Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

ÇAĞDAŞ VE LAİK KADINLAR NEDEN SUS PUS OLDUNUZ?

Karaman’daki öğrenci yurdundaki taciz olayının yankıları sürüyor. Sorumlularla ilgili görevden almalar yapıldı, soruşturma sürüyor. Dini hassasiyeti olan bir kurumda böyle bir ahlaksızlığın olması sanki birilerine saldırıya geçmek için fırsat vermiş gibi görünüyor. Böyle bir olay sanki sadece adı anılan vakfın yurdunda oldu, başka yurtlarda veya kurumlarda olmuyormuş gibi bir algı oluşturuluyor. İnsan unsurunun olduğu her yerde bu türden olaylar olabilir. Bu türden olayların olmasını doğru kabul etmemiz mümkün değildir. Nerede yapılırsa yapılsın, kime yapılırsa yapılsın. Ahlaksızlığı savunmak, örtbas etmek de ahlaksızlıktır. Böyle bir olaya siyasi veya ideolojik yaklaşmak ise en büyük ahlaksızlıktır. Masumun dininin, dilinin, ırkının, ideolojisinin ne olduğu kimseyi ilgilendirmez. Masum masumdur, ona eziyet eden zalimdir. Bütün zalimler için yaşasın cehennem.

Suçlunun peşine düşmek lazım, kurumlarla kavganın arkasında başka sebepler vardır. Her olumsuz bir olayın ardından kurumların ipi çekilecekse hiçbir kurumun ayakta kalması mümkün değildir. Genel başkan Baykal sıradan bir isim değildir, kurumsal bir kimliğin başı konumundadır. Onun başına gelen kaset olayının ardından Chp’yi kapatalım diye kimin aklına geldi? Böyle bir şey olabilir mi? Olayın öne çıkarttığı isim kendisi olduğu için istifa yolunu seçti. Bütün Chp yönetimi niye istifa etmedi diye soruldu mu? Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir şey okullarda olduğunda Milli Eğitim bakanı istifa edince olayların önü alınmış mı olacak? Herkes bilir ki her kurumda bu türden olumsuzluklar olabilir. Kavgayı yanlış yerlere çekmek de dürüstlük değildir. Bayan bakan için verilen gensoru reddedilince milletvekillerince tebrik edilmesi bazılarını rahatsız etmiş. Ne olacaktı? İstifa mı edecekti? Ondan sonra başbakan istifa etsin, sonra da Cumhurbaşkanı istifa etsin. Meydan size kalsın öyle mi? Aslında istediğiniz buydu, olmayınca ahlak abidesi kesildiniz.

Kılıçdaroğlu’nun aileden sorumlu bakan Sema Ramazanoğlu’na karşı yaptığı terbiyesizliğe neden razı oluyorsunuz? Yapılan terbiyesizliğe karşı çıkmak kadınlık onuru gereği değil midir? O bakan, malum partiden olmasaydı ve yine o bakan tesettürlü bir hanım olmasaydı ve o bakan sizin ideolojinizden bir bakan olsaydı yine de sus pus olur muydunuz?  Bir bakan ki “Bir kurumda böyle bir olayın bir kere yaşanmış olması o kurumu kapatmak için gerekçe olamaz, öte taraftan failin en ağır cezayı alması için sıfır toleransla hukuki takibimizi yapıyoruz.” Açıklamasını “Bir kereden bir şey olmaz” diye değiştirenler ve bunu yayanlar en az Kılıçdaroğlu kadar ahlaksız, tecavüzcüler kadar sapık zihniyetlilerdir. Bir cümleye böyle bir takla attırmak ancak ideolojik körlükle mümkündür. Ve hiç kusura bakmayın siz samimi değilsiniz. Bakın Karaman’a giden Chp heyetinin başında bulunan genel başkan yardımcısı Lale Karabıyık Hanım ne diyor: Siyaset yapmak için gelmediklerini belirterek “Biz anneyiz, biz babayız, biz aileleriz. Toplumda bu duygularla bütün herkes bu üzüntüleri yaşadık. Karaman’daki ailelerin çocuklarının manevi şahsiyetlerini de zedelemek asla aklımıza gelmeyecek bir mevzudur. Bu konuda net olarak fikrimizi belirtmek istiyorum. Ne Karaman, ne aileler, ne çocukların manevi şahsiyetlerini zedelememek gerekiyor. Bu nedenle çocukların kimliklerini ifşa etmek, ailelerin kimliklerini ifşa etmek, son derece yanlış bir tutumdur. Çünkü konunun merkezinde çocuklar vardır.” İşte insanlık budur ve insan olmak bu yaklaşımı gerektirir. Lale hanım böyle hassas davranırken bir başka Chp’li vekil Gaye Usluer “Ne var önüne yatmakta” diyerek Kılıçdaroğlunun sözünü hafife alıyor ve bu Anadolu’da bir deyimmiş. Hangi Laik ve Çağdaş bir bayan bu deyimin kendisine söylenmesine razı olur? Böyle bir terbiyesizliğe razı olacak bir bayan düşünülebilir mi?

Laik ve çağdaş olduğunu söyleyen, öyle olduklarına inanan kadınlar, inanın ki samimi değilsiniz, dürüst değilsiniz. Konuşurken mangalda kül bırakmazsınız, hümanist kesilirsiniz, Polyanacı olursunuz. Fakat olaylara ideolojik yaklaşma hastalığınızdan bir türlü kurtulamadınız. Sosyal medyadaki paylaşımlarınız ikiyüzlülüğünüzü ortaya koymaktadır. Mağdurun ideolojisine, mağduriyeti oluşturanın ideolojisine göre tavır alma hastalığınız devam ediyor. Özgecan Aslan cinayetini hatırlarsınız. Anasını tanımazdık, babasını bilmezdik, ideolojisinden hiçbir haberimiz yoktu, dini anlayışı ise bizi hiç ama hiç ilgilendirmezdi. O bir candı, o bir yavruydu ve o bir mağdurdu. Mağdurun yanında olmak öncelikle insanlığın gereği idi. Alt kimliklere takılmaya gerek yoktu. Ama sizler bu tür olaylara bile taraflı yaklaşmaktan kendinizi alamadınız. Özgecan’dan kısa bir süre önce İstanbul’da Haliç Üniversitesi öğrencisi Fatma Nur Çelik evinde katledildi ve siz bunu görmediniz, duymadınız. Çünkü Fatma Nur tesettürlü ve hassasiyeti olan bir kızımızdı. Ona sahip çıkmaya, onunla ilgili paylaşım yapmaya bile korktunuz. Atatürkçülüğünüze, Kemalistliğinize, Laikliğinize ve Çağdaşlığınıza halel gelir diye mi çekiniyorsunuz? Ne olursanız olun, ne olursak olalım; önce insan olalım. İnsana yönelik her türlü olumsuzluğa hep birlikte karşı çıkalım. Karşı çıkalım ki insanlıktan nasibini almayanlar, kötüler ve kötülükler yaşama fırsatı bulamasın. İnsanlığımızı ideolojik yaklaşımlara veya siyasi düşüncelere kurban etmeyelim. Yanlışa hep birlikte karşı duruş ortaya koyduğumuzda ideolojilerimiz, siyasi düşüncelerimiz değil; insanlık kazanacaktır. İnsanlık kazandığında ise hepimiz kazanmış olacağız. Bu kazanç ise hepimize ve herkese yetecektir.

 

Ömer Naci Yılmaz

 

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir