailoğullarının zalim düşmanı Fravun, yarılan denizin dibinde kalmıştır ama; Öküz halen yaşamaktadır.

İnsanlar ve özellikle de “müslümanlar” bu “Öküz heykeli” meselesini çok iyi anlamalıdır.

 Anlamalıdır deriz   ama, hocalarımız, nedense,” Neden Öküz heykeli?” sorusunu hiç sormazlar ve bu sorunun cevabı içine de hiç girmezler.

 Bu konuda anlattıkları,Yahudilerin ne kadar nankör olduklarıdır. Hepsi hepsi o kadar.

Çünkü,”Rabb” onları Fravun’un zulmünden “mucizeler” ile kurtarmış ve onları, yürüdükleri çölde, “Kudret Helvası” ve “Bıldırcın” ile beslemiştir. Onlar ise, buna, hemen ilk fırsatta nankörlük edip, bir öküz heykeli yapmışlar ve o heykele tapınmaya başlamışlardır. 

Eh yani… Bu da elbette nankörlüktür.

 Hocalarımız da haklı olarak bunu anlatır ve adına da basitçe “nankörlük” derler. Halbuki, mesele sadece nankörlük falan değildir. Hatta ve hatta, işin içinde, “nankörlük” hemen hemen hiç yok gibidir.

 O İsrailoğulları (Beni Yakub soyu) ,sonuçta, şimdiki zamanda müslümanların yaptıklarından başkasını yapmamışlardır. Üstelik,tarih boyunca da, bütün insan soyları aynı yoldan gitmişlerdir. Hani, isbata muhtaç bir iddia olabilir ama, belki de tarih içinde bu yolun istisnası sayılacak herhangi bir “kavim” de olmamıştır. Bunu, en açık anlamda, şimdiki zaman müslümanları yapmaktadırlar. Ama,nedense, İsrailoğullarına nankör yakıştırması yapan da bizlerizdir.

Anlatalım:

İsrailoğulları ne yapmışlardır: Biz ne yapıyoruz?

İsrailoğulları, Mısır’da, Fravun’un kölesidirler. Öyle ki, çocuklarının yaşaması veya ölmesi dahi, Fravun’un iradesine bağlıdır. Mısır’ın en “alçak” tabakasıdırlar. Allah Teala, onlara Peygamber olarak Musa Aleyhisselamı göndermiş ve hepinizin bildiği gibi, onları, Mısır’dan çıkarmıştır. Bu süreçte,Zalim Fravun da helak olmuştur.

Öküz, bu hikayenin neresinde?

Öküz, Mısır’ın “tanrı”sının heykelidir. Bu heykel mutlak gücü temsil ediyor. Fravun’un kendisi, her ne kadar “En büyük Rabb benim” dese de, kendisi de bu “öküz heykeli”ne tapınıyor.  israiloğulları, kendi zalimleri olan Fravun’un bu halini yıllardır biliyorlar. Fravun, öküz’e tapınıyor ve Fravun bu hali ile onları “köle” ediyor.

 Dolayısıyla, akıllarınca, “Güç Öküzde” olmaktadır.

 Fravun öküze tapınıyor olmamış olsa, onda da o kadar “kudret” elbette olamaz.İşte bu inançla, kendileri her ne kadar da “Kudret Helvası” ve “Bıldırcın” ile besleniyor olsalar da,akıllarında hep “Öküz” kalmaktadır.

İşte, İsrailoğullarının, hemen ilk fırsatta “Öküz Heykeli” yapmış olmaları zalimlerinin tanrısında gördükleri “Güç” izahıdır. Nitekim, bu gün de,aynı İsrailoğulları, kendilerini fırınlarda yaktıklarını iddia ve kabul ettikleri “Hitler”in taklitçisidirler. Hitler’de ne görmüşlerse hepsinin, kendilerinde de olması için ellerinden geleni yapmaktadırlar.

Yani, farkındaysanız, işin içinde nankörlük yoktur: Zalimlerine özenme vardır. Kendi zalimlerinin tıpkısı olma ve o zalimler kadar da “Güçlü” olabilme inancı vardır. Kendi zalimlerini güçlü kılan ne varsa, o şeylerin hepsi onlarda da olmalıdır. Dün, bu güç “Öküz Heykeli” idi,şimdiki zamanda da, Kan dökme; Ölüm makineleri ile güçlü olma; Güce karşı gelen herkesi ve her inancı yok etme: Hitleri güçlü kılan bunlardı: Yahudiler de,işte Hitler gibi olmalılar: Ve oluyorlar.

Peki bu olay ile “müslümanların ilgisi” nedir?

Müslümanlar da,aynı yolun yolcusudurlar. Müslümanların düşmanı, “Batı”dır ve Batı,”Tek dişi kalmış canavar” ölçeğindedir. Ama,farkında değilsiniz ya: Hepimiz “Batı standartları” peşindeyizdir.

Yalan mı?…Sizin “Öküz”ünüz yok mudur? O halde, sizin ve çocuklarınızın “Batı’nın Tanrısı” olan “Bilimsellik” ve “Bilim Kilisesi”ne olan rağbeti, nedir?

Ne değildir

Aydın Aydın *

Tüm Yazıları →
Aydın Aydın

Ayrıca Bakınız

DİN VE DEVLET İLİŞKİSİNDE TÜRKİYE MODELİ?

DİN VE DEVLET İLİŞKİSİNDE TÜRKİYE MODELİ?

Aydın Aydın İki örnek üzerinden anlatmaya çalışalım. Birincisi; İmam Hatip Mekteplerine kız öğrenci alınması meselesi …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir