PARÇALANMAK EDEBİYATI ÜSTÜNE

Aydın Aydın

Karşıtlık ve parçalanmışlık dinle kitapla mezheple falan ilgili değildir. Doğrudan doğruya kendini beğenmek ve kendini ve mensubiyetini tanrısallaştırmakla ilgilidir. 

Talebeliğimden beri gördüğüm tüm karşıtlık ve bölünmüşlukleri düşünüyorum da hiç birisi dinsel, mezhepsel veya akaide taalluk eden herhangi bir meseleden dolayı değiller ve değildiler.

Sonuçta hepsi aynı mezhepten aynı akaid’den olan insanların karşıtlıklarını gördüm. Bu ilim sahasında da böyle teşkilatlar arasında da böyle idi.

Mesela,

Diyelim İslamoğlu ile Cübbeli arasında mezhep farkı mı var veya vardı… Yaşar Nuri ile Cübbeli veya Hayrettin Karaman arasında mezhep farkı mı var…

Mesela AK Parti ile Saadet partisi arasında mezhep farkı mı var… Veya bu partiler ile diğer partiler arasında mezhep farkı mı var…

Hatta… hangi teror örgütü ile diğer teror örgütü arasında mezhep farkı var…

Adalet Partisi ile Milli Selamet Partisi arasında mezhep farkı mı vardı… veya MHP ile bu İYİ Parti arasında ve diğer partiler arasında mezhep ve akaid farkı mı vardı.

Daha bilmediğinizi diyeyim.

Akıncılar teşkilatı ile MTTB arasında mezhep farkı mı vardı ki bir çok yerde bu iki teşkilatın bazı INSanları bile biribirlerine sırtlarını dönebiliyorlardı.

Ve bugün hemen her eşit iki örgütlenme… her birisinin mensupları bir diğerinin karşısında….  en azından birliğin değil parçalanmışlığın görüntüsünü veriyorlar…

Yani…

Parcalanmışlık bir bakıma toplumun birlik rengi… Yani olmazsa olmazı…

Diyeyim de…. kendilerini müslümanların parçalanmışlığı üzerinden pazarlayan tüm parazitler kendi yerlerini böylece bilsinler…

Diyorum.