Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

AK PARTİ’YE ÖZELEŞTİRİ -4-

4. yazı

16-Eleştirmek tabii ki en basit ve en kolay olan bir iştir. Ama özgür düşünmenin, samimi iç muhasebenin de olmazsa olmazıdır. Bir toplumda eleştiriden hoşlanmayan, huzursuz ve rahatsız olan insanların sayısı ne kadar çoksa o toplumun çöküşü ve yıkılışı o kadar hızlı ve yakın olur.

Özeleştiri şahsın veya toplumların aynaya bakıp ne oluyor, nasılım, nasıl görünüyorum, ne yapıyorum gibi sorularla fert ve toplum olarak kendilerini derinden, sorgulamasıdır. Yani; ”ölmeden önce hesaba çekilme…” meselesidir.

Buradan hareketle;

A- Müslümanlar fert veya toplum olarak kendimizi sürekli bir iç muhasebeye tabi tutmalıyız. Usanmadan, utanmadan kendimizi İslami kuralların, mihenk taşına vura vura uslandırmalıyız.

B- Helal ve haramların bütün sınırlarına özenle dikkat etmeli, rüşvet, haksızlık, hırsızlık, hak ihlalleri ve tecavüzlerinin her türlüsüne, kul hakkı yememeye, toplumsal barış ve huzuru bozmamaya, bunları yapanları asla aaffetmemeliyiz.

C- Sürekli bu dünya için değil hemen ölecekmiş gibi geleceğe yatırım ve hazırlık yapan, her şeyden önce Allahın ölçülerini referans kabul eden arkamızdan gelecek temiz bir  nesil yetiştirilmeliyiz.

D- En büyük devlet, en iyi hükümet, en büyük saadet Hakkın ölçü ve rızasına göre hareket edecek, zamanı ve mekanı, eşyayı ve alemi islama göre tanzim, tasnif ve düzene koyacak bir anlayışı hayatımıza ve ülkemize hakim kılmaya çalışmak olduğunu asla unutmamalıyız.

E- ‘’Kendini bilen Allah’ı bilir, Allah’ı bilen bilmesi gereken her şeyi bilir’’ kaidesince nerede, nasıl, kiminle, ne iş yaptığımızı Alllah cc bildiği gibi kullarının da bunları bilmesi gerekir. Gizli kapaklı, şüphe ve fitne uyandıracak tüm hal, hareket, davranış ve işlerden şiddetle uzak durulmasını ve şeffaf olmasını bilmeliyiz.

6-Siyasetin amacı sadece ekonomiyi canlandırmak, altyapıları yapmak, dünyayı cennet haline getirmek olmadığını, önce insanı inşa etmekle işe başlanacağını, daha sonra yapılması gerekenlerin bu temeller üzerinde yükseltilmesi gerektiğini anlamak ve bu anlayışı devlet ve milletin geleneği haline getirilmeliyiz.

17-Özgür, bağımsız, yaşanabilir, güçlü bir Türkiye’yi ancak ona inanan, onun için çalışan, bilgili, tecrübeli samimi, inançlı kadrolar kurabilir. Yarım yamalak inanç ve anlayışla, olmamış, olgunlaşmamış kadrolarla kadim bir medeniyet ne inşa edilebilir, ne de ayağa kaldırılabilir.İnsanı inşa etmeden hiçbir şey inşa edilemez.

18-AK Parti düşük profilli, kendisiyle doku ve DNA uyuşmazlığı olan milletvekilleriyle, Belediye Başkanlarıyla, üst düzey Bürokratlarla kendi plan ve proğramlarını ne gerçekleştirebilir ve ne de bu süreçte kendisi olabilir ve istediği yerde durabilir. Kendi siyaset ve düşünce anlayışına uygun kadrolarla ancak uzun ve çileli yollar aşılabilir. Bunu yapmaz veya yapamazsa; ya başkalarıyla iş yapmak veya başkalarının işini yapmak zorunda kalır

19- AK Parti ve hükümetleri günlük, ucuz ve popülist politikalarla değil, soylu ve insan odaklı bir siyaset yapmalı, uzun vadeli, devrim niteliğinde siyaset, diplomasi ve medeniyetimiz ekseninde köklü projeler üretmelidir.

Eski kokuşmuş düzen ve sistemi kaldırmak, yeni bir Türkiye ve dünya inşa etmek iddiasında isek; günümüzden gelecek çağlara dönük, öz değerlerimizden beslenen, insanımıza ve insanlığa ölümsüz mesajlar sunmak, şimdiden geleceğin nabzını tutmak zorundayız.

5. yazı ile devam edecek…

Facebook; arifaltunbas@hotmail.com Twitter @arfaltunbas

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (3)

Arif Altunbaşİlk defa yarım asır sonra CHP nasıl Türkiye’ nin en büyük partisi olarak kara …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir