Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

KUŞATMA

Devletler dünya sahnesinde varlıklarını sürdürebilmek için mücadele içerisinde olabilmektedirler. Bu mücadelelerini sürdürürken bazen de kuşatma altında kalabilmektedirler. Bu kuşatma coğrafi de olabilir zihinsel de olabilir. Osmanlı İmparatorluğu hem coğrafi hem de zihinsel kuşatmaya maruz kalmıştır.

Coğrafi kuşatma topraklarımızın emperyalist güçler tarafından kuşatılmasıdır. Bu kuşatma her tarafımızdan gerçekleştirilmiştir. Balkanlardan, batıdan, doğudan, güneyden, her yerden… Yaklaşık 20 milyon km kare topraklarımız gitti, Anadolu’ya sıkıştırıldık. Bu süreçte koskoca coğrafyamız elimizden gitti, bazen de aldığımız yerler oldu. Lakin unutmamak lazım ki bu sadece coğrafi kuşatmaydı…

Ancak zihinsel kuşatmanın coğrafi kuşatma, toprak kazanma, kaybetme ile doğrudan bir ilgisi yok. Zihinsel kuşatma coğrafi kuşatmadan sonra gerçekleştirilmektedir. Zihinsel kuşatmada insan beyni tüm hücreleri ile kontrol altına alınmaktadır. Son yüz yıl içerisinde bize yapılan tam da  budur. Topraklarımızı kaybetmiştik, bazen de geri almıştık. Ancak kaybettiğimiz daha önemli bir şey vardı…

O da devlet felsefemiz. Elbette bu olmasaydı kaybettiğimiz toprakları geri alabilirdik. Ruslar da topraklarını kaybettiler, Çarlık Rusyası yıkılmış onun yerine Bolşevik Rusyası kurulmuştu. Ancak Ruslar bir şeyi bırakmadılar bu süreçte. Devlet felsefelerini. Yeni kurdukları devlette o devlet felsefelerini uygulamaya devam ettiler… Zihinsel dezenformasyona izin vermediler…

Zihinsel kuşatmayı yaşayan Osmanlı coğrafyası olmuştur. İngilizler’in Hindistan’da yaptığı tam anlamıyla zihinsel bir kuşatmadır. İngilizlerin dili ve kültürü Hindistan’ı hakimiyet altına almıştı. Kanlarıyla, renkleriyle Hindistanlı olabilirlerdi fakat dünya görüşleri ve zihinleri itibariyle İngiliz gibiydiler.

Osmanlı tasfiye edildikten sonra bize yapılmak istenen tam da buydu işte. Başardılar hatta. İlk etapta devleti zaten kurmuşlardı. Bize, biz bu toprakları sizden alıyoruz, buradaki halklara devlet kurduracağız, niyetimiz sizi yok etmek değil, size de Anadolu’da bir devlet kurdurduk, siz artık durduğunuz yerde uslu durun dediler. Coğrafi kuşatmayı tamamlamışlardı. Asıl iş bundan sonra başlıyordu… ZİHİNSEL KUŞATMA…

1923’te devleti kurduktan sonra eskiyi toptan yok saymamız gerekiyordu. Osmanlıyı unutup önümüze bakmamız gerekiyordu. Biz de ona göre hareket ettik. Zaten ne yapıldıysa 1923-1950 arasındaki CHP döneminde yapıldı. Halifeliği kaldıracaksınız dediler kaldırdık, halifeyi vatanını terki diyar etmeye mecbur bıraktık. Alfabemizi değiştirdik, bir günde cahil olduk. Geleneksel fesimizi bıraktık, şapka giymeye başladık. Kılık kıyafetimiz, hayat tarzımız, dini inancımızı yaşayışımız, geleneklerimiz, göreneklerimizle BATI’ya benzememiz gerekiyordu. Bize yazılan reçeteye uymamız gerekiyordu…

Müslümandık elhamdülillah ama yaşantımız BATIVARİYDİ. Tüm geçmişimizi hafızalardan silmiş, sanki bizim tarihimiz 1923’te başlıyormuş gibi her şeye sıfırdan başladık. Bu millete hizmet eden nice devlet adamlarımıza sövüp saydık. Hain dedik, Kızıl Sultan dedik, kadın düşmanı dedik, katil dedik. Dedik de dedik. Adeta DNA yapımız yeniden sarmallandırılmıştı. Biz bu olamazdık. Biz İslam ile bütünleşmiş devlet geleneğinin varisleriydik. İhanete bir son vermemiz, şuur altımıza zerk edilen İSLAM DÜŞMANLIĞINI, OSMANLI DÜŞMANLIĞINI terk etmemiz, aslımıza geri dönmemiz gerekiyordu. Zihinsel kuşatmanın farkında olmamız gerekiyordu…

Ama bunlar yetmedi düşmanlar için. Onlar için zihinsel kuşatma yeni başlıyordu. Yaşantımızda zihinsel kuşatmayı daha baskılı bir şekilde hissetmemiz gerekiyordu. Nasıl mı? Devamı bir sonraki yazıya…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir