Çölaşan’ın umutsuz umudu!

‘’Elin oğlu çalışıyor, siz uyumayın!’’ diye başlıyor yazısına Emin Çölaşan. Her zaman ki, kin, öfke, nefret kokan bitmiş, tükenmiş yorgun kelimelerini yan yana getirerek CHP ve MHP seçmenine umut vermek için umutsuz cümleler kuruyor Çölaşan.

Muhalefet Partilerinin temsilcisi gibi onlara seslenerek seçim başlamadan daha 2 ay önce şimdiden dikkat çekip niyet okuyor.

-‘’Muhalefet partilerini temsil eden görevlilerin açılıştan kapanış saatine kadar sandık başında kalması, sayım yapılmasına ve tutanakların temsilciler tarafından imzalanıp Seçim Kurullarına gönderilmesine kadar orada beklemesi.

-Şimdi burada soruyorum: Muhalefet partilerinin her sandık için görev verdiği temsilciler tamam mı?

-Bunlar isim isim belirlendi mi?

-Ne yapacaklarını tam anlamıyla biliyorlar mı?

-Sandıklar boş bırakıldığı takdirde olacaklar şimdiden belli: Dört yıl daha AKP iktidarı ve başkanlık rejimi adı altında diktatörlüğün tam anlamıyla kurulup ülkemizi ahtapot gibi sarması.’’  diye sıralıyor. Belli ki şimdiden seçimi kaybetme telaşı sarmış kendisini zavallının.

Sandıktan AK Partinin çıkacağını bildiği için, ”ne kadar zarar verirse o kadar kardır” hesabıyla tüm muhalefetin sözcüsü gibi hareket ediyor. ‘’İşte, muhalefet partilerine….- soruları bu nedenle sordum.’’ diye onları uyarıyor.

‘’Adamların (AK Partililerin) nasıl hırsla ve örgütlü çalıştığına bakar mısınız! Seçime iki ay kalmış… Sandıkların asıl üyelerini belirlemişler, şimdi sıra yedekleri belirlemeye gelmiş.’’ diyerek adeta kahroluyor Çölaşan. Kahrından yerinde duramayarak tüm muhalefeti özellikle CHP ve MHP ye sesleniyor; ‘’ Bu sorum özellikle de CHP ve MHP için geçerlidir: Sandıklarda tamam mısınız arkadaşlar?’’ diye CHP ve MHP li arkadaşlarına sesleniyor.

CHP ile Çölaşanın göbek bağını biliyoruz da, MHP ile arkadaşlığı ne zamandan beridir onu pek anlamış değilim. Dün MHP ve Ülkücülere ‘’faşistler’’ diye saldıran Çölaşan ne zamandan beri MHP lilerle kuzu sarması oldu? Dün ‘’Faşist Katiller’’ diye onlara demediğini bırakmayan bu solcu , bugün onlara utanmadan, sıkılmadan ‘’Arkadaşlar’’ diye nasıl hitap edebiliyor? Anlamak gerçekten güç.

Hızını alamıyor Sözcünün sözcüsü ve devamla diyor ki; ‘’Hiç kuşkunuz olmasın, Türk Milleti bunlara (AK PARTİYE) hak ettikleri dersi verecek. Yeter ki biz umutsuzluğa kapılmayalım.’’

Umut dağıtmak isteyen umutsuz bir cengaverin düştüğü hale bakın! Sadece CHP ye değil, tüm muhalefete umut vermeye çalışıyor. ‘’Kendisi himmete muhtaç bir dede/ Kaldı ki gayriye himmet ede’’

Çölaşan önce kendi umutsuzluk sendromunu aşmadan arkadaşlarına umut vermeyi denemeli. Ama olsun! Laf olsun torba dolsun! Umutsuzlara umut dağıtmak umutsuz da olsa Çölaşandan olsun! Nasıl olsa umut umutsuzun can simit’idir.

Allah şaşırttığı kulunu işte böyle Çölaşanın durumuna düşürür ve şaşkın ördek gibi kıçın kıçın yüzdürürmüş.

Şunun şurasında 2 ay kaldı. Unutma bu sözlerini Çölaşan. Millet kime hak ettiği dersi verecek hep birlikte göreceğiz. O zaman gelince bu söylediklerini hatırlayamayacağını, yeni bir umutla farklı umutsuz vakıalara yelken açacağını da adım gibi biliyorum.

Ona tavsiyem şu; En iyisi  sen Ferdi Tayfur’un, ’’Umudum kalmadı fani dünyadan…’’ şarkısını şimdiden söylemeye başla. En kaliteli Jilette benden…

Bin yıldır şehitlerimizin kanıyla sulanmış bu topraklarda Allah ve Peygamber, Türkiye ve millet düşmanlarına ve Çölaşan gibi inkarın ve küfrün girdabında döne döne yalama olmuş beyinlere asla geçit yok!

Hakka hizmet yolunda, halka hizmet çizgisinde inancınız, umudunuz ve AK Sevdanızla dimdik ayakta kalın,  doğru yoldasınız, ”Durmak yok yola devam” arkadaşlar.